Özgür Özel’den Erdoğan’a sahte diploma çıkışı!

Özgür Özel’den Erdoğan’a sahte diploma çıkışı!

GÜNDEM 15.08.2025 21:26:00
Özgür Özel’den Erdoğan’a sahte diploma çıkışı!

CHP Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitingi kapsamında Kırşehir'de vatandaşlarla buluştu. Beyoğlu Belediyesi'ne yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonunun akşamında düzenlenen mitinge yoğun katılım oldu.

19 Mart operasyonlarının ardından başlayan Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitinlgerinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kırşehir'de vatandaşlarla buluştu. Özgür Özel konuşmasında Erdoğan'da seslendi.


İddianamesi hazırlanmadan 150 gündür Slivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu karanlığın ardından güneş açacak ve bollukla, bereketle, kardeşçe, umutla geleceğe bakacağız." ifadeleriyle miting için yurttaşlara çağrıda bulunmuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle;

"Her çarşamba İstanbul'da her hafta Anadolu'nun bir şehirnde adaletsizliğe karşı, haksızlığa karşı, seçtiklerimize sahip çıkmak, irademize sahip çıkmak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten emanet cumhuriyete, demokrasiye, sandığa sahip çıkmak için meydanları dolduruyoruz. Bu meydanların dolacağına inanmayanlar 'Yazın miting mi olur, yazın ortasında kalabalık mı olur?' diyenler, artık görüyorlar ki biz buralara miting yapmaya değil Türkiye için eylem yapmaya geliyoruz.

Bu Kırşehir, burası 1954 seçimlerinde Osman Bölükbaşı iktidara karşı 4 milletvekilinin 4'ünü de kazandığında cezalandırılan, ilçe yapılan, bir başka ile bağlanan ve iradesine kafa tutulan bir şehirdir. Kırşehir, tüm Türkiye'ye göstermiştir ki irade milletindir, millet ne derse o olur.

2019'da Kırşehir'i kazandığımızda herkes şaşırdı oysa ki biz Kırşehir'e, Kırşehir bize yabancı değildi.

47 yıl sonunda sizler sayesinde, milletimiz sayesinde, sizlerin takdiriyle 47 yıllık özlemimiz 31 Mart günü sona erdi. Artık kurulduğu gün gibi o gün de bugün de Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin birinci partisi oldu.

Ama maalesef bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı, demokrasiye inancı birileri 47 ay gösterecekti. Cumhurbaşkanlığı seçim takvimine 47 ay vardı. Bırakın 47 ayı, 47 gün bile dayanamadılar. Çünkü onlar demokrasiyi işlerine gelince binilecek, işlerine gelince inilecek bir tren, bir tramvay diye gördüler. Ve milletin seçtiğine, biraz önce mektubunu dinlediğiniz, üç kez üst üste İstanbul'u kazanan ve siz takdir ederseniz Türkiye'nin bundan sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu'na darbeye giriştiler."

İMAMAOĞLU'NUN MEKTUBU SESLENDİRİLDİ


CHP Kırşehir İl Başkanı Şeref Baran Genç tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den gönderdiği mektubu okuyor.

İmamoğlu, Silivri'den Kırşehir'e şöyle seslendi:

“İç Anadolu’nun kadim kenti güzel Kırşehir, benim güzel hemşerilerim, sevgili vatandaşlarım, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Bozkırın tezenesi rahmetli Neşet Ertaş’ın güzel memleketi Kırşehir’e Silivri’den selam olsun. Hepinizi özlemle kucaklıyorum. Merhaba. Kırşehir, tam 39 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal belediyecilik anlayışına kavuştu. Tam 39 yıl sonra icraatçı ve halkçı belediyecilikle tanıştı. 2019 yılından bu yana Kırşehir için canla başa çalışan Selahattin Ekicioğlu Başkanıma yürekten teşekkür ediyorum.”

