Önce İstanbul’daki diaspora liderlikleriyle ve mensuplarıyla görüşen Paşinyan’ın sonra Erdoğan tarafından Dolmabahçe Ofisinde resmi törenle karşıladığını hatırlatan Ardan Zentürk kendi YouTube kanalında bu ziyareti masaya yatırdı. Üst düzey protokolle çalışma ziyareti olmasına rağmen gayet güzel bir görüşme gerçekleştiğine dikkat çeken Zentürk değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
Tabii ziyaret sonrası resmi açıklamalar falan yok. Ancak İletişim Başkanlığı diyor ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, mevcut konjonktürde Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki barış müzakerelerinde varılan mutabakatın önemine dikkat çekti. Türkiye'nin, bölgenin kazan kazan anlayışıyla kalkındırılması hedefiyle yürütülen çabalara her türlü desteği sağlamaya devam edeceğini ifade etti. Kabulde Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreci kapsamında atılabilecek adımlar da ele alındı…
Ermenistan Radyosu da; görüşmede taraflar Ermenistan Türkiye normalleşme sürecini ele aldı. Yapıcı diyaloğu sürdürmenin ve somut sonuçlar elde etmenin önemini vurguladı. Muhataplar ayrıca bölgesel gelişmelere ve bu bağlamda ikili işbirliğinin olası yönlerine değindiler diyor…
Resmi bir açıklama yok ama anladığımız kadarıyla şimdi şöyle bir durumla karşı karşıyayız;
SAVAŞI KAYBETTİ, BARIŞ YAPMAKLA GÖREVLENDİRİLDİ
Nikole Paşinyan şu anda kendi ülkesinde ciddi bir zorluk yaşıyor. Bir yanda Ermeni kilisesi karşısına dikilmiş vaziyette. Öbür yanda Hınçaklar, Taşnaklar aşırı milliyetçiler ve Karabağ çetesi diye adlandırılan ve genelde de Rusya tarafından desteklenen unsurlarla ciddi bir mücadelesi var. Çünkü bu adam 2020 yılındaki Karabağ Savaşı'nda savaşı kaybetmiş bir ordunun başbakanıydı. Ama 8 ay sonra Ermeni halkı bu adamı yeniden bir an önce barış yap diye başbakan tayin etti.
Adam ciddi şekilde Türkiye ve Azerbaycan'la kalıcı bir barış için mücadele ediyor. Türkiye ile Azerbaycan da adamı kolluyor. Hem Aliyev, hem de Erdoğan Nikole Paşinyan'ın kendi iç politikasında, kendi iç siyasetinde zor duruma düşmesine izin vermiyorlar. O yüzden açıklama yapmıyorlar, herhangi bir şey demiyorlar ve sadece ve sadece Paşinyan'la beraber şu kalıcı barış anlaşmasını nasıl yaparız onu konuşuyorlar.
Şu anda anlıyoruz ki Paşinyan; Türkiye ile tamam sınırlar hala kapalı kalsın, biz anlaşmayı imzaladıktan sonra sınır kapılarını açın ama artık beni rahatlatmak için Türkiye-Ermenistan diplomatik ilişkisini kuralım demek için gelmiş…
Çünkü daha büyükelçilik düzeyinde bir tanıma yok. Her iki tarafın da büyükelçiliği yok. Bu Türkiye-Ermenistan ilişkileri açısından, özellikle iş çevreleri açısından zor bir durum. Erdoğan-Aliyev bu konuda bir plan yürütmeye çalışıyorlar. Yani Ermeni Başbakana; seni rahatlatacağız ama sen de biraz bizim yanımızda yer alacaksın gibi bir pozisyon var. Anladığım kadarıyla önceliği diplomatik ilişkilerin başlamasına vermişler.
Ermenistan çok ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Esasında kuşatılmış bir durumda. Nüfusunun üçte biri başka ülkelerde ekmek parası derdinde.
Yani söylenen şu: Şu barış anlaşmasını imzala, sınırları açalım, bütün projelere seni ortak edelim. Yavaş yavaş kalkınman için yatırımlar başlasın, ticaret başlasın, zenginleş. Yani barışı akılcı bir politikayla almaya çalışıyoruz, ekonomik bir zemini almaya çalışıyoruz.
KORİDORA KARŞI KAVŞAK PROJESİ
Ermeni diasporasıyla yaptığı toplantıda Paşinyan barış kavşağı projesi geliştirmişti. Bu Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya, Ermenistan hepsi birleşiyor. Nerede birleşiyor; Ermenistan'da… Zengezur koridorunu anladığım kadarıyla kendi iç siyasetine tam olarak kabul ettiremiyor. Çünkü koridor kavramı yol gibi değil. Yolu açarsınız ama koridor dediğin zaman oradaki kontrol ve egemenlik haklarından feragat etmiş oluyorsun.
Paşinyan’ın diasporayla yaptığı görüşmede şöyle bir yaklaşımı olmuş;
Türkiye'nin konuya tamamen hakim olması için bir imkan olduğunu hatırlatmış ve Zengezur koridoru isimli bir politikayı gündemde tutuyor. Ermenistan ise Türkiye Rusya Azerbaycan ve İran'ı kapsayan tüm ulaşım yollarını açacak barış kavşağı projesini uluslararası bir toplumun gündemine sunmuş durumda.
Türkiye'deki milliyetçi çevrelerin bu konuda düşmanca dil kullanmasıyla ilgili bir soruyu da Paşinyan; barış kavşağı Turan yoluna engel değil, yol hazır zaten bir su yolu varsa bu suyu hep beraber içebiliriz, bir engel yok diye cevaplıyor.
Şu cümlesi de önemli, Ermeni diasporasına; Türkiye Ermenistan, Ermenistan da Türkiye için tehdit değil diyor. İlk defa bir Ermeni Başbakan Türkiye'yi tehdit olarak görmediğini ifade etti. Bu da tarihi bir durum. Benim gördüğüm kadarıyla iş rayında gidiyor. Gördüğüm kadarıyla Türkiye ile Azerbaycan Nikole Paşinyan'la bu işi bitirmeye ve Paşinyan gibi bir karakteri Ermenistan siyasetinde diasporanın, aşırıcılara veyahut Rusya'nın kavga çıkarıcılarına karşı korumakta kararlı gözüküyor.
Kaynak: Haber Merkezi
