Para politikaları ABD seçim sonuçlarını bekliyor
2024 başkanlık seçimleri, ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) ve Başkanı Jerome Powell için kritik bir öneme sahip. Merkez bankası, 2024 yılı boyunca siyasetten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırken, bu seçimlerin sonuçları para politikası açısından büyük etkiler yaratabilir. Seçim sonucunda yeni başkan, merkez bankasında birden fazla açık pozisyonu doldurmanın yanı sıra, Powell'ın görev süresi sona ermeden önce yeni bir lider atama yetkisine de sahip olacak.
Bu seçimdeki en önemli sorulardan biri, Demokrat adayı Kamala Harris'in seçim kazanması durumunda daha istikrarlı bir politika benimsemesi mi yoksa eski başkan Donald Trump'ın daha radikal değişiklikler getirme ihtimali mi olacağıdır. Trump, 2017-2021 yılları arasında Powell'a sık sık saldırmış ve merkez bankasının eylemlerini etkilemeye çalışmıştı. Trump, ikinci bir dönem kazanması durumunda bu durumu daha da ileri götürme sinyali veriyor.
Mark Spindel, Potomac River Capital'ın yatırım yöneticisi ve Fed tarihçisi, bu durumu "kurum için önemli bir yol ayrımı" olarak nitelendiriyor. Trump'ın ekibinin, kazanırlarsa "çok müdahil" olacağını belirtmesi, Federal Reserve politikalarının geleceği için büyük bir belirsizlik oluşturuyor.
Para Politikası ve Seçim Tartışmaları
Federal Reserve, bu hafta Washington'da toplanarak 2024 yılındaki ikinci faiz indirimini tartışacak. Piyasalar, bu toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimini fiyatlıyor. Ancak, toplantının siyasi yansımalarının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Trump, Powell'ı görevden alma yetkisini sahip olduğunu belirtiyor, ancak bu durumu hafifletiyor. Ayrıca, Fed'in Eylül ayındaki büyük faiz indirimine yönelik çeşitli tepkiler gösterdi.
Trump'ın müttefikleri, Powell'ı görevden almadan merkez bankasına yönelik yeni kontroller öneriyorlar. Bu durum, Washington'da oldukça tartışmalı bir konu haline gelmiş durumda. Trump'ın danışmanları, en büyük bankaları düzenlemekle sorumlu olan Michael Barr'ın görevden alınmasını da gündeme getirmiş durumda.
Kamala Harris'in Yaklaşımı
Diğer yandan, Kamala Harris, merkez bankasının bağımsız bir kurum olduğunu ve başkan olarak Fed'in kararlarına müdahale etmeyeceğini vurguluyor. Biden yönetimi, Fed'in bağımsızlığını vurgulayarak piyasalara güven vermeye çalışıyor. Harris, yeni yöneticiler atarken hangi tür adayları seçeceği konusunda pek fazla ipucu vermiyor, ancak muhtemel adayların daha ılımlı veya sol eğilimli olabileceği spekülasyonları yapılıyor.
Powell'ın geleceği konusunda ise birçok kişi, eğer ekonomik durumu başarıyla kontrol altına alırsa görevinden ayrılabileceğini düşünüyor. Spindel, Powell'ın başarılı bir şekilde enflasyonu kontrol altına alması durumunda, "bunun onun için son dönemi olabileceği" görüşünde.
Sonuç olarak, başkanlık seçimleri sonucunda hangi adayın seçileceği, para politikasının yönünü belirleyecek. Ancak, Spindel'in de belirttiği gibi, siyasilerin merkez bankasına müdahale etme arzusu, beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Yüzyıllar boyunca, siyasi müdahalelerin negatif ekonomik sonuçlara yol açtığı görülmüştür ve bu nedenle, merkez bankasının bağımsızlığını koruma çabaları, seçim sonrası dönemde kritik bir rol oynayabilir.
Kaynak: Haber Merkezi