ABD çekilince IŞİD'in hayalleri hortladı
Washington Post'un 12 Eylül tarihli haberine göre, Iraklı yetkililer, ABD'nin büyük bir kısmını önümüzdeki iki yıl içinde Irak'tan çekeceğini ve sadece bir miktar askerin Kürdistan bölgesinde kalacağını bildirdi. Bu bölge, Irak Kürtlerine güvenlik sağlamak ve Suriye'deki ABD güçlerini desteklemek amacıyla sınırlı bir askeri varlık barındıracak. Bu açıklama, Reuters'ın önceki raporlarıyla uyumlu olmakla birlikte bazı çelişkiler de barındırıyor. Pentagon sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, perşembe günü bu konuda net bir açıklama yapmamıştı.
ABD'nin Irak'tan erken çekilmesi, askeri liderlerin tavsiyelerini ve sahadaki koşulları göz ardı ederek yapılırsa, geçmişte Irak ve Afganistan'dan yapılan çekilmelerde yaşanan hataların tekrarlanması ve IŞİD'in yeniden canlanması riski taşımaktadır.
ABD ve Irak arasında yapılan görüşmelerde, ikili güvenlik ilişkilerinin yeni bir aşamaya geçişi ele alınmış durumda. Ancak bu ilişkinin detayları ve ABD askeri varlığının nasıl etkileneceği konusunda net bir bilgi bulunmuyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Erik Kurilla, Mart ayında Kongre'yi, ABD öncülüğündeki koalisyonun çekilmesinin, Irak Güvenlik Güçleri kendi başlarına yeterince güçlü hale gelmeden gerçekleşirse, IŞİD'in geri dönüşünü neredeyse garanti edeceği konusunda uyarmıştı. Benzer uyarılar, 2011 yılında ABD'nin Irak'tan çekilmesinden önce de yapılmıştı ve bu süreç, IŞİD halifeliğinin kurulmasına ve 2014 yılında Amerikan güçlerinin geri dönmesini zorunlu kılan olaylara yol açmıştı.
Kurilla, ayrıca, Irak'taki askeri varlığın azalmasının Suriye'deki ABD güçlerini de önemli ölçüde etkileyebileceğini vurguladı. Temmuz ayında, CENTCOM, IŞİD'in yeniden yapılanmaya çalıştığını ve Irak ile Suriye'deki saldırılarının sayısını iki katına çıkardığını duyurmuştu.
IŞİD halifeliği yenilmiş olsa da, terör örgütü olarak IŞİD'in varlığı devam ediyor. ABD'nin son iki operasyonu, IŞİD'in devam eden tehditlerini ve ABD'nin ülkedeki operasyonel rolünün sürdüğünü göstermekte.
Merkezi Komutanlık'ın açıklamasına göre, 29 Ağustos'ta ABD ve Irak güçleri, IŞİD'in "bölge genelinde ve ötesinde" saldırı planlama ve gerçekleştirme kabiliyetini zayıflatmak amacıyla Batı Irak'ta ortak bir saldırı düzenledi. Bu operasyonda, DEAŞ'ın üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 14 militan öldürüldü, yedi ABD askeri yaralandı.
Birkaç gün sonra, 1 Eylül'de ABD güçleri, Suriye Demokratik Güçleri ile işbirliği yaparak, Suriye'de tutuklu bulunan IŞİD militanlarının kaçmasına yardım eden bir IŞİD liderini yakaladı.
Bu arada, İranlı vekiller, Ekim ayından bu yana Irak ve Suriye'deki ABD güçlerine 170'ten fazla saldırı düzenleyerek, Irak hükümetine ABD'nin çekilmesini sağlama konusunda baskı yapıyor. Bu saldırılar, Amerikan birliklerini daha büyük bir tehlikeye atarken, ABD'nin IŞİD karşıtı misyonunu da zorlaştırıyor. İran İslam Cumhuriyeti'nin önde gelen stratejik hedeflerinden biri, ABD askeri güçlerini Irak ve Suriye'den çıkarmaktır.
Irak hükümetindeki bazı yetkililer, ABD öncülüğündeki koalisyonun çekilmesini desteklese de, Irak Dışişleri Bakanlığı Ağustos ayında resmi açıklamayı erteledi. Ancak, 12 Eylül'de Irak Savunma Bakanı, Irak ve ABD'nin 2026'da sona erecek iki aşamalı bir plan çerçevesinde ABD ve koalisyon birliklerinin çoğunu geri çekme konusunda anlaştığını ve bu sürecin "sürdürülebilir bir güvenlik ortaklığına" geçişin bir parçası olduğunu belirtti.
ABD güçlerinin Irak'ın Kürt olmayan bölgelerinden çekilmesi, Bağdat'taki Amerikan güçlerini daha savunmasız hale getirebilir ve bu durum, Sünni bölgelerde endişeye yol açarak IŞİD'in radikalleşmesi ve yeniden canlanması için uygun bir ortam yaratabilir. Kürdistan'dan yapılacak bir geri çekilme ise daha geniş çapta sorunlara yol açabilir, Sünni endişelerini artırabilir ve Pentagon'un Suriye'deki ABD birliklerine lojistik destek sağlamasını zorlaştırabilir.
Askeri liderlerin uyarıları ve son operasyonlar, IŞİD'in yeniden canlanma tehlikesini ve ABD güçlerinin bu durumu önlemedeki önemini gözler önüne seriyor. Ayrıca, ABD askerlerinin Irak ve Suriye'deki tehlikeli görevlerini sürdürmeye devam ettiklerini hatırlatıyor. ABD'nin askerlerini korumak ve etkili bir strateji altında hareket etmek için, güvenilir ortaklarla ve tutarlı bir stratejiyle hareket etmesi gerekiyor. Geçmiş deneyimler, sahadaki koşulları göz ardı eden bir askeri geri çekilmenin iyi sonuçlanmayacağını gösteriyor.
Kaynak: Haber Merkezi