Tarih: 23.08.2025 14:50

Kadın sağlığındaki sessiz güç ortaya çıktı

Facebook Twitter Linked-in

Kadınlarda sık görülen jinekolojik kanser türlerinden endometrium kanserinde magnezyumun koruyucu etkisi, bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleriyle gündemde. Magnezyum, bağışıklık sistemini güçlendirerek ve hücre onarımını destekleyerek kanser riskini azaltmada umut vadetti.

Kadın sağlığını tehdit eden jinekolojik kanserler, dünya genelinde ve Türkiye'de giderek artan bir sağlık sorunu olarak dikkat çekti. Özellikle endometrium kanseri, rahmin iç yüzeyini kaplayan tabakada gelişen ve kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanser türlerinden biri olarak öne çıktı.

Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, magnezyum mineralinin bu kanser türünün önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, magnezyumun bağışıklık sistemi, hücre onarımı ve iltihapla mücadeledeki etkisine vurgu yaparak, "Araştırmalar, magnezyumun endometrium kanseri riskini azaltmada koruyucu etkiler sağlayabileceğini gösteriyor" dedi.

ENDOMETRİUM KANSERİ: SESSİZ TEHDİT

Endometrium kanseri, rahmin iç yüzeyinde başlayan ve genellikle menopoz sonrası dönemde görülen bir kanser türü.

Dünya genelinde görülme sıklığı artarken, Türkiye'de her 100.000 kadından yaklaşık 11'inde teşhis edildi.

Ortalama tanı yaşı 60 civarında olsa da, hastalığın en belirgin belirtisi olan anormal vajinal kanama, kadınların yüzde 90'ından fazlasının doktora başvurmasını sağladı. Bu erken belirti, hastalığın genellikle ilk evrelerde tespit edilmesine olanak tanıyor ve tedavi başarısını artırıyor. Ancak, risk faktörleri arasında obezite, diyabet, hipertansiyon, polikistik over sendromu (PCOS) ve genetik yatkınlık gibi unsurlar yer alıyor, bu da koruyucu önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koydu.

MAGNEZYUMUN GÜCÜ: BİLİMSEL BULGULAR

Magnezyum, vücudun en önemli minerallerinden biri olarak enerji üretimi, protein sentezi, DNA ve RNA oluşumu, sinir sistemi fonksiyonları ve kas hareketleri gibi hayati süreçlerde kritik bir rol oynadı. Ayrıca, hücre bölünmesi, DNA onarımı ve hasarlı hücrelerin yok edilmesi gibi süreçlerde de etkili.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, magnezyum eksikliğinin hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabileceğini gösterdi. Avrupa Klinik Beslenme Dergisi'nde yayımlanan bir çalışma, magnezyumun oksidatif stresi ve iltihaplanmayı azaltarak kanser riskini düşürebileceğini ortaya koydu.

Uluslararası alanda yapılan bir başka çalışma, Amerika Birleşik Devletleri'nde Harvard Üniversitesi'nden Dr. Elizabeth Bertone-Johnson liderliğinde gerçekleştirilen bir meta-analizde, magnezyum seviyeleri ile kanser riski arasındaki ilişkiyi inceledi.

Araştırma, yeterli magnezyum alımının endometrium kanseri riskini yüzde 20'ye kadar azaltabileceğini gösterdi.

Dr. Bertone-Johnson, "Magnezyum, hücrelerin sağlıklı işleyişini destekleyerek kanser oluşumuna yol açabilecek anormal süreçleri engelleyebilir" açıklamasında bulundu. Ayrıca, magnezyumun kronik kullanımı üzerine yapılan bir hayvan çalışmasında, uterus dokusunda vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) seviyelerini azalttığı ve bu sayede kanser gelişimini baskılayabileceği bulundu.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: MAGNEZYUMUN YERİ

Op. Dr. Zarnigar Gadirli, magnezyumun jinekolojik kanserlerdeki potansiyel etkisine dikkat çekerek, "Magnezyum eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve iltihaplanmanın artmasına neden olabilir. Bu durum, kanser hücrelerinin çoğalmasını kolaylaştırabilir. Düzenli magnezyum alımı, özellikle risk altındaki kadınlarda koruyucu bir etki oluşturabilir" dedi.

Benzer şekilde, İngiltere'deki Imperial College London'dan onkoloji uzmanı Prof. Dr. Martin Ledwick, magnezyumun kanser tedavisinde destekleyici bir rol oynayabileceğini belirtti:

"Magnezyum, kemoterapi ve radyoterapi süreçlerinde bağışıklık sistemini güçlendirerek hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, takviye kullanımı mutlaka doktor kontrolünde olmalı."

Doğal Kaynaklar ve Takviyeler Magnezyum, ıspanak, badem, avokado, tam tahıllar ve bitter çikolata gibi besinlerde bol miktarda bulunuyor. Ancak, modern tarım yöntemleri ve işlenmiş gıdalar nedeniyle besinlerdeki magnezyum miktarı azalabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, yetişkin bir bireyin günlük 280-350 mg magnezyum alması gerekiyor. Magnezyum takviyeleri, eksiklik durumunda önerilse de, fazla kullanımın ishal, mide krampları ve hatta toksisite gibi yan etkilere yol açabileceği belirtildi.

Uzmanlar, takviye kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmasını önerdi.

 

 

 

Haber: Mehmet Köpüklü / Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —