Yalçın ÇELİK
Teknik Öğretmen & Mekatronik Yüksek Mühendisi
15-21 Mayıs Uluslararası Aile Haftasında Değerlerimize Sahip Çıkıyoruz
Aile, toplumun temel taşıdır. Geleneksel Türk kültüründe aile, yalnızca bireylerin bir araya geldiği bir yapı değil; sevgi, saygı, dayanışma ve toplumsal aidiyetin filizlendiği kutsal bir kurumdur. Bu bağlamda, 15-21 Mayıs Uluslararası Aile Haftası, aile içi bağların güçlendirilmesi ve kadim değerlerimizin korunması açısından önemli bir fırsat sunmaktadır.
Türk Aile Yapısı: Gelenekten Geleceğe
Türk toplumunda aile kavramı, geçmişten günümüze büyük önem taşıyan bir değerdir. Tarih boyunca Türk aile yapısı; dayanışma, yardımlaşma ve sadakat gibi unsurlarla güçlenmiştir. Büyük aile modelinin yaygın olduğu dönemlerde, anne-baba, çocuklar ve hatta dedeler, nineler aynı çatı altında yaşamış; bu birliktelik, kuşaklar arası iletişimi güçlendirmiştir.
Bugün ise hızlı yaşam koşulları, değişen sosyoekonomik yapılar ve teknolojik gelişmeler aile içi ilişkileri farklı bir boyuta taşımıştır. Ancak, geleneksel değerlerimizden kopmadan, aile içindeki dayanışmayı korumak önemlidir. Küçük aile yapısı yaygınlaşsa da, büyükanne ve büyükbabalarla olan iletişimin sürdürülmesi, geleneklerin aktarılması açısından kıymetlidir.
Örf, Adet ve Aile Bağları
Türk aile kültüründe örf ve adetler, aile bağlarını kuvvetlendiren unsurlardır. Misafirperverlik, büyükleri saygıyla anma, bayramlarda bir araya gelme, sofra kültürü ve aile içi dayanışma gibi gelenekler, Türk ailesinin temel taşlarını oluşturur. Bayramlarda el öpme, akraba ziyaretleri ve aile büyüklerinin nasihatleri, kültürel bağlarımızı daha da pekiştirir. Aile içinde yetişen bireyler, bu gelenekleri öğrenerek topluma faydalı bireyler olarak yetişir.
Geleneksel Türk ailesinde sofranın ayrı bir yeri vardır.“Sofrada birlik, ailededirlik” anlayışıyla yemek saatleri yalnızca beslenme değil, aynı zamanda paylaşım ve sohbet anlarıdır. Çocuklar, bu zamanlarda büyüklerinin tecrübelerinden faydalanır, aile sıcaklığını hisseder ve toplumun temel değerlerini öğrenirler.
Ailede Teknolojinin Rolü ve Dengeli Kullanımı
Günümüzde dijitalleşmenin aile içi iletişim üzerindeki etkisi göz ardı edilemez. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve sosyal medya platformları, aile bireyleri arasındaki fiziksel etkileşimi azaltabilir. Ancak teknolojiyi bilinçli ve dengeli şekilde kullanmak, aile bağlarını kuvvetlendirebilir. Örneğin, aile içi sohbet saatleri, telefon ve ekran kullanımına sınır getirilerek daha anlamlı hâle getirilebilir. Aile içindeki insani değerler, empati ve hoşgörü teknolojiyle desteklenmeli, ancak onun yerini almamalıdır.
Eğitim ve Aile İlişkisi
Çocukların topluma kazandırılması sürecinde aile, en büyük eğitim ortamıdır. Okulda verilen değer eğitimi ancak aile içinde desteklendiğinde etkili olur. Teknik öğretmenler ve eğitimciler, çocukların temel bilgi ve becerilerini kazandırırken, aile içinde sorumluluk bilinci ve ahlaki değerler pekiştirilir. Aile bireyleri, çocuklarının eğitim süreçlerine aktif katılım sağlamalı, onların kültürel mirası öğrenmelerine destek olmalıdır.
Aile Haftası ve Toplumsal Farkındalık
Uluslararası Aile Haftası vesilesiyle, aile bağlarını güçlendirecek etkinliklere katılmak ve toplumsal farkındalık oluşturmak önemlidir. Belediyeler ve yerel yönetimler, aile içi iletişimi destekleyici seminerler, kuşaklar arası buluşmalar ve kültürel etkinlikler düzenleyerek toplumda güçlü aile yapısının sürdürülebilirliğini sağlayabilirler.
Güçlü Aile, Güçlü Toplum
Unutulmamalıdır ki, güçlü aileler güçlü toplumları meydana getirir. Aile bağlarını kuvvetlendirmek, örf ve adetlerimize sahip çıkmak ve kuşaklararası iletişimi geliştirmek hem bireysel hem toplumsal huzurun anahtarıdır. Aile Haftası’nı yalnızca kutlamakla kalmayıp, aile yapımızı güçlendirecek adımlar atmalıyız. Çünkü toplumun temel taşı aile, yarının sağlam nesillerini yetiştiren kutsal bir değerdir.
Yalçın Çelik - Teknik Öğretmen, Mekatronik Yüksek Mühendisi, 28. Dönem MHP Aksaray Milletvekili Aday Adayı Aile Yapısının Siyasal Değeri ve Önemi Hakkında
Aile, sadece bireylerin huzur ve güven içinde yaşadığı bir alan değil;aynı zamanda toplumun geleceğini belirleyen temel bir yapıdır. Türk milletinin tarihinde aile, millibirlik ve beraberliğin mayası olmuş; inanç, ahlak ve kültürün kuşaktan kuşağa aktarılmasında başrol oynamıştır.
Siyasal açıdan bakıldığında ise güçlü aile yapısı, güçlü bir milletin ve sağlıklı bir devlet düzeninin temelidir. Ailenin zayıfladığı toplumlarda sosyal çözülme, ahlaki yozlaşma ve milli değer kaybı hız kazanırken; aile bağlarının güçlü olduğu toplumlar ise dirençli, üretken ve huzurlu bir yapıya kavuşur.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyasi duruşunda aile, yalnızca korunması gereken bir yapı değil; aynı zamanda milli istikrarın stratejik teminatıdır. Bu bağlamda, aileyi merkeze alan sosyal politikalar geliştirmek ve bu yapıyı her yönüyle desteklemek, siyasal sorumluluğun ayrılmaz bir parçasıdır.
Çelik, aileye sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır. Toplumun temeli olan bu yapı, sadece sosyal yaşamın değil, siyasal iradenin de taşıyıcı kolonudur.
Haber: Yalçın ÇELİK / Haber Merkezi
