ASÜ’den Kanser Tedavisinde Çığır Açacak Nanoteranostik Buluş
Kanser Tedavisinde Yeni Umut: ASÜ’de Geliştirilen Nanomalzeme Patent Tescili Aldı
Aksaray Üniversitesi (ASÜ), kanser tedavilerine ilişkin bilimsel araştırmalara güçlü bir katkı sunacak yeni bir buluşa daha imza attı. ASÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Algı’nın yürütücülüğünü yaptığı “Fototerapi İçin Yeni Bir Nanoteranostik” başlıklı çalışma, buluş basamağı içermesi ve ilaç sanayisinde kullanılabilir nitelikte olması sebebiyle Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patentle tescil edildi. Bu gelişme, hem üniversitenin bilimsel kapasitesini hem de Türkiye’nin ileri teknoloji ve sağlık inovasyonlarındaki konumunu güçlendiren önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Fatih Algı, söz konusu buluşun kanser tedavisinde kullanılan ve son yıllarda etkinliği giderek artan fototerapi yöntemine yönelik tamamen yeni bir nanomalzeme geliştirilmesine odaklandığını ifade etti. Kanser hücrelerini hedef alabilecek, tedavi sürecinde ilaç olarak kullanılma potansiyeli taşıyan bu malzemenin, nano boyutta tasarlanmış yüksek işlevli bir organik yapı olduğunu vurgulayan Algı, çalışmanın bilimsel derinliğine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Buluşumuzu kurşun kalemlerde bulunan ve grafit olarak bilinen malzemeden yola çıkarak tasarladık. Grafiti özel organik bir yapıyla birleştirerek tamamen karbondan oluşan, nano ölçekli yeni bir malzeme elde etmeyi başardık. Tüm canlıların karbon temelli biyomateryallerden oluştuğu düşünüldüğünde, bu yeni bileşiğin biyolojik sistemlerle uyumlu bir yapıya sahip olması büyük avantaj sağlıyor. Bir anlamda kurşun kalemden ilaç yapılabileceğini gösteren magazinel bir yönü de mevcut; ancak esas önemli olan, buradaki bilimsel potansiyelin yüksekliği ve tedaviye uygulanabilirliği.”
Patent Tescili Büyük Umut Doğurdu, Ancak Önlerinde Uzun Bir Klinik Süreç Var
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen patent tescilinin, araştırma ekibi açısından önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Prof. Dr. Algı, bu aşamanın nihai bir tedaviye dönüşmesi için uzun ve maliyetli prosedürlerin bulunduğuna dikkat çekti. İlaç olarak onaylanması için yapılması gereken klinik çalışmalar, toksisite testleri ve ileri faz araştırmalarının yüksek maliyet gerektirdiğini söyleyen Algı, buna rağmen ekibin kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.
Texas A&M Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak görev yapan ve kanser tedavisinde yenilikçi malzemeler üzerine uluslararası düzeyde çalışmalar yürüten Algı, ASÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melek Pamuk Algı ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Aşan Özüsağlam ile birlikte iki ayrı TÜBİTAK 1001 projesine de devam ettiklerini belirtti.
ASÜ Araştırma Grubu Üçüncü Patentine Kavuştu: Yeni Projeler Yolda
Prof. Dr. Algı, Aksaray Üniversitesi yönetiminin sağladığı destekle iki ulusal patent başvurusunun daha gerçekleştirildiğini, elde edilen son tescille birlikte araştırma grubunun üçüncü patentine ulaştığını aktardı. Üniversite dışından fon ve kaynak bulma konusunda da yoğun çaba harcadıklarını ifade eden Algı, ASÜ’de oluşturdukları genç araştırmacı ekibinin yüksek potansiyeline dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yüksek lisans ve lisans düzeyinde son derece çalışkan, motivasyonu yüksek genç araştırmacılara sahibiz. Bu ekip, yeni ve kullanılabilir malzemeler geliştirmek için büyük bir özveriyle çalışıyor. Öğrencilerimiz, yoğun laboratuvar çalışmalarının ardından kendi yürütecekleri TÜBİTAK projelerinin hazırlıklarını tamamladı. Bu gençlere destek verildiği sürece Aksaray Üniversitesi yalnızca bölgesel değil ulusal ölçekte ses getirecek proje ve patentlere imza atabilecek kapasitededir. Buna yürekten inanıyorum.”
Bilim ve Teknolojide Bölgesel Bir Merkez Haline Gelen ASÜ
Son yıllarda ASÜ bünyesinde yürütülen AR-GE faaliyetleri, üniversitenin bilimsel üretkenliğinin hızla arttığını gösteriyor. Kanser tedavisine yönelik bu nanomalzeme geliştirme çalışması ise, hem tıbbi inovasyon potansiyeli hem de uluslararası bilim camiasında yaratacağı etki açısından üniversite tarihinde önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. Patent tescili, buluşun bilimsel nitelik açısından kabul gördüğünü ortaya koyarken, tedavi amaçlı klinik uygulamalar için de yol açıcı bir ilk adım niteliği taşıyor.
Haber Merkezi