Malazgirt Zaferi'nin 953. Yılı kutlamalarında sergilenen Selçuklu askeri kıyafetleri, sosyal medyada geniş bir tartışma yarattı. Tarihi giyim kuşam konusundaki bu tartışmalar, Minara Guliyeva ve Cemal Meydan’ın hazırladığı “Büyük Selçuklu Dönemi Saray Giyim Kuşamı” başlıklı çalışmada detaylı olarak ele alınıyor.
2020 yılında Uluslararası Uygur Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan bu makaleye göre, Selçukluların XI. yüzyılda İran, Arabistan ve Anadolu’ya yönelik fetihleri, sosyo-politik ilişkilerin yanı sıra kültürel etkileşimlere de yol açmış, bu etkileşim özellikle hanedan mensuplarının giyim tarzında belirginleşmiştir. Göktürk dönemi giysi biçimlerine benzerlikler gösteren Selçuklu kıyafetleri, Orta Asya kökenli giyim kültürünün izlerini taşımaya devam etmiştir.
Selçuklu İmparatorluğu'nun ordusu da, tıpkı giyim tarzları gibi, Türk geleneklerine dayanan ve süvari ağırlıklı yapısıyla dikkat çekiyor. Bu ordu, sultanın emrinde toplanan profesyonel askerlerden oluşuyordu ve hızlı manevra kabiliyetleriyle bilinen hafif süvari birlikleri düşman hatlarını çabucak delme yeteneğine sahipti. Tarihçi Nizamülmülk, Sultan Alp Arslan ve Melikşah Dönemi’nde ordunun üç ana unsura ayrıldığını belirtmiştir: insan, teşkilat ve teçhizat. Türkiye Selçuklu ve Beylikler Dönemi'nde kullanılan silahlar arasında kılıç, ok, yay, mızrak gibi hafif silahlar ön plana çıkıyor.
Guliyeva ve Meydan’ın çalışmasında, Selçuklu döneminde saray giyiminin Orta Asya, Arap ve İran kültürlerinin etkisinde olduğu, ancak temel olarak Türk kültürünü yansıttığı vurgulanıyor. Sultan ve saray mensuplarının kıyafetlerinin görsel örnek sayısının sınırlı olması bu dönemin kıyafetlerini analiz etmeyi zorlaştırsa da, literatür araştırmaları dönemin giyim tarzının gelişmiş ve özgün bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Kıyafetlerin genellikle bol kesimli, düz hatlı ve dökümlü bir tarzı benimsediği; renk ve desen açısından zengin bir çeşitlilik gösterdiği görülüyor.
Kaynak: OdaTv / Haber Merkezi