CHP'li Ertürk’ten Aksaray’da “Adrese Teslim İhale” Bombası: “Yolsuzluk Bataklığına Dönüştürmeyin!”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Aksaray siyasetine geçmişte yaptığı çıkışlarla damga vuran Ali Abbas Ertürk, Aksaray’daki büyük bir kamu ihalesine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in A takımında yer alan Ertürk, Ankara’daki genel merkez çalışmalarının ardından düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyunu sarsan bir dizi iddiayı gündeme taşıdı. Konu, Aksaray İl Özel İdaresi'ne ait Ziga Termal Kaplıcalarında yapılması planlanan termal otel ihalesi.
“Yargı Kararı Bile Yok Sayıldı”
2005 yılında yap-işlet-devret modeliyle ihale edilen termal otel projesinin ilk ihalesini alan firmanın, sözleşme gereği inşaata başlamaması üzerine 2012 yılında sözleşme iptal edilmişti. İptal süreci mahkemeye taşınmış, dava yıllar süren yargı süreci sonrası 2023’te Yargıtay kararıyla neticelenmişti. Yargıtay, Özel İdare'yi haklı bulmuştu. Ancak Ertürk, bu karara rağmen yapılan yeni ihaleye öyle bir madde eklendiğini söyledi ki, başka hiçbir firmanın katılamayacağı bir ortam oluşturulduğunu belirtti.
“Ucu Açık, Hukuka Aykırı Şartname”
Yeni ihalenin şartnamesine eklenen bir maddeye göre; geçmişte feshedilen yüklenicinin açtığı davalardan doğabilecek tüm mali yükümlülüklerin, yeni ihaleyi alacak firmaya ait olacağı belirtilmiş. Bu şartın rakamsal bir sınırı olmadığını, 150 milyon mu, 200 milyon mu belirsiz olduğunu söyleyen Ertürk, “Bu şart, başka firmaların katılımını imkânsız hale getirmiştir. Bu, adrese teslim ihale düzenlemenin hukuki kılıfıdır” dedi.
“Yüzde 55 Tamamlandı Denen Yer Beton Yığını”
İnşaatın yüzde 55’inin tamamlandığı iddialarını da eleştiren Ertürk, “Sahada sadece beton karkas var. Uzman görüşlerine göre bu oran yüzde 30’u bile bulmaz. Mekanik, elektrik, tefrişat gibi masraflar dahil edilmemiş. Bu, ihale sürecine başka firmaları sokmamak için hazırlanmış manipülatif bir beyan” ifadelerini kullandı.
“300 Yataklı Otele 120 Bin TL Kira!”
Ertürk’ün eleştirileri bununla da sınırlı kalmadı. 300 yataklı bir termal otel için belirlenen kira bedelinin sadece 120 bin TL olduğunu ifade eden Ertürk, “Bugün Aksaray’da 100 metrekarelik dükkân bile 120 bin liraya kiralanamazken bu fiyata 300 yataklı termal otel kiraya veriliyor. 16 yıllık kira sözleşmesiyle kamu zarara uğratılıyor. Hesapladığımız 240 milyon TL’lik açık nerede?” dedi.
“İhale Eski Firmanın Ailesine Gitti”
Yeni ihaleyi alan firmanın “Ata ve Asu Ltd. Şti.” olduğunu belirten Ertürk, bu firmanın ortaklarının, geçmişte projeyi yapmayan Hitit İnşaat’ın sahibi olan müteahhittin oğlu ve kızı olduğunu ortaya koydu. “Bu ihale, sadece onların girebileceği şekilde kurgulanmış. Açık bir şekilde adrese teslimdir” dedi.
“Aksaray’ın Altın Çocuğu Her Yerden Huzur Hakkı Alıyor”
Basın toplantısında yalnızca termal otel ihalesi değil, Aksaray bürokrasisindeki başka bir isme yönelik de ciddi iddialar vardı. “Altın çocuk” diye nitelendirdiği bir vali yardımcısının devletteki birçok kurumun kontrolünü elinde tuttuğunu ve tam 8 farklı yerden huzur hakkı aldığını açıkladı. Bu kurumlar arasında özel idare personel şirketi, köylere hizmet götürme birliği, üniversitenin teknoparkı ve çeşitli vakıflar yer alıyor. “Kanun açık! Kamu görevlisi yalnızca bir yerden huzur hakkı alabilir. Bu kişi maaşından fazla huzur hakkı alıyor” dedi.
“Köylere Hizmet Götürme Birliği Yeni Soygun Aracı”
Ertürk, denetimden uzak olduğu için birçok kamu ihalesinin Köylere Hizmet Götürme Birliği üzerinden yapıldığını ve bunun sistemli bir usulsüzlük haline geldiğini söyledi. “Bu birlik eliyle denetimden uzak ihale düzenlemek, yeni bir soygun biçimi haline geldi” dedi.
“Vali Bey, Bu İhaleyi Onaylamayın!”
CHP’li Ertürk, Aksaray Valisi’ne çağrıda bulunarak, “Bu ihaleyi onaylamadığınızı öğrendim. Lütfen bu ihanete ortak olmayın. Bu il yolsuzlukla anılmasın” dedi.
Açıklamasını, iktidar partisine ve il yönetimine seslenerek bitiren Ertürk, “Bu konuya sessiz kalırsanız, Aksaray’da bu büyük soygunun ortağı olarak anılacaksınız” ifadelerini kullandı. Kamuoyuna çağrıda bulunan Ertürk, “Bu işin peşini bırakmayacağız. Gerekirse TBMM’de soru önergesi vereceğim, ulusal basına taşıyacağım” diyerek mücadelesini sürdüreceğini belirtti.
Bu haber, Aksaray kamuoyunu derinden sarsarken, kamu kaynaklarının şeffaf olmayan yöntemlerle el değiştirdiğine dair ciddi soru işaretleri oluşturdu. Şimdi gözler, Aksaray Valiliği’nden ve iktidar cephesinden gelecek açıklamalarda.
Kaynak: Haber Merkezi
