İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Kıbrıs’ın, Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası haline geldiğini ve Kıbrıs'ta çok önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Çömez, iktidar cephesinin ise bu gelişmelerin konuşulmaması için elinden geleni yaptığını belirtti.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın 20 Şubat 2025 tarihinde Şam’a davet ettiği Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’a “Kıbrıs Dışişleri Bakanı” şeklinde hitap ettiğini hatırlatan Çömez, iki ismin bir araya geldiği toplantı ardından verilen fotoğrafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yok sayıldığını kaydetti.
ERDOĞAN'A ÇOK KONUŞULACAK SORULAR
Suriye’nin resmi haber ajansından da söz konusu fotoğrafın paylaşıldığını belirten Çömez, “Buradan Erdoğan'a ve iktidar cephesine soruyorum, hani siz Suriye'nin fatihiydiniz. Hani Suriye’deki bütün kararlar sizin direktifinizle alınıyordu. Hani siz bölgede oyun kurucuydunuz. Siz, Suriye Devlet Başkanı’nın Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Dışişleri Bakanı'nı, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı’ olarak kabul etmesini, onunla anlaşmalar imzalamasını ve bunu dünya kamuoyuna duyurmasını eleştirmediniz. Buna dair hiçbir adım atmadınız, atamadınız. Çünkü büyük Orta Doğu Projesi’nde bölgede plan yapan başta Amerika ve İsrail böyle istiyordu. Siz iç kamuoyuna propaganda yaparken elin oğlu hem Suriye'de hem Kıbrıs'ta çok ama çok önemli mesafeler almaktaydı” dedi.
"TÜRKİYE'DEN SES YOK"
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve ABD arasında deniz birliklerinin de katılımıyla 17 - 28 Şubat 2025 tarihlerinde ortak bir tatbikat yapıldığını hatırlatan Çömez, “Hani biz stratejik ortaktık. Hani ABD ile müttefiktik. Hani hem ABD hem de biz NATO üyesiydik. Hani NATO’nun en güçlü ikinci ordusuyduk. NATO üyesi bir ülke sizin tanımadığınız bir yönetimi devlet kabul ediyor ve onunla son derece stratejik bazı tatbikatlar yapıyor ama Türkiye'den ses yok” ifadesini kullandı.
"SARAY OLMADAN YAPAMIYORLAR"
ABD’nin tatbikatlar öncesinde ve sonrasında Kıbrıs’ın güneyindeki 4 bölgeye üs kurduğunu ancak bu gelişmeler karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepki göstermediğini kaydeden Çömez, “Millet silahlanırken, çok önemli anlaşmalar yaparken, Kıbrıs’a dair önemli adımlar atılırken Erdoğan ise buraya bir saray kondurdu. Çünkü saray olmadan yapamıyorlar. Her yerde bir sarayları olacak” şeklinde konuştu.
ÇÖMEZ İKTİDARIN 'MAVİ VATAN' ÇIKIŞINA DA DEĞİNDİ
İktidar cephesinin “Mavi vatan” çıkışına da değinen Çömez, Doğu Akdeniz’e gönderilen sondaj gemilerinin ise Avrupa Birliği’nde gelen talimatla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kara sularından geri çekildiğini savundu.
Çömez, “Şimdi Erdoğan’a soruyorum. Mavi vatan tezinize, bizim kara sularımıza, hakimiyet alanlarımıza, Kuzey Kıbrıs'ın hakimiyet alanları ne oldu? Avrupa Birliği, Sevilla haritasını gözünün önüne dayadı ve çekileceksin buradan dedi. Sen de 100 milyonlarca dolar para harcadığın o gemileri geri çektin. Birini Somali'ye bir diğerini de Karadeniz'e gönderdin. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de ‘Siz gemileri çektiniz biz de Mısır'la anlaşmalar imzaladık. Artık aramayı biz yapacağız’ dedi. Ve bizim yıllarca itiraz ettiğimiz şeyleri Güney Kıbrıs hayata geçirdi. NAVTEX ilan ettiler. Bu alanların önemli bir kısmı Türk kara suları” dedi.
"TEPKİSİZ KALDILAR"
Çömez, Yunanistan’ın 11 ülkeyi davet ederek gerçekleştirdiği tatbikat ile Yunanistan ve İsrail arasında Türk karasularından geçen enerji hattına dair anlaşmaya da iktidarın tepki göstermediğini dile getirdi.
Özbekistan'ın Semerkant kentinde 4 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirilen Avrupa Birliği Orta Asya Zirvesi kapsamında onaylanan 20 maddeden biri olan 4. Maddeye işaret eden Çömez, “Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan. Bunlar 4 Madde’ye imza attılar. Bu madde, ‘Uluslararası hukuka saygılıyız. Devletlerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıyız’ diyor. Bunları Kıbrıs'a atıf olarak koydular oraya. ‘Birleşmiş Milletler'in 541 ve 550 sayılı kanunlarını veya kararlarını temel alıyoruz ve bunları tanıyoruz, bu temelli hareket ediyoruz’ deniliyor. Peki bu 541 ve 550 sayılı kararlar neydi? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmayacağı, tek meşru muhatabın Kıbrıs devleti yani Rumların olacağıyla, Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğuna dair kararlardı. Yani Türk devletleri anlaşmayla ‘Bizim muhatabımız sadece Rumlardır. Oradaki tek devlet Rum yönetimidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımıyoruz. Türkiye'nin orada işgalci olduğunu kabul ediyoruz’ dedi. Her şeye meydan okuyan Erdoğan’a şimdi soruyorum. Bu 5 Türk devletinin aldığı karar karşısında neden susuyorsun?” dedi.
Çömez, “Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım’dan da ses yok. Erdoğan ayrıca Türk Devletleriyle İlişkiler Başkanı diye bir başkan da atadı. Bizden devşirdiği düşkün bir siyasetçiyi götürdü ve o başkanlığının başına tayin etti. Bu düşkün siyasetçi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türk devletleri arasında kardeşlik bağı kuracakmış. E niye kurmadım, sayın düşkün siyasetçi? Kıyamet kopuyor neredesin sen?” diye ekledi.
Kaynak: Haber Merkezi