“ADALETİN TERAZİSİ BU TOPRAKLARDA
ÇOK UZUN ZAMANDIR DENGEDE DEĞİL”

“Sizlere özgürlüğün hasretiyle sesleniyorum. Yüz yüze olamasak da her birinizin sesini duyuyorum. Kalbinizdeki, yüreğinizdeki adalet arayışını hissediyorum. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, adaletin terazisi bu topraklarda çok uzun zamandır dengede değil. Hayatımızın her alanında adalet arıyoruz. Adaletsizlik, yalnızca bana, millet iradesinin seçtiği CHP’li belediye başkanlarına ve yol arkadaşlarıma yapılmıyor. Bir büyük adaletsizlik emeği çalınan işçiye, alın terinin karşılığını alamayan çiftçiye, hayatını çalışmakla geçirmiş emekliye, düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen gence, iş hayatında yer almak isteyen, sokaklarda korkmadan dolaşmak isteyen kadınlara da yapılıyor.”

“GÜZEL ÜLKEMİZİN HER YANINDA ADALETSİZLİK KOL GEZİYOR”

“Mahkemelerde adaletin terazisi eşit tartmıyor. Elde ettiğiniz gelirde, ödediğiniz vergide adalet yok. Kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine herkes eşit olarak ulaşamıyor. Devletin kaynaklarından, bir avuç ayrıcalıklı zümre hariç kimse yararlanamıyor. Güzel ülkemizin her yanında adaletsizlik kol geziyor. Güzel ülkemizin her hanesinde adaletsizliklerin acısı yaşanıyor. Hayatımızın her alanında bir yangın var. İktidar sahipleri, orman yangınlarını söndüremiyor. Mutfaktaki yangını söndüremiyor. Adalet sistemindeki yangını söndüremiyor. Gençlerin, kadınların, emeklinin, işçinin yüreğindeki yangını söndüremiyor. İktidar sahipleri, milletin yüreğindeki yangını söndüremiyor. Çürümüş bir sistemin esiri olmuş, sorumluluk almayan, her hatasında suçlu arayan bir iktidarla karşı karşıyayız.”

“BİZ, TÜRKİYE’Yİ SADECE YÖNETMEK İÇİN DEĞİL;
ONARMAK, İYİLEŞTİRMEK, KALKINDIRMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

“Türkiye böyle büyüyemez, böyle güçlenemez. Türkiye, ancak ve ancak kayıtsız ve şartsız adaletin hâkim olduğu bir ülke olursa, berekete, refaha ve bolluğa kavuşur. Biz, Türkiye’yi sadece yönetmek için değil; onarmak, iyileştirmek, kalkındırmak için yola çıktık. Bu yolun adı adalettir. Bizim davamız, milletin yüreğinde hissettiği işte bu adalet davasıdır. Bizim davamız, yalnızca bir kişinin özgürlük hakkını değil; Türkiye’nin tüm vatandaşlarının adil, eşit, özgür ve onurlu bir hayat sürdürebilmesini kapsar. Biz, bu haklı adalet ve hürriyet davasının neferleri olarak biliyoruz ki, herkes için ve her yerde önce adalet önce hürriyet demeden hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşamayız. Bu yüzden hep birlikte, hep bir ağızdan ve daima şu parolayı söyleyeceğiz: Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet.”

“BENİ DÖRT DUVAR ARASINA DA KOYSALAR…”

“Sizinle birlikte hayal ettiğimiz Türkiye, sadece adaletli bir yargı sistemine değil, aynı zamanda dengeli bir kalkınmaya, üreten ve refahı adil paylaşan bir düzene sahip olacak. Milletimizle birlikte demokrasinin, adaletin, refahın, istikrarın ve barışın hüküm sürdüğü bir Türkiye hayali için gece gündüz çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Yıllardır çektiğimiz acılara tuz basan değil, merhem olan bir siyaseti yürütmeye devam edeceğiz. Beni dört duvar arasına da koysalar; fikirlerimi, umutlarımı, Kırşehir’e olan sevgimi hapsedemezler. Sizlerle birlikte kurduğumuz güzel yarınların hayali hâlâ ayakta. Adil bir Türkiye’ye ulaştığımızda, birbirimize bakacağız ve ‘biz başardık’ diyeceğiz. Ve işte o zaman her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

''TÜRKİYE'DEKİ İŞSİZ SAYISI 13,5 MİLYON''

CHP Genel Başkanı, Kırşehir'de 20 binin üzerinde genç işsiz olduğuna dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü;

"En büyük dert işsizlik. Türkiye'de de öyle ama Kırşehir'de 20.000'in üzerinde işsiz genç var. En dar tanımıyla TÜİK rakamıyla işsizlik Türkiye'de %8.7, Kırşehir'de 9.2. Geniş tanımlı işsizlik, geniş tanımlı işsizlik tarihin zirvesinde, %33'te. Maalesef Türkiye'deki işsiz sayısı 13,5 milyon.

