İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Partisinin İran - İsrail Gerilimi hakkında Genel Görüşme önerisi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda etkili bir konuşma gerçekleştirdi.
Taşçı'nın sözlerinden öne çıkanlar şu şekilde:
"2003 yılında,
Irak, “kitle imha silahı depoladığı” yalanıyla işgal edilmemiş olsaydı;
Yarım milyon insan ölmeyecek…
IŞİD belki hiç zuhur etmeyecek…
Kerkük, Erbil, Telafer peşmerge zulmüne terk edilmeyecek, Türkmeneli’ndeki Türk izleri tapu kayıtlarından mezarlıklarına kadar silinmeyecek…
Ve…
Sınırımızda,
dört ülkeden dört zehirli hançerle sökülecek topraklarda kurulması planlanan
“Büyük Kürdistan” denen sözde devlet, özde taşeron yapılanmanın ilk parçası, Barzanistan hiç kurulamayacaktı!
2011’de, Suriye, vekil örgütler marifetiyle iç savaşa sürüklenmemiş olsaydı;
Ne idüğü belirsiz milyonlarca kişi ülkemize akın etmeyecek…
Demoğrafik işgal yaşanmayacak…
Ve sözde devlet özde taşeron teröristanın ikinci hançeri güney sınırımıza saplanmayacaktı…
Şimdi…
Sahne aynı, roller başka…
Aynı proje kapsamında,
Proje ne?
“Eş başkanı” hepimizin malumu olan BOP proje!
Uygulayıcılarının
“Rejimi dönüştürülmek” suretiyle Türkiye’nin de dahil olacağını gizlemedikleri…
Arap Baharı’nın da bir ayak olduğu…
Milli orduya kumpasın da…
“Terörsüz Türkiye” diye cilalanıp sunulan terör örgütünü siyasallaştırma, Lozan’a karşı Anayasa’yı Sevrleştirme girişiminin de bir ayak olduğu…
BOP kapsamında;
İsrail İran’ı vurdu…
Nükleer kapasitesini herkesin bildiği, denetlenmeyen, denetlenmesi teklif dahi edilemeyen;
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na başvuruyorduk, İsrail’i denetletecektik… Ne oldu sahi o iş?
İşte bu nükleer tehdit İsrail;
Uluslararası hukukla dalga geçerek,
Nükleer silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle İran’ı vurdu!
Tel Aviv, Tahran, Hayfa, Tebriz…
Ekranlarda, minik kutulara bölünerek sunulan “şey”, her saniye aksiyonu biraz daha artan -evet Hollywood yapımı varsayılabilir- ama zinhar bir film değil!
Ağır, yıkıcı sonuçları var;
Muhatap ülkelerden sonra en çok da bizim için var…
Madem buradayız;
“Tarihi” sorumluluklarımız var; hepimizin…
İran’ın tampon olma durumu ortadan kalkarsa,
İran’daki Afganistanlı, Pakistanlı sığınmacılar ve elbette İranlıların sınırımıza yönelmesi durumunda derinleşecek demoğrafik ve güvenlik sorunlarına karşı tedbir almak zorundayız!
Enerjisini büyük oranda ithal eden bir ülkeyiz;
yaşananların cari açık, enflasyon ve dış ticaret dengesi üzerinde oluşturacağı baskıya karşı, yönelmek durumunda kalacağımız alternatif rotalar ve enerji arz güvenliği konusunda tedbir almak zorundayız!
İran’da faaliyet gösteren terör örgütlerinin saplamaya hazırlandığı üçüncü hançere karşı tedbir almak zorundayız!
Ülkemizdeki üslerin kimler tarafından, kimlere karşı ne şekilde kullanıldığı konusundaki şüpheleri gidermek ve Türkiye’nin emperyal emellere alet edilmemesi konusunda tedbir almak zorundayız!
Geleneksel Türk dış politikası,
Yani, bölgesel istikrardan yana diplomatik hamleler yapmak konusunda uzlaşmak zorundayız!
Ve bütün bunları burada,
Türk Milleti’nin iradesinin tecelligahı olan
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapmak zorundayız!
Türk Milletinin kurtuluş, Türk devletinin kuruluş savaşının karargahı olan bu yüce Meclis, savaşın kıyısında bilgilendirilme ihtiyacı duyulan son yer bile değil;
Bakın talep ediyoruz biz şu anda;
Bilgilendirilmeyi…
İstişareyi…
Biz teklif ediyoruz;
Böyle şey olmaz arkadaşlar!
Sınırımızın öte yanına füze yağıyor…
Devletin güvenlik toplantısına bakın;
İlgili bakanlar…
Artı;
Parti sözcüsü!
AK Parti parti sözcüsü!
Böyle iç cephe tahkimatı olmaz;
Böyle olsa olsa parti devleti tebliği olur!
Ki bu da bizatihi milletin tasada, kaygıda, ona karşı mücadelede ortaklaşmasına engeldir!
İç cephe, bir milli mutabakat halinin vücuda gelişidir;
Saraydan talimatla oluşmaz!"
"SIRADA TÜRKİYE VAR"
"Değerli milletvekilleri,
2003 yılında,
Bu sıralarda oturan milletvekillerinin kahir ekseriyeti,
Türkiye BOP’un işgal karargahı olmasın diye partilerüstü bir mücadele verdiler bu salonda!
Partileriyle de mücadele pahasına…
Şimdi aynı sorumluluk bizlerin omuzlarında!
Tebriz semalarını saran o kesif duman;
Türkiye’nin gelecek yangınının da dumanıdır!
O füzeler, “sırada Türkiye var” diye bağıran işaret fişekleridir duyanlara!
Sınır komşularımız düştüğünde;
Bizim payımıza huzur düşmez, güvenlik düşmez, refah düşmez…
Enerji krizi düşer…
Demoğrafik işgal düşer…
Asayişsizlik düşer…
Ve şehitlerimizin kanları üzerinde halay çekenlerin hayalleri düşer;
Teröristan’ın dördüncü parçasıyla bölünme düşer!
Gazze’den sonra İran’da da katliama soyunan terörist İsrail’i kınıyor;
Ailesiyle birlikte katledilen Zencanlı Tara,
Tebrizli Ekber,
Tractör’ün sadık taraftarı Hüseyin,
Adını bilmediğimiz ama acısını yüreğimizin en derininde hissettiğimiz soydaşlarımız, Azerbaycan Türkleri olmak üzere,
İran halkına başsağlığı ve sabır diliyor,
Hepinizi tarihi sorumluluğunuzun farkına varmaya ve İsrail’in İran’a saldırısıyla başlayan çatışma ortamının Türkiye’ye etkilerinin araştırılması için bir Genel Görüşme açılmasına destek vermeye davet ediyorum."
Kaynak: Haber Merkezi