İstanbul'da Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü(OECD) tarafından düzenlenen Yükselen Pazarlar Forumu'nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyon beklentimiz bu yıl sonu için yüzde 20'lerin ortasında. Bunun 2026'da yüzde 10'lara, sonraki yıl ise tek hanelere düşmesini bekliyoruz. Merkez Bankası Başkanı ve ekibi, para politikasında doğru yönde adımlar atarak harika bir iş çıkardı. Bu, OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann tarafından da vurgulandı. Parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri olduğunu biliyoruz. Negatif mali etkiyi sürdürüyoruz. Gelir politikaları bu yıl daha destekleyici olacak. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar ya enflasyon hedefinin altında ya da ona paralel ayarlanıyor" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, OECD tarafından İstanbul'da düzenlenen Yükselen Pazarlar Forumu'na katıldı. OECD Türkiye İnceleme Raporu'nun tanıtıldığı etkinlikte konuşan Bakan Şimşek, "Türkiye'nin emsallerine göre performansını değerlendiren, bağımsız analizlerin yer aldığı inceleme raporunu ve raporda bulunan önerileri memnuniyetle karşılıyoruz. Rapordaki bazı önerileri halihazırda mevcut programlarımızda uyguluyoruz. İlk hedefimiz güçlü, sürdürülebilir ve yüksek büyümenin temellerini atmak. Uyguladığımız programın temel unsurlarından biri, fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu düşürmek. Enflasyonla mücadelede önemli bir ilerleme kaydettik. Ancak hedefe ulaşmamız biraz zaman alacak. Şu anda kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 25'in altında. Mali disiplin çabamız, borç sürdürülebilirliği endişesinden değil, Merkez Bankası'na enflasyonla mücadelede destek sağlama isteğimizden kaynaklanıyor. Mali disiplin ayrıca, yapısal uyum için kaynak yaratmak ve yapısal reformları hayata geçirmek için de önemli" dedi.
'MERKEZ BANKASI BAŞKANI VE EKİBİ HARİKA BİR İŞ ÇIKARDI'
Konuşmasında enflasyon beklentilerine yer veren Bakan Şimşek, "Enflasyon beklentimiz bu yıl sonu için yüzde 20'lerin ortasında. Bunun 2026'da yüzde 10'lara, sonraki yıl ise tek hanelere düşmesini bekliyoruz. Merkez Bankası Başkanı ve ekibi, para politikasında doğru yönde adımlar atarak harika bir iş çıkardı. Bu, OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann tarafından da vurgulandı. Parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri olduğunu biliyoruz. Negatif mali etkiyi sürdürüyoruz. Gelir politikaları bu yıl daha destekleyici olacak. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar ya enflasyon hedefinin altında ya da ona paralel ayarlanıyor. Arz yönlü tedbirlere de hız kazandırıyoruz. Özellikle konut ve gıda arzını artırma ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda bazı önlemler alınmış durumda. Son dönemde küresel alanda yaşanan dalgalanmaların büyüme üzerinde bazı aşağı yönlü riskler oluşturabilir ve bu durum gelir performansını etkileyebilir. Buna rağmen kamu maliyesinde harcama disiplini sağlayacağız. Gelir üzerinde doğrudan kontrolümüz yok, ancak büyüme beklentisi düşük olsa da bu durum iç talebi ve dolayısıyla enflasyonu aşağı çekecektir. Yani sonuç olarak enflasyonu düşürmeyi başaracağız" şeklinde konuştu.
'KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMI İÇİN HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ DÜZENLEMELER VAR'
Türkiye'nin insan gücünün yüksek olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, "OECD'nin kadınların iş gücüne katılımı artırma önerisini çok değerli buluyoruz. Dünya genelinde doğurganlık oranları düşüyor, Türkiye de buna dahil. Çalışma çağındaki nüfusumuz 2035'e kadar artmaya devam edecek, ama artış hızı yavaşlayacak. Bu nedenle kadınların iş gücüne katılımını artırmalıyız. Türkiye'de şu an bu oran yüzde 36 civarında, OECD ortalaması yüzde 67. Kadınların iş gücüne katılımı için hayata geçirdiğimiz düzenlemeler var. Ebeveynlik izni süresini uzatmak için çalışıyoruz. Aile yardımı desteğnde çeşitli adımlarımız var. Ayrıca okul öncesinden doktora seviyesine kadar eğitim ve sağlık hizmetlerini de ücretsiz olarak sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
'ALTYAPIYA YAKLAŞIK 300 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPTIK'
Yeşil dönüşümün Türkiye için bir zorunluluk olduğunun altını çizen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Son 25 yılda petrol ve doğal gaz ithalatı için yaklaşık 1 trilyon dolar ödedik. Bu miktar, aynı dönemdeki toplam cari açığımızın 1 buçuk katı. Bu nedenle makrofinansal istikrar için fosil yakıtlara ve ithalata bağımlılığı azaltmak bizim için hayati önem taşıyor. Geçen yıl Türkiye'nin elektrik üretiminin neredeyse yarısını yenilenebilir kaynaklar ile sağladık. Hedefimiz, önümüzdeki 10 yıl içinde en az 100 milyar dolarlık yatırım yaparak bu oranı yüzde 70'e çıkarmak. Meclisteki İklim Kanunu Tasarısı'nın bu yıl onaylanmasını umuyoruz. Küresel entegrasyon ve bölgesel ticaret anlaşmaları çok önemli. AB ile Gümrük Birliği'nin kamu alımları, hizmetler ve tarımı da kapsayacak şekilde güncellenmesini istiyoruz. Son 20 yılda altyapıya yaklaşık 300 milyar dolar yatırım yaptık. Kara yolu ve havalimanı yatırımlarını büyük ölçüde tamamladık. Şu anda en öncelikli konumuz, verimliliği artıran altyapı yatırımları, yani demir yolları. Neden mi? Çünkü bu, karbon salımını azaltmamıza yardımcı olacak. Ayrıca rekabet gücümüzü de artıracak" dedi.
Kaynak: DHA / Haber Merkezi