Ertürk; “Hırsızlık, Yolsuzluk Yapanları Bıraktınız Da Evine Ekmek Götürmeye Çalışan Gökhan’la Mı Uğraşır Oldunuz ?”
Aksaray’da geçen günlerde Gökhan Çağlayan isimli seyyar satıcı, zabıtalara kızıp aracında bulunan kavunları sokağa fırlatmıştı. Bunun üzerine Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, mağdur seyyar satıcı Gökhan Çağlayan’ı il yönetimi ile evinde ziyaret etti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Ali Abbas Ertürk şunları söyledi:
"Gökhan’ın yüzde seksen engelli raporu var. Yüzde seksen engelli, koah hastası olduğu için geri dönüşüm firmasındaki işini bırakmak zorunda kalmış. Kimseye yük olmadan gasp, hırsızlık yapmadan emeğiyle, alının teriyle evinin ekmeğini kazanıp yavrusuna ekmek getirmek için mücadele ediyor. Orada tezgah açılması doğrudur, yanlıştır bunların hepsini bir kenara bırakıyorum. Gökhan görgü tanıklarıyla da bizi telefonda konuşturdu, bir zabıtanın herhangi bir kişinin devleti, belediyeyi temsil eden bir kişinin bir vatandaşa küfür etmesini şiddetle kınıyorum. Bu konuda zabıtaların amiri konumundaki belediye başkan yardımcısı görgü tanıklarını dinlesin, notlarını alsın ve bu konu hakkında gerekli işlemleri soruşturmayı başlatsın. Sormak istiyorum ne istiyorsunuz ekmeğini kazanmak isteyen bir vatandaştan? Oradaki vatandaşlar yalvarıyor 'yapmayın, etmeyin' diye. Yüzde seksen engelli raporu var, evine ekmek götürmeye çalışıyor. Çalmıyor, çırpmıyor, gasp etmiyor ne istiyorsunuz da evine ekmek götüren bir vatandaşımıza bu muameleyi reva görüyorsunuz. Deveyi hamutuyla götürenleri bıraktınız da emeğiyle evine ekmek götüren Gökhan’ın peşine mi düştünüz? Büyük hırsızlıkları, yolsuzlukları yapanları bıraktınız da Gökhan’la mı uğraşır oldunuz? Esnaf sıkıntılı, yaşadığımız pandemi bir yandan ekonomik kriz bir yandan, kara kış yaklaştıkça esnaf zaten kara kara düşünüyor biz ne yapacağız diye bir ton 6-7 bin lira olmuş. Zabıtaların o uygulamasına isyan edip sinir krizi geçirip döktüğü kavunlarını maliyeti 7 bin 500 lira. Nasıl ödeyeceksiniz?"
7 BİN 500 LİRALIK BEDEL
Aksaray’da geçen günlerde zabıtanın sert müdahalesi üzerine sinir krizi geçirip aracında bulunan kavunları sokağa fırlatan Gökhan Çağlayan isimli seyyar satıcı,"Ben tezgahımı neden kaldırayım, ben orada hırsızlık yapmıyorum ekmeğimi kazanıyorum. Benim 7 buçuk bin lira zararım var. Adam hırsızlık yapıyor, cezaevine girmiyor, savcı bırakıyor. Herkes bedel ödüyor da biz burada neyin bedelini ödüyoruz. Çalışmayıp evde mi oturalım? Geçen kış ben evime ekmek getireceğim diye, o soğukta titreye titreye elma sattım, ben evime ekmek getireceğim diye oğlum yaşındaki çocuğa bile kavun ikram ederken 'buyur abi' diye ikram ediyorum. Bunlar hep saygı, sevgidir ama Aksaray’ımızda saygı sevgi denilen şey kalmamış" ifadelerini kullandı.
"YANLIŞ BİR ŞEY YAPMIYORUM"
Konu üzerine konuşan Seyyar Satıcı Gökhan Çağlayan şunları söyledi:
"Bizi Bölcek köprüsünün oradan kaldırdılar, 'siloların bulunduğu yerde seyyar satıcı kadınlar ve erkekler var oraya git' dediler. Diğer taraf iptal olunca oraya indim ve tezgahı açtım, tam satışa başlayacaktım ki zabıta beni görür görmez geldi. Bana küfrederek, 'tezgahını kaldır' dedi. Neden kaldıracağım, neden küfürlü konuşuyorsunuz, burada kadınlar var dedim ve hiçbir adam tezgahında küfrettirmez ama zabıta küfür ediyor. Küfürden sonra tartışmaya başladık, 'bu kavunları götürür Atatürk heykelinin oraya dökerim' dedim bunun üzerine bana, 'arkan yemez, sen kimsin, necisin' diyerek tekrar küfretti. Daha da sinirlendim ve aracın kapılarını açıp dökmeye başladım. Zabıta 'tamam kardeşim sen buraya açtın, ben müsaade ediyorum, bugün burada sat başka zaman aşağıya in aşağıda sat' diyebilirdi. Ekmeğimizin peşindeyiz yanlış bir şey yapmıyorum.
"BEN HIRSIZLIK YAPMIYORUM, EKMEĞİMİ KAZANIYORUM"
Bu işten önce geri dönüşüm işinde çalışıyordum. Hastalığımdan dolayı geri dönüşüm işinden ayrılmak zorunda kaldım. 5 yıldır esnaflık yapıyorum. Biz küçük esnafız, yılladır Bölcek Köprüsünün orada duruyorum benim müşterilerim sabittir. Satış yaptığım araca devlet izin verdi. Olay anından sivil polis arkadaşlar gelerek, 'siz müdahale etmeden zaten biz ederiz ama adam burada müdahale edilecek bir şey yapmıyor' dediler. Ben dahil birçok kişi buraya tezgah açıyor, neden onların tezgahları toplanmıyor da benimki toplanıyor. Elinizi öper benim bir oğlum var, ben evime ekmek getireceğim diye oğlum yaşındaki çocuğa bile kavun ikram ederken 'buyur abi' diye ikram ediyorum. Bunlar hep saygı, sevgidir ama Aksaray’ımızda saygı sevgi denilen şey kalmamış. Bugün bana yapılan belki yarın bir kalendere yapılacak. Ben tezgahımı neden kaldırayım, ben orada hırsızlık yapmıyorum ekmeğimi kazanıyorum. Benim 7 buçuk bin lira zararım var. Bu yaşanılanlar basına verilsin, adalet yerini bulsun. Hiç olmazsa böyle insanlara fırsat vermesinler. Adam hırsızlık yapıyor, cezaevine girmiyor, savcı bırakıyor. Herkes bedel ödüyor da biz burada neyin bedelini ödüyoruz. Çalışmayıp evde mi oturalım? Geçen kış ben evime ekmek getireceğim diye o soğukta titreye titreye elma sattım. Ben de bilirim boş bir inşaata girip demir çalmasını. Bunlara gerek var mı? Az olsun, temiz olsun."