1/20
Mutluluğun kesintisiz bir olumlu duygular zinciri olduğu beklentisinin, mutluluğun önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurgulayan Özdemir, "Eğer kaygıları mutluluksa, insanlar genellikle yanlış şeylerin peşinden koşarlar" dedi.
2/20
2023 yılının başında New York Times, okuyucularının mutluluğunu artırmayı amaçlayan "Yedi Günlük Mutluluk Mücadelesi" başlıklı bir yazı dizisi yayımladı. Prof. Dr. İbrahim Özdemir, bu yazı dizisinin neden bu kadar uzun ve ayrıntılı olduğunu merak edenler için, mutluluğun hayatın anlamını bulmamıza, stresi azaltmamıza ve daha sağlıklı bir yaşam sürmemize yardımcı olabileceğini belirtti.
3/20
Mutlu bireylerin daha pozitif ilişkilere sahip olma eğiliminde olduğunu ve genel hayat tatminlerinin daha yüksek olduğunu ifade eden Özdemir, mutluluğun kişisel ve toplumsal düzeyde daha iyi bir hayat kalitesi ve iyi oluş hali sağlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Ayrıca, mutlu insanların daha üretken olma eğiliminde olduğunu ve hayatlarını daha olumlu bir şekilde etkileyebildiklerini ekledi.
4/20
Mutluluğun insanoğlunun en kalıcı arzuları arasında yer aldığını yineleyen Özdemir, Dr. Tal Ben-Shahar'ın mutluluk konusuna yıllardır kendini adadığını ve mutluluğun "kişinin bütünsel iyi oluşu" anlamına geldiğini belirttiğini aktardı. Ben-Shahar'a göre mutluluk, hayatın karmaşıklıklarını kabul etmeyi ve bu zorluklardan gelişim fırsatları yaratmayı içerir.
5/20
Sürekli mutlu olmanın peşinde koşmak yerine, psikolojik büyüme sistemimizi güçlendirmeyi öneren Ben-Shahar, mutluluğun beş unsurdan oluştuğunu ifade eder: manevi olarak iyi oluş (anlam ve amaç), fiziksel iyi oluş (beslenme, egzersiz, uyku), entelektüel iyi oluş (merak, derin öğrenme), ilişkisel iyi oluş (başkalarıyla geçirilen kaliteli zaman; nezaket ve cömertlik) ve duygusal iyi oluş (acı veren duyguları kucaklamak; olumlu duygular geliştirmek).
6/20
Aristoteles'in de belirttiği gibi, mutluluğun hayatın nihai amacı olduğunu dile getiren Özdemir, gündelik hayatımızı nasıl geçireceğimize, nihayetinde bizi daha mutlu edeceğini düşündüğümüz şeylerin yön verdiğini söyledi.
7/20
Bu durumun iyi ya da kötü bir şey olmadığını, doğanın kanunu gibi basitçe böyle olduğunu belirtti. Örneğin, dünyadaki açlığı ortadan kaldırmak gibi önemli bir amaç için yorulmadan çalışan insanların, yaptıkları işi anlamlı buldukları için bunu yaptıklarını ifade etti. Anlamın, mutluluğun bir unsuru olduğunu vurguladı.
8/20
Mutluluğun önündeki engellerden birinin, mutluluğun kesintisiz bir olumlu duygular zinciri olduğu beklentisi olduğunu belirten Özdemir, bu beklentinin insanların mutluluğu tatmasını engellediğini söyledi. Acı veren duyguların reddedildiğinde ortadan kalkmadığını, aksine daha da güçlendiğini ifade etti.
9/20
İkinci engelin ise mutluluğu başarı ile eş tutmak olduğunu belirten Özdemir, mutluluğun para, şöhret veya övgü gibi belirli hedeflere ulaşarak elde edilebileceğine dair yaygın bir inanç olduğunu söyledi.
10/20
İnsanların sonunda başarıya ulaştıklarında otomatik olarak mutlu olacaklarını düşündüklerini ancak durumun böyle olmadığını vurguladı. Üçüncü engelin ise insanların mutluluğun peşinden koşma biçimleriyle ilgili olduğunu belirten Özdemir, pek çok nedenden ötürü mutlu olmak istediğimizi, çünkü mutluluğun sağlığımız, ilişkilerimiz ve iş sonuçlarımız için iyi olduğunu sürekli olarak duyduğumuzu söyledi. Ayrıca mutlu olmanın iyi hissettirdiğini ekledi.
