Çocukların okul başarısında göz sağlığının kritik bir rol oynadığı, bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleriyle bir kez daha ortaya kondu.
Okul öncesi dönemde düzenli göz muayenesi, görme bozukluklarının erken teşhis edilerek akademik performansın desteklenmesinde hayati bir adım olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, ebeveynleri ve öğretmenleri bu konuda bilinçlendirmek için güçlü bir çağrıda bulundu.
GÖRME SORUNLARI AKADEMİK BAŞARIYI ENGELLİYOR
Uzmanlar, çocukların net bir görüşe sahip olmamasının öğrenme süreçlerini doğrudan etkilediğini vurgulayarak, “Tahtadaki yazıları göremeyen, kitap okumakta zorlanan ya da derslere odaklanamayan çocuklar, akademik ve sosyal gelişimde geride kalabilir. Okul öncesi göz muayenesi, bu sorunları erken tespit ederek çözmenin anahtarıdır” dedi.
Journal of Pediatric Ophthalmology dergisinde yayımlanan bir araştırma, görme bozukluğu yaşayan çocukların okul başarılarının, sağlıklı gözlere sahip akranlarına kıyasla %20 daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada, miyopi, hipermetropi ve astigmat gibi kırma kusurlarının erken teşhis edilmediği durumlarda, çocukların okuma ve yazma becerilerinde ciddi zorluklar yaşadığı belirtildi. Ayrıca, görme sorunlarının özgüven ve sosyal etkileşim üzerinde de olumsuz etkiler oluşturduğunu vurgulandı.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARI: ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
ABD’de pediatrik oftalmoloji alanında önde gelen isimlerden Prof. Dr. Michael Brown, erken teşhisin önemine dikkat çekti:
“Okul çağındaki çocuklarda düzenli göz muayeneleri, basit müdahalelerle çözülebilecek sorunları ortaya çıkarabilir. Örneğin, miyopi gibi yaygın bir sorun, zamanında gözlük kullanımıyla kolayca düzeltilebilir. Ancak teşhis geciktiğinde, çocuklar öğrenme sürecinde ciddi engellerle karşılaşabilir.”
Brown, özellikle 3-6 yaş arasındaki çocukların mutlaka bir göz doktoru tarafından muayene edilmesi gerektiğini belirtti.
İngiltere’deki Moorfields Göz Hastanesi’nden Prof. Dr. David Gartry ise görme sorunlarının yalnızca akademik başarıyı değil, genel yaşam kalitesini de etkilediğini ifade etti:
“Çocukluk döneminde tespit edilmeyen görme bozuklukları, uzun vadede kalıcı hasarlara yol açabilir. Örneğin, göz tembelliği (ambliyopi) gibi durumlar, erken müdahale ile tamamen tedavi edilebilirken, geç kalındığında kalıcı görme kaybına neden olabilir.”
OKUL ÖNCESİ MUAYENE NEDEN ÖNEMLİ?
Uzmanlar okul öncesi dönemde yapılan göz muayenelerinin, çocukların görsel gelişimini desteklediğini söyledi:
“Bebekler doğduklarında sınırlı bir görme kapasitesine sahiptir. İlk 9 yaş, görme sisteminin geliştiği kritik bir dönemdir. Bu süreçte tespit edilen sorunlar, uygun tedavilerle düzeltilebilir.”
Uzmanlar, özellikle prematüre bebekler, ailesinde göz hastalığı öyküsü olan çocuklar ve akraba evliliğinden doğan bebeklerin risk grubunda olduğunu vurguladı.
Göz hastalıkları uzmanları da benzer bir görüşü paylaştı:
“Miyopi, hipermetropi ve astigmat gibi kırma kusurları, okul öncesi dönemde tespit edilmezse, göz tembelliğine yol açabilir. Bu durum, ileri yaşlarda tedavisi mümkün olmayan görme kayıplarına neden olabilir.”
Uzmanlar, uzun süre ekrana maruz kalmanın miyopiyi artırdığına dikkat çekerek, çocukları açık hava aktivitelerine yönlendirmenin önemini vurguladı.
BELİRTİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarında göz sağlığı sorunlarına işaret edebilecek belirtilere dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Gözlerde kızarıklık, sık kaşıma, ışığa hassasiyet, nesnelere odaklanamama, başı eğerek bakma ya da denge sorunları, görme bozukluğunun habercisi olabilir.
Uzmanlar, “Bebeklik ve erken çocukluk döneminde bu belirtiler fark edilirse, hemen bir göz doktoruna başvurulmalı. İlk muayene, hayatın ilk yılında yapılmalı ve ardından 3-5 yaşlarında tekrarlanmalı” dedi.
EBEVEYNLERE VE ÖĞRETMENLERE ÇAĞRI
Göz sağlığı ve hastalıkları uzmanları, okulların açılma döneminde ebeveynlere seslendi:
“Çocuklarınızın göz muayenesini ertelemeyin. Basit bir muayene, çocuğunuzun akademik başarısını ve özgüvenini artırabilir.”
Bilimsel veriler ve uzman görüşleri, okul öncesi göz muayenesinin çocukların geleceğini şekillendirmede ne kadar kritik olduğunu açıkça ortaya koydu.
Ebeveynler, çocuklarının net bir görüşle okula başlamasını sağlamak için bu önemli adımı atmaya davet edildi.
Erken teşhis, hem akademik başarıyı hem de çocukların yaşam kalitesini yükseltmenin anahtarı olarak öne çıktı.
Haber: Mehmet Köpüklü / Haber Merkezi