BOĞULMALARA KARŞI ÖNEMLİ UYARI !!!
Vatandaşlarımız, sıcakların ani olarak bastırdığı ve kendini iyice hissettirdiği bu yaz aylarında serinlemek, eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek amacıyla, ailesi ile birlikte akarsu, göl, gölet ve baraj gibi yerlerin çevresinde bulunan mesire alanlarına gitmekte, tanımadığı, güvenli olup olmadığını bilmediği ve yüzme amaçlı olarak düzenlenmemiş olan bu yerlerdeki sulara girerek serinlemeye çalışmaktadırlar. Ancak bu ve bunun gibi tehlikeli sulara girmek ciddi yaralanmalara, hatta sonu ölümle bitebilecek boğulma vakalarına yol açabilmektedir.
Vatandaşlarımızın, bu tür sulara serinlemek veya yüzmek amacıyla kesinlikle girmemeleri; bu tür ihtiyaçlarını yüzmek, serinlemek, eğlenmek amacına yönelik düzenlenmiş, emniyet ve kontrol tedbirleri alınmış yerlerde karşılamaları, gerek kendi hayatları gerekse aileleri açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Boğulma vakalarına maruz kalarak hayatını kaybedenlerin yaş ortalaması genellikle Ülkemizin geleceği olan 14-25 yaş arası gençlerden oluşmaktadır.
Bu nedenle aşağıdaki makaleyi okumanızı kesinlikle öneririz!
BOĞULMA RİSKİ TAŞIYAN ALANLARIMIZ
KIZILIRMAK HAVZASI;
İlimiz Sarıyahşi İlçesine sınırı bulunan Kesikköprü barajı ile ilimize çok yakın alanlarda bulunan Kızılırmak havzası ve akarsuyunda inşaat kumu çıkartılması, sulama ve yaz aylarında yüzme ve balık avlama da yapılmaktadır. Ancak akarsudaki su debisi ve dip akıntısı çok kuvvetli olup dışarıdan bakıldığında durgun ve az debili akarsu gibi gözükmektedir. Ayrıca Kızılırmak akarsuyu içerisinde bir çok yabancı cisim ve hayvan leşleri bulunmaktadır.
RİSKLERİ:
Kızılırmak özellikle bahar aylarında (Mayıs-Haziran-Temmuz) çok yüksek debilerde olmasından dolayı kum ocaklarının bulunduğu alanlarda aşınma ve taşıma ile birçok oyuk, ve çukurlar meydana getirmiştir. Bu durum ise su yüzeyinin altında kaldığı için yukarıdan bakıldığında gözükmemektedir. Bu yüksek debili su kütlesi oyuk, ve çukurlardan geçerken suyun altında anaforlar ve şiddetli akıntılar oluşturması nedeniyle; suya yüzmek veya fotoğraf çekmek-çektirmek amacıyla suya girenler veya kazayla düşenler için sonu ölümle bitebilecek çok büyük görünmeyen tehlikelerle karşılaşabilirler. Piknik yapmak veya balık tutmak amacıyla bölgeye gelen kişilerin yüzme amaçlı girdiği ya da kaza ile düştüğü yerdeki dip akıntılar ve anaforlar nedeni ile suyun altındaki görülmeyen oyuk ve çukurlar nedeni ile boğulmalar olmaktadır. Ayrıca akarsu içerisinde ağaç kökleri, balık oltaları ağı atıkları (Misinalar ve ağları) bulunmaktadır. Buda çok ciddi bir risk teşkil etmektedir.
2-SULAMA KANALLARI:
Genellikle sulama ve taşkın önleme amaçlı olarak 4-6 m genişliğinde, yer yer 3-4 m derinliğinde beton veya toprak kanal olarak yapılan bu kanallarda, yaz aylarında yüzme amaçlı girilmektedir. Ancak bu kanallardaki su debisi ve dip akıntısı çok kuvvetli olup dışarıdan bakıldığında durgun su gibi gözükmektedir. Ayrıca kanal içerisinde bir çok yabancı cisim ve hayvan leşleri bulunmaktadır.
