Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında toplandı.
Komisyonda konuşan Yıldız, "Bu komisyonda yapılacak acil işlerden biri bu. Vicdanlar kanıyor'' dedi. Yıldız, adli veya siyasi mahkum ayrımı olmaksızın bir infaz kanunu yapılması gerektiğini ifade etti. Yıldız, tutuklamalarla ilgili görüşünü de "Tutuklama çok ağır bir tedbirdir ancak masumiyet karinesini hiçbir zaman ortadan kaldırmaz. Araç olduğunu, geçici olduğunu tekrar tekrar söylemeye gerek yok'' diye ifade etti.
Yıldız şu ifadeleri kullandı:
Cezanın amacı toplumu suçtan korumaktır, ıslahın amacı ise hükümlü ve tutuklunun tekrar suç işlemesini önlemektir. Bu iki amaç birleştiğinde makul bir sonuca varılır. Toplum böyle devam eder.
İnfazın temel ilkelerini kısaca hatırlatmak istiyorum. Bilindiği gibi bunun kuralları vardır. Herkese eşit uygulanır. Din, mezhep, milliyet, ırk, renk, cinsiyet, sosyal köken, siyasi veya diğer fikri düşünceler, ekonomik güç, toplumsal konum yönünden ayrım yapılmaması gerekir.
Yasamızda tam da böyle yazıyoruz. İnfaz uygulamasında ayrım yapılmaması gerekir. Uygulamada yasanın bu maddesi, bu saydığım şey İnfaz Yasası'nın ikinci maddesi. Buna uyulduğunu zannetmiyorum. Hepiniz de avukatlık yapan özellikle arkadaşlarımız üyeler, bunu sık sık görürler. Bazı koğuşlarda 10 kişilik koğuşta 30 kişi yatar. Bazı mahkumların odaları da salon salomanje şeklindedir.
''İNFAZ HUKUKUMUZ, KANUNUMUZ YAMALI BOHÇAYA DÖNMÜŞTÜR''
Özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili mevzuat ve uygulama temelinde birçok reforma imza atıldı. Ancak daha yapacağımız çok iş var. Bunlardan biri de infaz hukuku. İnfaz hukuku ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Her zaman söylediğim gibi bizim infaz hukukumuz, kanunumuz yamalı bohçaya dönmüştür. Bunu sil baştan yazmaz ve yapmazsak biz bu işin içinden çıkamayız. İnfaz sistemi içerisinde farklı mekanizmalar aynı kişiye uygulanıyor. Sistem bir karmaşık hal aldı ve sisteme güven azalıyor. Yapacağımız yasa, uygulayıcıların yani savcının, avukatın anlayabileceği, karmaşık olmayan, aynı zamanda da hükümlü ve ailesinin tutuklu ve ailenin anlayacağı kadar sade olmalıdır, ıslah edici olmalıdır.
Kaynak: ANKA / Haber Merkezi