Ankara, 5 Ekim 2025 — Başkent Ankara'da düzenlenen Gazze Kararlılık Yürüyüşü, milletimizin vicdanının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Melike Hatun Camii'nden başlayan ve 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı'nda sona eren yürüyüşe 300 bini aşkın vatandaş katıldı. Katılımcılar, Filistin halkına destek olmak ve Gazze'de süren soykırıma tepki göstermek için tek ses, tek yürek oldular.
Yürüyüş boyunca "Soykırıma hayır, İsrail'e hayır, zulme hayır!" sloganları yükseldi. Katılımcılar, yalnızca siyasi bir tepki değil, aynı zamanda insanlık onurunun savunusunu da dile getirdi. Dinlerin temelinde yer alan "yaşatma" ilkesine vurgu yapan katılımcılar, insan öldürmenin hem hukuken hem de dinen en büyük suçlardan biri olduğunu hatırlattı.
Yürüyüşte yapılan konuşmalarda, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ettiği, savaş ve insanlık suçu işlediği vurgulandı. Katılımcılar, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlara adalet çağrısı yaptı. "Dünya beşten büyüktür" sözleri, meydanlarda yankılanarak adaletsizliğe karşı evrensel bir mesaj haline geldi.
Etkinlik boyunca duygusal anlar yaşandı. Anneler, çocuklar, gençler ve yaşlılar el ele yürüyerek acının ortak, vicdanın evrensel olduğunu gösterdi. Katılımcılar, "İnsanlar ölmesin, barış içinde yaşasın" diyerek gözyaşlarıyla dua etti. Bu yürüyüş, hem bir feryat hem de insanlığın ortak vicdanından yükselen bir çağrıydı.
Katılımcılar, "Zalimler ve zulüm yapanlar hem insanlık nezdinde hem de Yaradan katında lanetlidir" diyerek dinlerin ortak öğretisini hatırlattı. Her dinde ve evrensel hukukta zulüm, haksızlık ve soykırımın yasak olduğu vurgulandı. Bu çağrı, yalnızca bir lanetleme değil, aynı zamanda adalet talebinin en güçlü ifadesiydi.
Yürüyüşte dile getirilen ortak görüş, Türkiye'nin her zaman mazlumun yanında olduğuydu. Katılımcılar, dünya kamuoyuna "İnsanlık suçu karşısında susmak da suça ortak olmaktır" mesajını verdi. "En kısa sürede dünya bu zulme cevabını verecektir" sözleri, meydanı dolduran on binlerin ortak dileği oldu.
Ankara sokaklarında yankılanan bu yürüyüş, sadece bir eylem değil, vicdanın sesi ve barışın çağrısı oldu. "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi bir kez daha hatırlandı. Türk milleti, bir kez daha hem kendi inançlarının hem de insanlığın onurlu tarafında durduğunu gösterdi.
Haber: Yalçın ÇELİK / Haber Merkezi