ASÜ’de ‘Mazlum Coğrafyalar’ İçin Sessizliğe Karşı Adalet Yürüyüşü
Aksaray Üniversitesi’nde (ASÜ), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Gazze’den Doğu Türkistan’a, Sudan’dan Arakan’a kadar dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla kapsamlı bir yürüyüş gerçekleştirildi. “Susmuyoruz, Yürüyoruz. Mazlum Coğrafyalara Ses Oluyoruz” temasıyla düzenlenen etkinlik, üniversite öğrencilerinin yoğun katılımıyla ASÜ Kampüsü’nde geniş yankı buldu.
ASÜ İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu ile Aksaray Üniversitesi Aksa Gençlik Topluluğu tarafından organize edilen yürüyüş, ASÜ İslami İlimler Fakültesi önünden başladı. Filistin, Doğu Türkistan ve Türk bayraklarıyla yürüyüşe dâhil olan öğrenciler; “Çocukların gözyaşı zalimleri boğacak”, “Zalimler için yaşasın cehennem”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol”, “Cihana adalet”, “Kudüs’e hürriyet”, “Yaşasın küresel intifada” sloganlarıyla dünyanın farklı coğrafyalarında süregelen katliamları protesto etti. Yürüyüşte, özellikle Gazze’de devam eden insani yıkıma vurgu yapıldı.
Etkinlik, ASÜ Çarşısı önünde okunan basın açıklamasıyla tamamlandı. Açıklamada konuşan ASÜ İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu Üniversite Başkanı Müheymin Özata, 10 Aralık 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin bugün dünyanın birçok yerinde yaşanan zulümlere karşı ortak bir duruş çağrısı niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Filistin, Sudan ve Doğu Türkistan’da yıllardır süren sistematik ihlallerin vahametine işaret eden Özata, özellikle Filistin’deki yıkımın boyutlarına ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Özata, “Filistin halkı 1948’den bu yana sistematik bir yok etme politikasıyla yüz yüze bırakılmıştır. Bağımsız raporlar, on binlerce Filistinlinin katledildiğini, 1967’den bu yana yaklaşık 1 milyon kişinin gözaltına alındığını ortaya koymaktadır. UNRWA verilerine göre 6 milyondan fazla Filistinli mülteci durumundadır. 7 Ekim 2023’ten bu yana 20 bini aşkın çocukla birlikte toplam 67 bin 139 kişi hayatını kaybetmiştir. Kayıplarla birlikte bu sayı 76 binin üzerindedir” ifadelerini kullandı.
Sudan’da devam eden savaşın 25 milyon insanı yardıma muhtaç hâle getirdiğini, 12 milyondan fazla kişinin ise yerinden edildiğini aktaran Özata, Doğu Türkistan’da 1949’dan bu yana kimlik, inanç ve kültürel değerlere yönelik sistematik baskı, işkence ve asimilasyon politikalarının sürdüğünü dile getirdi. Arakan’dan Yemen’e, Keşmir’den Kongo’ya kadar geniş bir coğrafyada ağır ihlallerin yaşandığını söyleyen Özata, modern dünyanın insan hakları söylemlerinin çıkar hesapları nedeniyle işlevsizleştiğini vurguladı.
Özata, “Bu tablo karşısında susmak, zulmü normalleştirmektir; tarafsızlık ise zalimin yanında saf tutmaktır. 10 Aralık yalnızca bir anma günü değil, insanlığın vicdanını harekete geçirme günüdür” dedi. Açıklamasını, “Zulmün değil adaletin, sessizliğin değil onurlu duruşun günü olsun” sözleriyle tamamlayan Özata, dünyanın neresinde olursa olsun insan hakları ihlallerine karşı durmanın insani ve ahlaki bir görev olduğunu belirtti.
Özata ayrıca, Gazze’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın dört bir yanında zulüm gören tüm mazlum halkların kurtuluşu için dua ederek konuşmasını sonlandırdı.
Haber Merkezi