RİSKLERİ:
Bu tür sulama kanallarına girildiğinde veya kazara düşüldüğünde, beton olması ve tutunacak yüzey olmaması nedeniyle kanaldan dışarıya çıkmak pek mümkün olamamaktadır. Kuvvetli akıntı ve suyun soğukluğu kişiyi paniklettirip şoka sokarak su yüzeyinde kalmasını zorlaştırır. Belirli bir mesafe gittikten sonrada dibe batar ve boğulma gerçekleşir. Ayrıca dipteki hayvan leşleri çürüyerek bakteri ve mikrop oluşturdukları için hastalık/enfeksiyon yayma riski bulunmaktadır.
3-AKARSU-GÖL-GÖLET-BARAJ:
İlimiz sınırları içinde bir çok akarsu, gölet, baraj bulunmaktadır. Sulama ve taşkın önleme amacıyla doğal olmayan ve insan eliyle yapılan yapılar olduğu için, genellikle coğrafi yapının en dar ve dik çukur yerlerinde inşaa edilirler. Genellikle çok çabuk derinleşir ve diplerinde balçık çamur bulunur. Bu akarsu, gölet, barajlarda bazen dip kaynak ve akıntılar olabileceği, bunun da dipte derin aşınmalar, derin çatlak, oyuk ve kanallar meydana getireceği bilinmelidir. Gene bu tür yerlerde kaçak balık avcılığı yapıldığından geride suyun içerisinde havada asılı bir çok ağ, misina ipleri ve parçaları olabilecektir. Ancak bu durum yüzeyden çok fazla fark edilmediği için yüzmek, suda oynamak, eğlenmek amacıyla suya giren insanlar için büyük hayati tehlikeler oluşturabilecektir.
RİSKLERİ:
Akarsu, göl-gölet ve baraj gibi tatlı sulardaki tuz oranının çok düşük olmasından dolayı boğulmalardaki en büyük neden suyun kaldırma kuvvetinin az olmasıdır. Bu tür akarsu, göl-gölet, barajlara girildiğinde veya kazara düşüldüğünde, kenarlarının aşırı dik olması, tutunacak yüzey olmaması, kıyı dibinin çamurlu ya da balçık olması nedeniyle dışarıya çıkmak pek mümkün olamamaktadır. Ayrıca kıyı aldatıcı bir şekilde düzgün bir satıh görüntüsü verirken 2-3 m ilerisinde 3-4 m derinliğinde çatlak, oyuk, menfez veya çukur olabilir. Buralarda düşen insanlar panikleyip çırpınarak daha derine batarlar. Yüzme amaçlı akarsu, göl-gölet, barajlara girildiğinde; suyun içerisinde havada asılı bir çok ağ, misina ipleri ve parçalarına dolanarak veya suda kalma süresi ve suyun soğukluğu ile doğru orantılı olarak aşırı yorgunluk ve üşümeye bağlı hipoglisemi gelişerek kişiyi şoka sokarak suyun yüzeyinde kalmasını zorlaştırarak kısa bir zaman sonra da dibe batar ve boğulma gerçekleşir.
SONUÇ OLARAK:
Bu nedenle; kayalık, balçık, sazlık, bataklık olan, civarında ani iniş ve çıkışlı arazi yapısına sahip ve çok yoğun dip akıntısı bulunan veya dibi görünmeyen tehlikelerle dolu olan (oyuklar, derin çatlaklar, çukurlar, ani derinlikler veya suyun içerisinde askıda kalan balıkçı ağları, misina parçaları, naylon poşetler vb.) göl, gölet, baraj ve akarsulardan uzak durmalı; bu gibi yerlerde asla yüzmek veya fotoğraf çekmek, çekinmek amaçlı suya girilmemelidir.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü