CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in açıklamalarına ilişkin, "Halkı yıllardır tek sesli ve taraflı yayınlarla manipüle eden, iktidarın borazanı olan, muhalif basını görmezden gelen, Saray’ın PR ajansına dönüşen medya organlarına kol kanat germeye devam ediyor. Eleştiriyi "aymazlık" olarak gören bir zihniyetin, tarafsız yayıncılıktan, kamu yararından, etik ilkelerden söz etmesi oldukça manidardır. Asıl aymazlık: Tarafsız olması gereken, başkanlığını yaptığın kurumda, cezalarla, ekran karartma tehditlerinle özgür medyayı susturma girişimlerindir." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut
CHP Genel başkan yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Radyo Televizyon Üst Kurulu(RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’e yanıt verdi. Bulut açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Talimat gelmiş belli ki Rende binasından sonra Saray’ın sopası RTÜK de devreye girmiş. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, halkı yıllardır tek sesli ve taraflı yayınlarla manipüle eden, iktidarın borazanı olan, muhalif basını görmezden gelen, Saray’ın PR ajansına dönüşen medya organlarına kol kanat germeye devam ediyor. Eleştiriyi “aymazlık” olarak gören bir zihniyetin, tarafsız yayıncılıktan, kamu yararından, etik ilkelerden söz etmesi oldukça manidardır. Asıl aymazlık: Tarafsız olması gereken, başkanlığını yaptığın kurumda, cezalarla, ekran karartma tehditlerinle özgür medyayı susturma girişimlerindir.
Saray’a sırtını dayayıp demokrasiyi, ifade özgürlüğünü yok saymandır. -İktidarın PR’ını yapan medya kuruluşlarına kalkan olup, muhalif basının üzerine karabasan gibi çökmendir. Sayın Ebubekir Şahin, bilmiyor olabilirsin ama boykot demokratik bir haktır. Halkın, kendisine sistematik olarak yalan söyleyen, muhalefeti şeytanlaştıran ve kutuplaşmayı körükleyen yayınlara karşı tavır alması en meşru demokratik tepkidir.
Boykota değil de yandaş basındaki yıllardır görmezden geldiğin tek sesli, yalan ve manüpilatif haberlere tepki gösterseydin, bugün ifade ve basın özgürlüğü, halkın haber olma noktasında bu halde olmazdık. RTÜK’ün ve senin görevin iktidara yakın medya patronlarını korumak değil, halkın haber alma hakkını, medya çoğulculuğunu ve ifade özgürlüğünü savunmak, bütün medya kuruluşlarına eşit mesafede durmaktır. Bu misyonu unutan bir kurumun meşruiyeti de güvenirliği de sorgulanır!"
RTÜK BAŞKANI NE DEMİŞTİ?
İsrail-İran savaşına ilişkin medyaya uyarıda bulunan Şahin şu ifadeleri kullanmıştı:
Kamuoyuna Duyurulur!
Ortadoğu, tarihinin en hassas dönemlerinden birini yaşamaktadır. İran-İsrail gerilimi giderek tırmanırken, bölge istikrarsızlık, tehdit ve provokasyonlara daha açık hâle gelmektedir. Türkiye’nin güvenliği ve bölgedeki diplomatik dengeler büyük sınavlardan geçerken, içeride medyaya yönelik tartışmaları derinleştirip yayıncılık alanını kutuplaşma aracı hâline getirerek boykot çağrısı yapmak sağduyulu ve millî bir yaklaşım değildir.
Böylesine kırılgan bir dönemde, Ana Muhalefet Partisi liderinin ve @CHP_iletisim Kanalının; @trt, @atvcomtr, @KralPop @ahaber, @beyaztv, @KanalD, @cnnturk, @ntv @startv ve @tgrthabertv
gibi Türkiye’nin köklü ve geniş izleyici kitlesine sahip yayın kuruluşlarını hedef alarak, kime ve neye hizmet ettiği belirsiz, en hafif tabirle aymazlık olarak adlandırılabilecek bir boykot çağrısında bulunmasını şiddetle kınıyoruz.
Bu tutum; toplumda gereksiz gerilim ve ayrışmalara neden olmakta, basın özgürlüğü ile halkın haber alma hakkına ciddi zararlar vermektedir. Medyayı sistemli biçimde hedef hâline getiren bu tür siyasi çıkışlar, halkın farklı kaynaklardan bilgi edinme hakkını doğrudan zedelemektedir.
Elbette eleştiriler, demokratik hayatın doğal ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak bu eleştirilerin kurumları doğrudan hedef göstermeye dönüşmemesi, kamusal tartışmanın sağlıklı ve yapıcı biçimde sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Yayıncılık sektörü; sadece ifade özgürlüğünü savunmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmekle yükümlüdür.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) olarak biz, yayınların hukuka ve etik kurallara uygunluğunu titizlikle denetliyor; ihlal tespit edildiğinde yasal çerçevede gerekli müdahaleleri kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. Amacımız, medya sektöründe özgürlük ile sorumluluk arasındaki dengeyi koruyarak, halkın doğru ve güvenilir bilgiye erişimini temin etmektir.
Bu hassas dengeye katkı sağlamak ve toplumsal barışın güçlenmesi için siyaset kurumunun da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir. Özellikle böyle zamanlarda, medyayı hedef göstermek yerine; birleştirici, uzlaştırıcı ve sorumlu bir dil benimsemek herkesin ortak görevidir.
Türkiye’nin köklü yayın kuruluşları görevlerini hukuka, etik ilkelere ve kamu yararına uygun şekilde sürdürmeye devam ederken; Üst Kurul olarak bu süreci büyük bir kararlılık ve hassasiyetle takip etmeyi sürdüreceğiz.
Kaynak: ANKA / Haber Merkezi
