Tarih: 17.04.2025 20:33

Almanya'da siyasi dengeler değişiyor mu?

Facebook Twitter Linked-in

Almanya'da 6 Mayıs'ta iktidarı devralması beklenen Hristiyan Demokratlar, yeni dönemde AfD'yle masaya oturmama stratejisini terk ederek işbirliği kanallarını açmayı planlıyor.

Almanya'da şubatta yapılan seçimleri kazanan Hristiyan Demokratlar (CDU), partinin uzun yıllardır sürdürdüğü aşırı sağcı AfD'yle çalışmama politikasında yumuşamaya gidiyor.

Politico'da yer alan habere göre CDU'lu siyasetçiler, 23 Şubat'taki seçimlerden ikinci parti olarak çıkan AfD'yle parlamentoda işbirliği yapmaya hazırlanıyor.

Gazete Oksijen'deki habere göre Almanya'da onlarca yıldır merkezdeki partilerin neredeyse tamamı aşırı sağcı siyasetçilerle işbirliği veya anlaşma yapmayı reddediyor. Ülkenin Nazi geçmişi nedeniyle ortaya konan bu yaklaşım, siyasetçiler ve medya tarafından "yangın duvarı" olarak isimlendiriliyor.

Ancak AfD'nin, seçimlerde II. Dünya Savaşı sonrasında aşırı sağ bir partinin elde ettiği en yüksek başarıyı elde etmesi bu yangın duvarının çatlamasına neden olabilir.

Politico'ya konuşan AfD'li yetkililer, bazı milletvekillerinin diğer partilerden vekillerle kapalı kapılar ardında bazı görüşmeler yaptığını ve belirli konularda işbirliğine yönelik işaretler olduğunu söyledi.

CDU'nun önde gelen isimlerinden biri olan Jens Spahn ise Bild'e yaptığı açıklamada, AfD'nin parlamento süreçlerinde herhangi bir muhalefet partisi gibi muamele görmesi gerektiğini ifade etti.

Spahn, "Böyle güçlü bir şekilde orada oturuyorlar çünkü seçmen bize bir şey söylemek istiyor. Seçmenleri ciddiye almalıyız" diye konuştu.

CDU/CSU parlamento grubunun başkan yardımcılığını üstlenen Johann Wadephul ise RDN'e verdiği demeçte yıllardır uygulanan blokajın AfD'yi kurban rolüne soktuğunu savundu. Wadephul artık AfD'li vekillerin parlamento komitelerine başkanlık etmesini destekleyeceğini söyledi.

Parti içinde 'yükselen yıldız' olarak görülen bir diğer CDU'lu vekil Philippe Amthor ise FAZ'a yaptığı açıklamada, "Bu grubun, prosedürel manevralarla değil;güçlü, esaslı bir tartışmayla geri püskürtülmesi gerektiği yönünde haklı bir görüş var" dedi.

6 Mayıs'ta iktidarı devralması beklenen CDU'nun ana muhalefetteki AfD'ye bazı sorumluluklar yükleyerek bunu seçmenin takdirine sunma stratejisi izlemesi bekleniyor.

Almanya'nın bir sonraki başbakanı olacak olan CDU lideri Friedrich Merz, seçim kampanyası döneminde buna benzer bir yaklaşımla nabız yoklaşmıştı. Merz, AfD oylarına güvenerek parlamentoya göç konulu bir yasa tasarısı sunmuş, bu durum o dönem tepki çekmişti.

23 Şubat'taki seçimlerin ardından ana muhalefet partisi konumuna yükselen AfD böylece bazı komitelere başkanlık etme fırsatı yakaladı. AfD'li vekillerin oturacağı bu başkanlık koltukları parlamentoda bazı oturumları yönetiyor ve yasama takvimi üzerinde söz sahibi olabiliyor.

AfD, Bundestag'daki etkisini ve gücünü artırarak diğer partilerle siyasi işbirliği kanallarını açsa da, CDU'yla koalisyon anlaşmasına varan Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) bu konudaki tutumunda bir değişiklik yok.

Tagesspiegel'e konuyla ilgili bir açıklama yapan SPD'nin parlamento sekreteri Katja Mast, "AfD, diğer partiler gibi bir parti değil. Tüm kararlılığımızla demokratik kurumlarımızı, hepsinden önce de parlamentoyu koruyacağız" dedi.

 

 

 

 

Kaynak: Gazete Oksijen / Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —