Amerikalı beslenme uzmanı ve yazar Dr. Michael Greger, yayımlanan bilimsel raporlarında, farklı renkteki bitkisel gıdaların, bağışıklık sisteminin etkinliğini artıran özel bileşenler olan fito besinler açısından zengin olduğunu belirtti.
Kırmızı, mor, sarı, turuncu ve yeşil gibi her renk grubunun, kendine özgü biyoaktif bileşikleri barındırdığı saptandı.
Örneğin, kırmızı gıdalardaki likopen veya mor sebzelerdeki antosiyaninler gibi antioksidanların, hücresel düzeyde iltihaplanmayı azalttığı ve bağışıklık tepkisini optimize ettiği kanıtlandı.
Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme epidemiyolojisi profesörü olan Dr. Frank Hu, yaptığı geniş ölçekli kohort çalışmalarının bulgularını paylaştı.
Dr. Hu'nun ekibi, düzenli olarak yüksek çeşitlilikte renkli meyve ve sebze tüketen bireylerin, mevsimsel enfeksiyonlara ve kronik hastalıklara karşı daha yüksek bir dirence sahip olduğunu ortaya koydu.
Araştırmalar, özellikle C vitamini, karotenoidler ve flavonoidler gibi çeşitli fito besinlerin sinerjik bir etki gösterdiğini belirledi. Bu bileşiklerin, bağışıklık hücrelerinin (örneğin T hücreleri) üretimini ve aktivitesini doğrudan desteklediği gözlemlendi.
Birleşik Krallık'ta yer alan Imperial College London'dan immünolog Prof. Dr. Elizabeth Loftus ise, bu biyoaktif bileşenlerin, bağırsak mikrobiyotasını olumlu yönde düzenleyerek dolaylı yoldan bağışıklığı güçlendirdiğini ileri sürdü.
Prof. Loftus, bağırsak sağlığının, bağışıklık savunmasının %70 ila %80'ini oluşturduğunu vurguladı.
Uzmanlar, "Renkli Tabak Kuralı"nın uygulanmasının sanıldığı kadar karmaşık olmadığını aktardı. Her öğünde tabağın yarısının, mümkün olduğunca farklı renklerdeki sebze ve meyvelerle doldurulması tavsiye edildi.
Tüketicilerin, alışveriş yaparken bilinçli olarak sarı biber, mor lahana, kırmızı çilek ve koyu yeşil ıspanak gibi çeşitli renkleri sepetlerine eklemesi gerektiği belirtildi.
Dr. Greger, yayımladığı son makalesinde, beslenmedeki bu basit ama güçlü çeşitliliğin, bağışıklık sistemini bir "kalkan" gibi kuşattığını ve modern yaşamın getirdiği stres faktörlerine karşı vücudu hazırladığını dile getirdi.
Haber: Sena Altuntaş / Haber Merkezi