Türk lirasının değer kaybı, vatandaşları altına yöneltiyor. Ancak bu talep, sahte altın sorununu beraberinde getirdi. Gram altın, bugün 3 bin 717 TL’den işlem görürken, geçen hafta 3 bin 800 TL’ye ulaştı. Uzmanlar, yıl sonunda fiyatın 4 bin 500 TL’yi bulabileceğini öngörüyor.
Bu durum, birikimlerini korumak isteyenleri “güvenli liman” olarak görülen altına yöneltiyor. Öyle ki, bazı vatandaşlar kefen paralarını bile altınla değerlendiriyor. Ancak piyasada artan sahte altın, hem yatırımcıları hem de kuyumcuları zor durumda bırakıyor.
Geleneksel yöntemler artık çare olmuyor. Altın ve gümüş alaşımlarının kalitesini ölçen mihenk taşı, sahte altınları tespit edemiyor. Kuyumcular, “Eskiden sahte altın, mihenk taşında suya maruz kaldığında silinirdi. Ama şimdi sahteciler öyle ustalaştı ki, teknolojiyle üretilen sahte altınlar bu testi geçiyor” diyor.
Çözüm olarak, altınlar “ayar evi” denilen laboratuvarlara gönderiliyor. Uzmanlar, bu yöntemin daha güvenilir olduğunu belirtiyor.
Sahte altın tehdidi, dolandırıcılık vakalarını da artırdı. Emekli bir polis memuru, sokaklarda sıkça rastlanan bir yöntemi anlattı: “Akşam saatlerinde bir kişi, elinde bileziklerle yaklaşıp eşinin hastanede olduğunu, kuyumcular kapalı diye altınları bozduramadığını söylüyor. Ucuza satma teklifinde bulunuyor. Alıcı, kâr ettiğini sanırken ertesi gün altınların sahte olduğu ortaya çıkıyor.”
Altın uzmanları, vatandaşları uyarıyor: “Yatırım için altın alırken tanıdık ve güvenilir kuyumcuları tercih edin. Aksi halde, sahte altın aldığınızı fark ettiğinizde çok geç olabilir.”
Ayrıca, sahte altınların kaplama teknikleriyle gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar kaliteli üretildiği belirtiliyor. Piyasadaki bu kaos, altın ticaretinde güven sorununu derinleştiriyor. Yetkililer, sahtecilere karşı denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini vurguluyor.
Kaynak: Haber Merkezi