Profesyonel rehber Tatlıcı: İşgallerde en çok zararı Bursa gördü
11 Eylül Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yılında Profesyonel Rehber Samet Tatlıcı, Herkes Duysun’a dönemin şartlarını, yaşanan olumsuzluklarını ve nihayetinde yaşanan zafere dair açıklamalarda bulundu. Tatlıcı, "işgallerde en çok zararı Bursa gördü" dedi
Zübeyde ÖZLÜ - Herkes Duysun / BURSA (İGFA) - İşgallerin, Birinci Dünya Savaş’ından sonra arttığını söyleyen Profesyonel Rehber Samet Tatlıcı, “Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren mütareke Mondros Mütarekesi'dir ve İtilaf Güçleri Mondros Mütarekesi’nin 5. ve 7. Maddelerini esas alarak Anadolu coğrafyasını 3 taraftan kuşatmaya başladı. Bunlar İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlardı. Bu esnada İngilizler Yunanlıları da tahrik ediyor ve Yunanlılar da onların vermiş olduğu gazla 15 Mayıs 1919’da ‘Küçük Asya Hareketi’ adını verdikleri Batı Anadolu’yu işgale başlıyorlar. İzmir’den başlayan işgal hareketi 2 Temmuz’da Karacabey, Kemalpaşa hattına doğru, 6 Temmuz’da Gemlik hattına doğru ilerliyor ve 2 gün sonra da Bursa, maalesef işgale uğramaya başlıyor.” dedi.
“BURSA’NIN İŞGALİ MECLİS’TE ŞOK ETKİSİ YARATIYOR”
İşgallerin 2 yıl 2 ay 2 gün boyunca devam ettiğinin altını çizen Tatlıcı, “Bursa’nın işgali 8 Temmuz ile başlıyor. Tabii bu esnada Ankara’da bu haber şok etkisi oluşturuyor. Bursa işgale uğradıktan 2 gün sonra yani 10 Temmuz’da Bursa Milletvekili Muhittin Baha Pars Bey, meclis kürsüsüne gelerek Namık Kemal’in şu dizelerini söylüyor:
'Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok mudur kurtaracak bağrı kara maderini'Aynı gün meclis kürsüsüne puşude-i siyah (kara örtü) örtülüyor ve meclis artık yasa giriyor. 2 yılın sonunda İstiklal Harbi bitinceye kadar bu örtü oradan kaldırılmıyor.” ifadelerini kullandı.
“İŞGALLERDE EN ÇOK ZARARI BURSA GÖRMÜŞTÜR”
Bu 2 yıllık zaman zarfı içerisinde en ciddi sıkıntıya uğrayan şehirlerden birinin de Bursa olduğunu söyleyen Tatlıcı, “Mehmet Akif Ersoy, yazmış olduğu Bülbül şiirinin sonunda buna bir gönderme yapıyor ve 'Yunan istilası altındaki halkımızdan hususiyetle Bursa’ya dair elim haberler geliyordu' şeklinde not düşüyor. Bunun tahkikatına da herhangi bir ihtimal yoktu. Yani asla araştıramıyoruz diyor orada yaşanan durumu, fakat neler yaşandığına dair zabıtlarda ortaya çıkıyor. İşte bu esnada insanlık tarihinin en utanç verici davranışlarından birisi Bursa’ da olmuştur. Birçok yerlerde köyleri ateşe verip, etrafını kendi askerleriyle çevreleyip olur da oradan birisi can haliyle çıkmaya çalışırsa ateş ederek onu yangının içinde tutmaya çalışmışlardır. Bilad-ı Yunus denilen Yunuseli’nin o günkü 80 hanelik köyünden 2 hane yangından kurtulup da ayakta kalabilmiş. Karacabey bölgesi komple ateşe verilmiştir.”
“BÜYÜK TAARRUZ İLE İŞGAL GÜNLERİ SON BULUYOR”
İşgal günlerinin Büyük Taarruz ile son bulduğunu söyleyen Tatlıcı, “2 yılın sonunda artık Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Ordusu’nun hissikablelvuku yani zaferi önceden sezmesi, gömesi gibi olması ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hacıenesti! Gel de ordularını kurtar’ sözüyle başlayan Büyük Taarruz ile beraber düşman artık çok hızlı şekilde püskürtülmeye başlamıştır. 11 Eylül’de de Şükür Naili Paşa’nın ve birliklerinin Bursa’ya şanlı girişiyle işgal günleri sona ermiştir.” dedi