BANA BU ŞİİRİ YAZDIRDIN
İntizarların baharı geldi
Şimdi sana sitemin mevsimidir
Sarı hecelere tutuldu kalemler
Siyah kelimelerin uğultusunda
Dökülecek senin de yaprakların
Ve kızıl cümleler ağacında
Sözlerim hançerleyecek yüreğini
Bilmek istemiyorum beni niye düşürdüğünü
Ben kalkmak için bir daha bir daha düşerim
Kızma eski gülüm bakma öyle
Öyle yerden öyle serden
Sen misin günahın elini öpmeyen
Öyle masum öyle bebek
Sen misin gözlerinde bir kelebek
Sen misin ölümüne ve ölümü bile sevecek
Oysa ki sen yalancı
Oysa ki sen korkak
Yine bir hazandı çektin gittin
İntizarların baharı geldi
Şimdi sana sitemin mevsimidir
Senin fotoğraflarını çekip
Senin şiirlerini yazacağım
Meydanlarda asamaz isem
Seni şiirlerimde asacağım
Dönmek istemiyorum yeniden maziye
Ben istikbal boşluğuna sensiz de koşarım
Ne kadar Aslısın ne kadar Şirin
Sen sahtekar sen sevimsiz
Nefretsiz bir ayrılık bekleme benden
Şair der ki nefretsiz ayrılık vuslattan şirin
Ben en mat renkli öfkemle anarım seni
Pembe düşlerini sildim uykulardan
Mor bir geceye ısmarladım seni
İyi niyetlerimi yitirdim sayende
Neyine üzüleyim neyine senin
Yok sevgine olmayan şerefine mi
Sen bunu benden hakettin
Sen bana bu şiiri yazdırdın
Duymak istemiyorum artık senin varlığını
Ben vuslatı yaşar gibi yokluğunu yaşarım
İntizarların baharı geldi
Sitemlerim çiçek çiçek açıyor
Şimdi seni vurmak zamanı
Siyah kelimelerin uğultusunda
Kızıl cümleler kuracağım
Kurşunlarım öldürmeyecek
Seni sözlerimle vuracağım
Senin fotoğraflarını çekip
Senin şiirlerini yazacağım
Seni meydanlarda olmazsa
Şiirlerimde asacağım
Görmek istemiyorum artık yalan dünyanı
Ben aşkımı tabutuma bedensiz taşırım