Avrupa Birliği'ne tabi 27 ülkedeki toplam işsiz sayısı 13 milyon. Biz Avrupa Birliği'ne girelim deyince, biz Türkiye'de yeni bir sayfa açalım deyince işte bunun için söylüyoruz. Avrupa'da ev genci denilen yani ne işte, ne eğitimde, ne istihdamda olan ev gençlerinin oranı %6'ya çıkınca Avrupalı ne yapacağını şaşırıyor, rahatsız oluyor. Bu rakam Türkiye'de %35 noktasına gelmiş durumda. Onun için buradan tüm gençlerimize söz veriyoruz: Bu iktidar değişecek, yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa gelecek."

"Kırşehir'in geçimi tarım ve hayvancılıkta. Üretim maliyetleri arttı. Çiftçiyi önce don vurdu, sonra kuraklık vurdu. Dondaki zararlar halen karşılanmadı ve inatla karşılanmıyor. Kuraklık yüzünden mercimekte, nohutta hasat yapılamadı. Buğdayda ve arpada büyük kayıplar var. Hal böyle olunca kentin ekonomisi perişan durumda ve çok büyük bir riskle karşı karşıyayız. Çiftçinin ortalama yaşı 58 olmuş. Erdoğan geldiğinde ortalama çiftçi yaşı 35'ti, bugün 58. Üç gençten, çiftçilik yapan üç gençten ikisi "Seneye asgari ücretli bir iş bulursam çiftçiliği bırakacağım." diyor.

Devir, pandemiden sonra tarımın önemini, kendine yeten bir tarım ülkesi olmanın önemini bu kadar ortaya çıkarmışken, çiftçilerimizin bu kadar yaşlanması, gençlerin toprağa bu kadar küsmesi önümüzdeki en büyük tehlikedir. Bu ülkede herkes, herkes maalesef kendine göre bir beka tanımı yapıyor. Vallahi beka meselesi dediğin, dünyanın büyük güçlerinin gelmesi, istila etmesi, işgal yapmasıysa 100 sene önce biz onu gördük ve Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle beka sorunu olunca ne yapacağımızı gösterdik, evvelallah yine gösteririz."

"Esas beka sorunu bu ülkenin gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. Bunun için bu ülkenin gençlerini, Kırşehir'in gencini Kırşehir'de, Türkiye'de, Türkiye'nin gencini Türkiye'de, dünyanın bütün gençlerini Türkiye'de hayal kurduracak bir yeni cumhuriyet atılımına, ikinci bir aydınlanma devrimine, büyük bir sanayileşmeye, çağdaşlaşmaya, kalkınmaya ihtiyaç var. Bunu yapacak olan parti, yine 100 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi'dir.

Buradan, buradan bir an önce çiftçiye dekar başı telafi ödemesi yapılması gerektiğini, banka borçlarının faizlerinin silinmesi, ana paranın faizsiz taksitlere bölünmesini, çiftçilere yeniden ekip biçebilmeleri için faizsiz, uzun vadeli kredilerin verilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz. Ayrıca Kırşehir'de, Ardahan'da, Kars'ta, Van'da, Erzurum'da, Erzincan'da Türkiye'de hayvancılığın bu sene büyük bir şap hastalığı sorunu var. Bu konu Kırşehir'i en derinden yaralayan konulardan bir tanesi. Hayvanlar ya öldü ya can çekişiyor. Aşılama etkisiz ve yetersiz kaldı.

Et ve süt üretiminde 4 milyar dolarlık bir kayıpla karşı karşıyayız. Ölen hayvanların tespitlerinin yapılması lazım. Hayvan başı desteklerin verilmesi lazım. Bu hastalıkla etkin mücadele edilmesi ve şap vuran bölgeleri Kırşehir ve biraz önce saydığım şehirler başta olmak üzere afet bölgesi olarak ilan edilmesi gerekiyor.

