AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten oluşan Meclis heyetinin, PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan ile görüşmesi gündemdeki yerini koruyor. CHP ise heyete üye vermedi ve yapılan 'gizli oylamaya' da katılmadı.
Süreci sahiplenmediği eleştirileri yapılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin bu kararı hakkında hala sessizliğini koruyor. Erdoğan'ın bu tutumu İmralı ziyaretinin toplumsal karşılığı olmadığı yorumlarının Erdoğan'ın da farkında olduğu değerlendirmelerine neden oldu.
CHP lideri Özel, bir süredir partinin olağan kurultayı nedeni ile sahalardan uzak. Cumhuriyet Gazetesi'nin sorularını yanıtlayan Özel, AKP'nin İmralı kararı çıkmadan önce kendilerine yaptıkları İmralı teklifini ifşa etti!
AKP'li Hüseyin Yayman'ın İmralı ziyaretini önce yalanlaması, ancak daha sonra gittiğinin ortaya çıkmasını yorumlayan Özel, bu durumu 'samimiyetsiz' olarak ifade etti. CHP'nin tutumunun net olduğunu ve bu tutumu takınmaya da devam edeceklerinin altını çizen Özel, taban beklentisi doğrultusunda kararlarını tarihe not düştüklerini vurguladı.
DEM tabanının, kendi tabanları ile beklentileri arasında fark olmasının da normal olduğunu aktaran Özel, bunun herkes tarafından anlayışla karşılanması gerektiğini söyledi.
AKP'nin kendilerine, "Siz de gelin adaya. Zaten video olmayacak, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, ‘CHP’den biri gitti’ deriz. İlla gelin” şeklinde bir teklif yaptığını ifşa eden Özel'in sözleri de şu şekilde oldu:
"Samimiyetsiz bir tutum. AKP zaten ilk günden beri derenin boyunu MHP’ye ölçtürerek tamamen bu işi bir siyasi rant ve risk alanı olarak yönetiyor. Bize bazı eleştiriler yapıyor ama hiç olmazsa CHP’nin tutumu net ve samimidir. Biz komisyona girdik, katkı irademizi ortaya koyduk. Koymaya devam ediyoruz. İmralı ziyareti noktasında bize oy verenlerin, tabanımızın, halkın beklentileri doğrultusunda kararımızı tarih önünde kayda geçirdik. Savunduk. DEM tabanının, DEM’den beklentisi ile CHP’ye oy verenlerin CHP’den beklentisi arasında bir fark olmasının herkes tarafından anlayışla karşılaması lazım.
AKP tavşana kaç, tazıya tut yapa yapa; 'Bunu ranta çevirir miyim, riskini MHP’ye taşıtabilir miyim?' hesapları içinde bir süreç yapıyor. Şimdi adaya gidildi, fotoğraf vermeye utanıyoruz. Video olmasın, tutanak olmasın. Biz daha kararımızı vermeden önce AKP’de etkili bir isim bize 'Siz de gelin adaya. Zaten video olmayacak, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, ‘CHP’den biri gitti’ deriz. 'İlla gelin' dedi.
Ben de 'Gitmek mi bu o zaman?' dedim. O da 'Bu iş böyle olacak' dedi. Bu ziyaretten bizi alıkoyan neyse, AKP de bunu görüyor. Bunun kendince bir maliyet yaratacağını düşünüyor. Üstlenmemek için böyle yapıyor. Komisyonun kamuya açık kısmında da hiç konuşmadılar. 'Oylama gizli olsun' dendi. 'Oylama yapılmasın' bile dendi."
İmralı ziyaretine ilişkin bir haber de bugün Deniz Zeyrek'in yazdığı köşe yazısında yer aldı. Zeyrek ziyarete ilişkin şu satırları kaleme aldı:
"TBMM’de oluşturulan Terörsüz Türkiye Komisyonu’ndan üç kişilik bir heyet geçen pazartesi günü İmralı’ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmüştü.
Duydum ki Öcalan heyette sadece AK Parti, MHP ve DEM milletvekillerini görünce hayal kırıklığı yaşamış.
'Hiç değilse CHP’den bir vekil olsaydı' diye içerlediğine dair kulis bilgisi doğru mu bilmiyorum ama Öcalan’ın karşısına bütün partilerin temsilcilerinin olduğu bir heyet beklediğinden adım gibi eminim"
Zeyrek'in verdiği bilgiler daha önce Öcalan'ın CHP'den özellikle bir temsilci olması yönünde ısrar ettiği yönündeki iddiaları doğruladı.
Bunun bir örneği de gazeteci Fatih Altaylı'nın temmuz ayında verdiği kulis bilgilerinde geçiyordu. Altaylı o tarihte şunları aktardı:
"Tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, kurulacak komisyon için CHP’nin mutlaka yer almasını şart koşuyor. Öcalan’ın bu isteğinin temelinde, CHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesini temsil etmesi yatıyor. Sürecin hem moral hem de hukuki açıdan kalıcı ve kabul edilebilir sonuçlar doğurabilmesi için kurucu iradenin onayı gerektiğini bilen Öcalan, CHP’nin komisyonda yer almasını zorunlu görüyor"
Uzun süredir AKP'li medyanın Öcalan'ın İmralı'ya gidişine yönelik haberleri öne çıkarmaması dikkat çekiyor. Yeniçağ bu durumu sık sık haberleştirmişti. AKP'nin Özel'e gizli teklifi ve Öcalan'ın yaşadığı hayal kırıklığını saklayamaması bu çekinik tavra bir açıklama getirmiş oldu. Son dönemde konuyla ilgili yaptığımız haberler aşağıda...
Haber: Dilek Taşdemir / Haber Merkezi