Koray AYDIN' ın cevap beklediği soru önergesi….
‘’TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet YILMAZ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 17.07.2024
Koray AYDIN Ankara Milletvekili
Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan 14 Temmuz 2024 tarihinde Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal bin Ferhan ile yaptığı görüşmenin ardından bir açıklama yapmıştır. Açıklamasında şu ifadeler yer almıştır: "Diğer bir konu, içerideki mülteci kardeşlerimizle alakası. Hiçbir zaman için hükümet politikamız değişmemiştir, Cumhurbaşkanımızın görüşü hâlâ aynıdır, iradesi aynıdır. Gönüllü olmadığı sürece hiç kimseyi buradan zorla gönderecek durumda değiliz. Bu konuda ortaya atılan provokatif iddiaların da hiçbir geçerliliği yoktur. Önümüzdeki süreçte biz barışı ve diyaloğu aramaya devam edeceğiz. Sorunları diyalog ile çözmeye devam edeceğiz." Ülkemizde Göç İdaresi'nin son resmi rakamlarına göre 3 milyon 109 bin 867 geçici koruma statüsünde Suriyeli sığınmacı vardır. Diğer sığınmacılarla birlikte resmi rakam 5 milyon civarındadır. Ancak bu rakamların çok daha fazla olduğuna dair kamuoyu kanaati yaygındır. Bugün Türkiye, Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü verilerine göre dünyada en çok sığınmacı barındıran ülkedir. Suriyeli sığınmacıların ortalama doğum oranı 5,3'tür. Türkiye'de doğurganlık hızının 1,5 olduğu düşünüldüğünde bu durum ülkemiz için demografik bir tehdittir. Bu sürecin ekonomik, sosyal ve siyasal sonuçları da meseleyi bir milli beka meselesi haline getirmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1. Türkiye, Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi'ne taraf olurken bir coğrafi şerh koymuştur. Bu şerhe göre Türkiye, Avrupa ülkeleri dışından gelenler "mülteci" kabul etmemektedir. Sayın Fidan'ın Suriyelilerle alakalı "mülteci" ifadesiyle Sayın Cumhurbaşkanı da aynı görüş ve iradede midir? Sayın Cumhurbaşkanı'nın Cenevre Sözleşmesi'ndeki coğrafi şerhi kaldırma politikası var mıdır? Yoksa Sayın Fidan'ın bu hatalı ifadesi düzeltilecek midir?
2. Ülkemizin nüfus yapısını ve ekonomik dengesini bozan, güvenlik alanı dahil pek çok alanda zafiyet yaratan sığınmacıların geri dönüşü için Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesinin bir çalışması var mıdır?
3. Sayın Fidan'ın "Gönüllü olmadığı sürece hiç kimseyi buradan zorla gönderecek durumda değiliz” sözlerinin Sayın Cumhurbaşkanı'nın da görüşü ve iradesi olduğu bilgisi doğru mudur? Sayın Cumhurbaşkanı geçici koruma statüsündeki sığınmacıların geri dönüşünü istememekte midir?
4. Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesi "gönüllü geri dönüşü" sağlayacak ne gibi politikalar uygulamaktadır?
5. Bugüne kadar "geçici koruma" statüsündeki kaç Suriyeli sığınmacı "gönüllü olarak" ülkesine dönmüştür?
6. Ülkemizin dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke olması, sığınmacıların nüfusunun Türk nüfusuna göre çok daha hızlı artıyor olması, toplumsal şiddet ve gerginliklerin sayısının her geçen gün artması, ekonomi, barınma ve asayiş alanlarında ciddi sorunların yaşanması ve pek çok sosyal sorunun varlığı Sayın Cumhurbaşkanının görüşü ve iradesine göre çözülmesi gereken bir sorun değil midir? Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesi bu krizi bir milli beka meselesi olarak görmekte midir?
7. Ülkemizde pek çok soruna sebep olan bu yoğun sığınmacı varlığının azaltılması için "gönüllülük" beklemek doğru bir yaklaşım mıdır?
8. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yapılması istenen görüşme gerçekleştiği takdirde Sayın Cumhurbaşkanı ülkemizdeki sığınmacıların geri dönüşü için Suriye Devlet Başkanlığı nezdinde bir girişimde bulunacak mıdır?''