11/20
Mutluluğun peşinden doğrudan koşmanın insanlara zarar verebildiğini kaydeden Özdemir, mutluluğun peşinden dolaylı olarak koşmanın ise refahımıza katkıda bulunabileceğini belirtti. Bizim için anlamlı olan şeylere daha fazla zaman ayırmak, meditasyon pratiğine başlamak, egzersiz yapmak, iyilik yapmak, yeni bir şeyler öğrenmek ya da sahip olduklarımız için minnettarlığımızı ifade etmenin, mutluluğun peşinden gitmenin dolaylı yolları olduğunu söyledi. Mutluluğun çoğu zaman muhteşem bir fikir gibi görünebileceğini ancak bölüşüp fethedersek çok daha fazlasına ulaşabileceğimizi ifade etti.
12/20
Mutluluk hakkında neden bu kadar yanlış bilgilendirildiğimiz sorusuna da yanıt veren Özdemir, bunun nedeninin yakın çevremiz, medya, reklamlar ve kişisel gelişim kitapları tarafından sunulan yanlış hikayeler olduğunu söyledi. Sıklıkla pazarlanan mesajın, mutlu olmak için belirli bir şeyi (örneğin bir eş, iş, mal mülk, para) elde etmemiz gerektiği olduğunu belirtti. Bu mutluluk modelinin, eksikliğini duyduğumuz şeyi elde etmemize dayandığını ve bu eksikliği doldurmamız şartıyla sürekli mutluluk vaat ettiğini söyledi. Bu yanlış inançların, mutlu olmak için gerçekten ne gerektiğini yanlış yorumlayarak bizi yoldan çıkardığını ifade etti.
13/20
Mutluluğu geliştirmek için çok çalışmak gerektiğini kabul etmenin önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, insanların genellikle mutlulukta ustalaşmak için bir kitap okumanın ya da bir atölye çalışmasına katılmanın yeterli olduğunu düşündüğünü ancak bunun doğru olmadığını söyledi. Piyano çalmayı ya da tenis oynamayı öğrenmek isteyen birinin, bu konuda bir kitap okumanın onu harika bir müzisyen ya da sporcuya dönüştüreceğine inanmayacağını belirtti.
14/20
Mutluluğun keşfedilebilecek üç seviyesi olduğunu dile getiren Özdemir, ilk seviyenin evrensel düzey olduğunu söyledi. SPIRE unsurlarının (Ruhsal, Fiziksel, Entelektüel, İlişkisel ve Duygusal) evrensel olduğunu belirtti.
15/20
Tarih boyunca her yerde insanların, hayatta kalmanın bir anlam ve amaç duygusuna ihtiyaç duyduğunu söyledi. Hareket etmek, beslenmek, öğrenmek ve merak etmenin hepimizin paylaştığı temel ihtiyaçlar olduğunu ifade etti.
16/20
İkinci olarak kültürel düzeyi göz önünde bulundurmak gerektiğini belirten Özdemir, insan deneyiminin evrenselliğini kabul ettikten sonra, özellikle mutluluk verici uygulamalar önerirken, kültürel farklılıkların dikkate alınmasının önemli olduğunu söyledi.
17/20
Son olarak kişisel düzeyin olduğunu belirten Özdemir, aynı kültürde, hatta aynı ebeveynler tarafından yetiştirilen iki kişinin bile radikal biçimde farklı olabileceğini söyledi. Bu üç düzeyin de insan mutluluğunu anlamak için önemli olduğunu vurguladı.
18/20
Nasıl mutlu olunacağı konusunda diğer kültürlerden de öğrenileceklerin olduğuna işaret eden Özdemir, seyahat etmenin, kendimizi tanımak, evrensel olanı keşfetmek ve farklılıklardan ders çıkarmak için bir fırsat sunduğunu söyledi. Seyahatin bizi yeni şeyler denemeye teşvik ettiğini, bunun yemek için olduğu kadar var olma ve düşünme biçimleri için de geçerli olduğunu belirtti.
19/20
Prof. Dr. İbrahim Özdemir, mutluluk konusunda çıkarılacak dersleri de şöyle sıraladı: "Mutluluk, eğer onu unsurlarına ayırabilirsek, insanların daha çok ulaşabileceği bir şey olabilir. Mutluluk ruhen, bedenen, zihnen, ilişkiler açısından ve duygusal olarak farklı unsurlardan oluşur. Belki de mutluluğun peşinden gitmenin en iyi yolu dolaylı yoldan gitmektir. Yani onu aramamaktır."
20/20
Haber: Simgenur Gök / Haber Merkezi