Kahve, dünya genelinde sudan sonra en çok tüketilen içeceklerden biri olarak günlük hayatın ayrılmaz bir parçası. Ancak bu sevilen içeceğin sağlık üzerindeki etkileri, yıllardır bilim insanlarının merceği altında.
Yeni bilimsel çalışmalar, günde 3-4 fincan kahve tüketiminin kalp sağlığından beyin fonksiyonlarına, hatta kanser riskine kadar pek çok alanda olumlu etkiler sunduğunu ortaya koydu. Öte yandan, uzmanlar aşırı tüketimin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyardı.
İşte kahvenin sağlık sırlarına dair en güncel bulgular ve uzman görüşleri...
Kahvenin Bilimsel Olarak Kanıtlanmış FaydalarıHarvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Okulu'ndan Prof. Dr. Frank Hu'nun liderliğinde yürütülen bir çalışma, günde 3-4 fincan kahve tüketiminin tip 2 diyabet, Parkinson hastalığı ve karaciğer kanseri riskini azalttığını gösterdi. Hu, kahvenin içerdiği klorojenik asit ve polifenol gibi antioksidanların, vücuttaki iltihaplanmayı azaltarak kronik hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan oluşturduğunu belirtti.
İngiltere'de yaklaşık yarım milyon yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma, kahve tüketenlerin kardiyovasküler hastalıklar ve kansere bağlı ölüm oranlarının daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Londra Queen Mary Üniversitesi'nden Dr. Robin Poole, "Orta düzey kahve tüketimi, genel mortalite riskini azaltabilir ve sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olabilir" dedi.
Kahve, zihinsel performansı artırmada da etkili. Johns Hopkins Üniversitesi'nden nörolog Dr. Peter R. Martin, kafeinin adenosin reseptörlerini bloke ederek uyanıklığı artırdığını ve kısa süreli hafızayı güçlendirdiğini ifade etti.
Ayrıca, düzenli kahve tüketiminin Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini %30-60 oranında azalttığına dair güçlü kanıtlar bulundu.
AŞIRI TÜKETİMİN GÖLGESİNDEKİ RİSKLER
Ancak kahvenin faydaları, tüketim miktarına bağlı. Amerikan Klinik Beslenme Derneği, günde 400 mg kafeinin (yaklaşık 3-4 fincan kahve) genellikle güvenli olduğunu belirtse de, fazla tüketim ciddi sorunlara yol açabilir.
Cleveland Clinic'ten kardiyolog Dr. Steven Nissen, aşırı kafein alımının kalp çarpıntısı, anksiyete ve uyku bozukluklarına neden olabileceğini vurguladı. Özellikle kafeine duyarlı bireylerde, yüksek dozlar tansiyon artışı ve mide rahatsızlıklarına yol açabilir.
Hamile kadınlar için de uyarılar mevcut. Dünya Sağlık Örgütü, hamilelerin günde 200 mg'dan fazla kafein tüketmemesini öneriyor; çünkü fazla kafein, düşük riskini artırabilir.
Alman Aachen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Olav Gressner, kafeinin karaciğer hücrelerindeki koruyucu etkilerini araştırırken, aşırı tüketimin karaciğer enzimlerini olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
ÖLÇÜLÜ TÜKETİM VE UZMAN ÖNERİLERİ
Uzmanlar, kahvenin faydalarından yararlanmak için ölçülü tüketimin kritik olduğunu vurguladı.
Uzmanların hazırladığı raporuna göre, günde 3-5 fincan kahve, sindirim sistemini destekleyebilir ve safra taşı riskini azaltabilir. Ancak, kahvenin türü ve hazırlanma şekli de önemli.
Örneğin, filtre kahve, kolesterolü artırabilen diterpen maddesini daha az içerirken, Türk kahvesi veya French press gibi filtresiz yöntemler bu riski artırabilir.
Beslenme uzmanları, "Sağlıklı yetişkinler için günde 1-2 fincan kahve, antioksidanlarla dolu bir destek sunar. Ancak şeker, krema gibi eklemeler kalori alımını artırabilir" dedi.
Kahve tüketiminin akşam saatlerinden kaçınılması, uyku kalitesini korumak için de önerildi.
KAHVE KÜLTÜRÜ VE SAĞLIK DENGESİ
Kahve, sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir kültür ve sosyal bağların simgesi. Ancak bilim, bu keyifli ritüelin sağlıkla dengelenmesi gerektiğini söyledi.
Ölçülü tüketimle kahve, zihni canlandırıp kronik hastalıklara karşı koruyucu bir kalkan olabilir. Ancak aşırıya kaçıldığında, bu dost içecek bir sağlık tehdidine dönüşebilir.
Uzmanlar, bireysel sağlık durumuna göre kahve tüketimini kişiselleştirmenin ve doktor tavsiyesine başvurmanın önemini vurguladı.
Haber: Cansu İşcan / Haber Merkezi