Geçmişte yaşanan sınav skandallarına da vurgu yapan Özel, LGS'de soruların paylaşılmasına ilişkin şöyle konuştu:

"Gençler niye kızıyor biliyor musunuz? Tarihin en büyük skandalıyla karşı karşıyayız. Bu meydanda dünya kadar diploması olan, işi olmayan genç var. Hepinizin ailesinde, yakınında bu çocuklar var. Bunlar önce FETÖ'cülere soruları defalarca çaldırdılar. 2010 yılında... 2010 yılında KPSS'yi iptal ettirdiler. Bu sene, ya 14 yaşında pırıl pırıl çocuklar ya, 14 yaşında. Onların girdiği LGS sınavına şaibe karıştırdılar.

Sonra Tayyip Bey bu rezillikten kendini sıyırmak için "Vay efendim, imam hatiplilere laf ettirmem." Ya, imam hatiplilere laf ettirmek değil, sen imam hatiplilerin geleceğini kararttın. 1 milyonun üzerinde genç var. Hepsi bizim evladımız ama öyle bir şey yaptı ki, bütün imam hatiplileri sanki sorular çalınmış da o çocuklara verilmiş gibi.Bütün, diyelim ki adam AK Partili birinin evladı, kendi çalışsa başarsa o da şaibe altında kaldı."

"Esas kötülüğü sen zaten bunlara yaptın ve sonra da tutup İmam Hatip edebiyatı yapıyorsun. Türkiye'de saflar İmam Hatipliler, olmayanlar diye ayrık değil. Türkiye'de saflar, efendime söyleyeyim, AK Partililer, CHP'liler diye değil. Türkiye'de safları şöyle ayırdınız ya, şöyle ayırdınız. Kırk haramilerin safları, 40 milyon insanın safları. Bir tarafta... AK Parti'nin kara düzeni şudur: Bir tarafta, yediği önünde, yemediği arkasında, bir eli yağda, bir eli balda bakan evlatları, bir tarafta onları sırtında taşıyan vatan evlatları. Size söz veriyorum, söz veriyorum. "

ERDOĞAN'A SESLENDİ

Konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a seslenen Özel şöyle konuştu:

"Buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Yukarıdan bakıp, sırça köşklerde oturup insanları karınca gibi görüp onların ezilmesine sessiz kalamazsın. Karıncanın kardeşi var, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir."

"Ayrıca KÖYDES ödeneğinde son sıralarda olan Kırşehir'in bu tepkisini buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Yol ve içme suyunda yaşanan sorunları, köylerin sorunlarının hızla çözülmesi gerekir. Kırşehir-Çiçekdağı duble yolunun tamamlanması, hızlı trenin bir an önce gelmesi, organize sanayi bölgesinin hızla ilerlemesi gerekir."

"Burada büyük bir sorun var. Dört yanını madenlerle sarmışlar. Koza Altın burada, Cengiz burada, Rönesans burada. Maşallah, maşallah. Bu beşli çete denen Kırkharamiler'in de Kırşehir'de büyük itibarı var hakikaten. Adınızı duyunca millet deliye dönüyor, ne yaptıysanız."


''TAYYİP ERDOĞAN BU ÜLKEDE KUL HAKKI YİYENLERİ HİMAYE ETMEKTEDİR.''

CHP Genel Başkanı Özel Kırşehir'de sahte diploma skandalı hakkında da şunları şöyledi;

"En son, suçu birbirlerine atıyorlar ve Bilişim Teknolojileri Kurumu e-imzaları çaldırmış, taklit ettirmiş. Böylelikle soru çalmaya gerek kalmamış. Sistemi komple çalmışlar. İsteyene direkt diplomayı yazmışlar. Okula gitmeden, üniversitenin kapısından girmeden, dirsek bak böyle, dirsek çürütmeden emek vermeden yemek yemeye başlamışlar. Bu milletin diplomalı evlatları işsiz gezerken yandaşına diploma basanlara yazıklar olsun. Tayyip Erdoğan, Tayyip Erdoğan bu ülkede kul hakkı yiyenleri himaye etmektedir. Haksızlık yapanları, rüşvetle diploma dağıtanları, o diplomayla yükselenleri kayırmakta, onları kollamakta, kara düzene sahip çıkmaktadır. AK Parti'nin kara düzenini alaşağı edeceğiz, alaşağı edeceğiz."

 

 

 

 

Kaynak: Haber Merkezi

26.6°