Tarih: 20.08.2025 10:13

Hafızayı çalan hastalığa karşı 4 bilimsel zafer!

Facebook Twitter Linked-in

Bilimsel araştırmalar, önemli adımlar ve uzman görüşleri, bu sinsi hastalığa karşı yeni bir mücadele yol haritası sundu. Alzheimer hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, hafıza kaybı, bilişsel gerileme ve günlük yaşamı sekteye uğratan bir nörodejeneratif rahatsızlık olarak tanımlandı.

Son yıllarda bilim dünyasında yapılan çığır açıcı araştırmalar, bu hastalığa karşı etkili stratejiler geliştirme konusunda umutları artırdı.

Uzmanlar, erken teşhis, yaşam tarzı değişiklikleri, yenilikçi tedaviler ve genetik araştırmalardaki ilerlemelerle Alzheimer'a karşı mücadelede önemli adımlar atıldığını belirtti.

mpgaziantep-alzheimer514.jpg

İşte bilimsel araştırmalar ve önde gelen uzmanların görüşleri ışığında Alzheimer'a karşı kalkan oluşturacak dört kritik adım...

1. Erken Teşhis: Alzheimer'ın Sessiz İlerlemesini Durdurmak

Alzheimer hastalığı, genellikle belirtiler ortaya çıkmadan 15-20 yıl önce beyinde amiloid protein birikimleriyle başladı.

ABD'deki Mayo Clinic'ten nörolog Dr. Ronald Petersen, "Erken teşhis, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada hayati bir rol oynuyor. Amiloid PET taramaları ve bel sıvısı analizleri, hastalığın henüz klinik belirtiler göstermediği dönemde tespit edilmesini sağlıyor" dedi.

Bilimsel araştırmalar, biyobelirteçlerin (total tau, fosforile tau, Ab42-Ab40) erken teşhis için kilit önemde olduğunu gösterdi. Bu biyobelirteçler, hastalığın başlamasından yıllar önce kanda veya beyin-omurilik sıvısında tespit edilebildi.

Yapılan bir çalışmada, bu biyobelirteçlerin 20-30 yıl öncesinden hastalığın izlerini sürebildiği vurgulandı.

2. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Beyni Korumanın Anahtarı

Alzheimer riskini azaltmada yaşam tarzı değişikliklerinin etkisi, bilim dünyasında giderek daha fazla kabul gördü.

Harvard Üniversitesi'nden nörolog Dr. Rudolph Tanzi, "Düzenli egzersiz, Akdeniz tipi beslenme ve kaliteli uyku, beyin sağlığını koruyarak Alzheimer riskini önemli ölçüde düşürebilir" dedi.

Raporuna göre, Akdeniz diyetiyle beslenen bireylerde bilişsel gerileme riski %30 oranında azalttı. Bu diyette sebze, meyve, tam tahıllar ve zeytinyağı öne çıkarken, şekerli gıdalar ve rafine karbonhidratlar en aza indirildi.

İşitme sağlığının Alzheimer riskiyle doğrudan bağlantılı olduğu ortaya çıktı. İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'nden Prof. Dr. Piers Dawes, "İşitme kaybı, beyne ulaşan uyarıları azaltarak nöron kaybını hızlandırıyor. İşitme cihazı kullanımı, bu riski %10 oranında düşürebilir" dedi.

Türkiye Alzheimer Derneği de sosyal aktivitelerin ve zihinsel egzersizlerin (bulmaca çözme, enstrüman çalma) hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını vurguladı.

kimler-alzheimer-hastaligi-icin-risk-tasiyor.jpg

3. Yenilikçi Tedaviler: Amiloid Plaklarına Karşı Yeni Silahlar

Alzheimer tedavisinde en heyecan verici gelişmeler, amiloid plaklarını hedef alan yeni ilaçlarda yaşandı.

ABD'deki Biogen firmasının geliştirdiği Aducanumab, FDA onayı alan ilk amiloid temizleyici ilaç olarak tarihe geçti.

Nörolog Dr. Dennis Selkoe, "Bu ilaç, erken evre Alzheimer hastalarında bilişsel gerilemeyi %20-30 oranında yavaşlatıyor" dedi.

İlaçların etkisi hâlâ sınırlı ve yalnızca erken evrelerde fayda sağadı. Uzmanlar, "Yeni nesil ilaçlar, amiloid birikimini azaltarak hastalığın seyrini değiştirebilir. Yakın gelecekte hastalığı tamamen durdurabilecek tedaviler geliştirilmesi muhtemel" dedi.

Bunun yanı sıra, aşı geliştirme çalışmaları da hız kazanıyor. Japonya'daki RIKEN Beyin Bilimi Enstitüsü'nden Dr. Takeshi Tabira, "Amiloid ve tau proteinlerine karşı geliştirilen aşılar, hayvan deneylerinde umut verici sonuçlar verdi. İnsan denemeleri için çalışmalar sürüyor" açıklamasını yaptı. Bu tür yenilikler, Alzheimer tedavisinde devrim oluşturma potansiyeline sahip.

ydsmxxpd.jpg

4. Genetik Araştırmalar: Risk Faktörlerini Anlamak

Alzheimer'ın genetik temelleri, hastalığa karşı mücadelede önemli bir odak noktası. APOE ε4 geninin, erken başlangıçlı Alzheimer riskini artırdığı biliniyor.

Cambridge Üniversitesi'nden genetik uzmanı Dr. John Hardy, "APOE geninin farklı formlarını taşıyan bireylerde hastalığın görülme olasılığı %30'a kadar artıyor. Ancak genetik yatkınlık, çevresel faktörlerle birleştiğinde hastalık ortaya çıkıyor" dedi.

Türkiye'de yapılan çalışmalar da genetik faktörlerin önemini doğruladı. Uzmanlar, "Ailede Alzheimer öyküsü olan bireylerin riski %10-30 artıyor. Ancak sağlıklı yaşam alışkanlıkları bu riski dengeleyebilir" dedi.

Genetik testler, risk altındaki bireylerin erken dönemde izlenmesini sağlayarak önleyici adımların atılmasında kritik rol oynadı.

alzheimer-hastaliginin-belirtileri.jpg

UZMANLARDAN ÇAĞRI: FARKINDALIK VE ERKEN MÜDAHALE

Alzheimer, sadece hastaları değil, hasta yakınlarını da derinden etkileyen bir hastalık.

Bilim dünyası, Alzheimer'a karşı mücadelede umut verici adımlar atarken, uzmanlar bireyleri sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsemeye ve düzenli sağlık kontrollerine çağırdı.

Erken teşhis, yenilikçi tedaviler ve bilinçli yaşam tarzı değişiklikleriyle Alzheimer'ın etkileri azaltılabilir, hatta ilerlemesi yavaşlatılabilir.

 

 

 

Haber: Cansu İşcan / Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —