Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen 2024’teki ekim alanlarına ilişkin açıklamada bulundu.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE İGFA - Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, dün yaptığı açıklama ile, 14 Mayıs Çiftçiler Günü’ne çiftçilerin ilgisizliği, 2024’teki ekim alanları ve bir çok konuya değinerek bir açıklama yaptı.
Şen’in açıklamaları şöyle;
BÖLGEMİZDE 2024’TEKİ ÜRETİM ALANI
Şen Keşan’da Keşan İlçe Tarım Müdürlüğü’nce açıklanan verilere göre; “2024 yılı buğday verileri 213 bin 100 dekar buğday ekiliyor, kuru alanda 4.500 dekar kuru ve 4 bin 632 dekar da sulu alanda ekim yapılıyor. Ayçiçeği 195 bin 500 dekar, çeltik 42 bin dekar, şeker pancarı7 bin 200 dekar, kanola 6 bin 500 dekar ekimi gerçekleştirildi.”dedi.
ÜRETİCİ PARA KAZANDIĞI ÜRÜNÜ TERCİH EDİYOR
Üretici geçtiğimiz yıl çeltikte sıkıntılı bir süreçte geçirse bu süreçte para kazanmış ki bu ürünü ekmeye devam ettiğini belirterek “Bölgemizdeki en büyük sıkıntılardan biri de çeltik, çeltiğe alternatif olarak mısır olur, yonca olur, değişik ürünler olabilir. Suyu gördüğümüz gibi hemen çeltik ekmeyi düşünüyor. Tabi ihtiyacımız var ama ayçiçeğine de ihtiyacımız var. Ama insanlar hangi üründen fazla para kazanıyorsa, para kazandığı ürüne yönleniyor.” şeklinde konuştu.
25 HAZİRAN’DA ÇELTİK EKİM BEYANI SONA ERECEK
Şen, bölgemizde geçen yıl 32 bin dekar çeltik ekimi bu yıl 42 bin dekarlara çıktığını da vurgu yaparak “Yarın öbür gün daha da artacağını tahmin ediyorum. Çeltik ekimi beyanı süresi 25 Haziran’da sona erecek, net rakam da o zaman kesinlik kazanacak. Biz insanların hiçbir zaman üreterek para kazanmasının karşısında değiliz. Ama bilinçli bir üretim, bilinçli bir tüketim. Çeltik su ihtiyacının en fazla olduğu bir ürün. Ekiminden biçimine kadar 135-140 günlük süre içerisinde suyun içerisinde olan bir ürün. Vahşi sulama sistemi en büyük etkenlerden bir tanesi, yeri geldiği zaman söylüyoruz. Her şeyi damlama sulama ile yapalım, domatesi, biberi, patlıcanı, ayçiçeğini damlama sulama sistemi ile yapalım. Çeltik üretiminin verimi çok yüksek bir ürün, insanlar ona yöneliyor.” Dedi.
MALİYET HESABIMIZI TÜRKİYE’DEKİ 755 ZİRAAT ODASI BELİRLİYOR
Buğday fiyatının üretici beklentisi çok fazla olduğunu da belirten Şen açıklamasına şöyle devam etti.“Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin sosyal medya ve basında söylediği gibi, 755 tane Ziraat Odası Başkanlarının aldığı maliyet hesabı 10.87 TL olarak belirlenmiştir. Demek ki bütün çiftçilerin beyanlarına esas alınarak yapılan bir ortalama bu. 14 Mayıs Çiftçiler Günü’ne Ankara’ya gittiğimizde maliyet fiyatının yüksek olduğunu beyan etti. Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar, sayın bakana siz bir maliyet fiyatı çıkaralım biz de bir maliyet fiyatı çıkaralım. Bunun ortasını bulalım dedi. Siz nasıl çıkarıyorsunuz, biz ne şekilde yapalım dedi. Bakan beye konuyu aktardı, bundan sonra bakan bey ne yapar ne eder onu da ilerleyen zamanda göreceğiz. Tabi beklentimiz bizim en fazla buğdayda, bu yıl gübre de pek fazla olmamakla birlikte ilaç ve mazottaki bizim en fazla belimizi büken girdi maliyetlerimizden bir tanesi. Biçerdöver maliyetleri de artacaktır. Biçerdöver fiyatları hiçbir bölgede henüz belli olmadı. İklim şartlarımız 1 ay önde seyrediyor. Buğday ve ayçiçeğinde de bunu gördük. Yarın öbür gün bölgemiz olarak ilk arpaları biçeriz.”
İCAR BEDELLERİMİZ YÜKSEK
Şen, kiraların yüksek olduğunu da dile getirerek; “Kiraya veren kişilere kira az geliyor, üreten insana da çok geliyor. Bizim bölgemizde kiralar gerçekten yüksek, çeltik ve pancar kiraları günümüzde çok yüksek seviyelerde. İnsanlar suya yakın olmak istedikleri ve üretim yapmak istiyorlar. Ama günümüzde çok yüksek. Örtü üstü tarım yapan insanlar çok zahmet çekecek. Son zamanlarda yağış yeteri kadar oldu, yağmurlar yağınca biraz yüzümüz güldü. Ayçiçeğine de etki etti, çünkü aşırı yağış olmayan bölgelerde çok iyi bir ürün çıkışı oldu.”dedi.
BAKANLIK ACABA MALİYET BEDELİNİ ÇİFTLİKTEN Mİ YAPIYOR?
İlaç için de para lazım, ilacı atmak için de tarlaya gidip gelme maliyeti ve mazot maliyeti de olduğuna vurgu yapan Şen,“Bakanlık çiftliklerde maliyet hesabı yapıyor. 4-5 bin dekar yerde çiftlikten çıkıyor tarlaya giriyor. Traktörün tarlaya gidişini gelişini hiç hesap etmiyorlar. Onlar işine geldiği için bizim maliyetlerimize mana buluyor veya yüksek diyor. Üreticinin fiyatını kırmak için bunları göz önüne alıyor.”şeklinde konuştu.
TEMENNİMİZ TMO’NUN ÜRÜNÜMÜZÜ UYGUN GÖRDÜĞÜMÜZ BEDELDEN ALMASI
Şen, bizim de en büyük temennimiz ürünümüzü TMO’nun alması ve sağlıklı bir şekilde almasıdır diyerek, “Önümüzdeki günlerde alacağız diyor. Bunu bakan da açıkladı, TMO Genel Müdürü de açıkladı. Biliyorsunuz bölgemizde LİDAŞ depoları dolu. 2023 yılındaki LİDAŞ depoları dolu.Ürün bekletme süresini 18 aya çıkardılar, TMO’nun aldığı ürünün bekletme süresini de 36 aya çıkardılar. Bu süre uzun bir süre, neden uzun süre. Depolar hep dolu her yıl bu söyleniyor. Bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece, bu depolar hep dolu olur. Üretici üretim yaptığı sürece LİDAŞ depoları da dolu olur, TMO’nun depoları da dolu olur. Bu politikada devam ettiği sürece 2023’ün ürünleri 18 ay üretici bazında, TMO satın aldığı ürünlerin depolarda kalma süresi 36 ay. TMO LİDAŞ depolarının % 30 hissesini sahip. Devlet stokçuluk yapıyor. Önceden 2022 yılında Keşan’a gelmişti. TMO depolarında hiç buğday yoktu. TMO hiç buralardan buğday almıyordu. Stratejik bir ürün olduğu için, şimdi depolar dolu bir vaziyette sezona giriyoruz.”dedi.
DEVLET YETERKİ ÜRETİCİNİN ÜRÜNÜNÜ ALMAK İSTESİN
Devlet asfalta döker ürünü alacağını ve yeter ki üreticinin ürününü almak isteyeceğini belirterek, “LİDAŞ depoları doldu, İpsala’ya bağlı olduğumuz için, toprak silo kiraladı ve TMO ürünü aldı. Üreticiyi mağdur etmemek için böyle bir yöntem denendi. Şu anda da bildiğim kadarıyla, TMO Keşan’da yeni bir yer arayışı içerisinde. Bir hafta içerisinde bu süre uzatıldı.”şeklinde konuştu.
BUĞDAY TABAN FİYATI TÜM TÜRKİYE’NİN BEKLENTİSİ
Şen, üreticilerimizin beklentisinin TMO’nun ürününü alması olduğunu da hatırlatarak, “TMO’nun iyi bir fiyat vermesi. Tabi bu fiyat Türkiye deki üretcilerin beklentisi. Üretimde emek var, alınteri var. Para kazanmak var, yeri geldiğinde her zaman söylüyoruz. Üretcilerimizin nüfusu yaşlı, yoksa her şey söylemde kalır, topraklarımız satılıyor diyoruz ya.İnsanların ürettiği ürünlerin para yapmamasından kaynaklanıyor. Yoksa bakan diyor, hobi bahçelerine üzülüyorum. Üzülmemek için de toprağının sahibi olarak tutmak gerekiyor. Toprağın sahibi olarak da tutmak için insanlarının ürününün alınterinin karşılığını vermek gerek. Vermezsen hiç kimse zarar ettiği bir üründen, zarar ettiği bir tarımdan, çiftçilik olarak yaş ortalamamız 58 bölgemizde daha çok yaşlı insanlar var. Yaş ortalaması 60’a doğru gidiyor. Yaşlı insanlar yarın öbür gün bana ne diyecek ülkeyi ben mi kurtaracağım diyerek, bedavaya mı çalışacağım diyecek. Ölene kadar da para kazanmazsa kimse bu işi yapmaz.”
14 MAYIS ÇİFTÇİLER GÜNÜ’NE İLGİSİZLİK BİZİ ÜZÜYOR
1988 yılından bu yana Ziraat Odası’nın her makamında görev yaptığını da belirten Şen açıklamasını şöyle tamamladı. “Çiftçilerin 14 Mayıs Çiftçiler Günü ile ilgili çiftçilerin yıllardan beri gelen ilgisizliğidir ve çelişkidir. Benim de en büyük sitem ettiğim olaylardan bir tanesi. Ben bazı zaman söylerim hep başkaları bizim isteklerimizi istesin. Biz kahvenin önünde oturalım, dedikodu yapalım. Ama kendi işimiz olduğu zaman duyarsız kalıyoruz. Ben eylemlerde yaptım, bulunmaya da devam edeceğim, benim işim bu, ben kim ne derse desin, her Çiftçiler Günü’nde her çiftçinin eylemlerinde bulunmuş biri olarak herkesin bu etkinliklere bu tür organizasyonlara katılması gerektiğine inanıyorum. Katılmıyorsak hiç kimse hakkını aramadan, hiç kimse sizi ciddiye almaz. Bazıları şimdi diyecek başkan sen niye aramıyorsun diyecekler. Bunu Keşan’da özellikle yaşıyoruz. Ziraat Odası’nın varlığını yaşatmaya çalışıyoruz. Ama bizim toplum olarak Ziraat Odası’nın varlığını pek kabul etmiyor. Neden etmediğini de ben çok iyi biliyorum.”