Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri Farkındalık Ayı
SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ FARKINDALIK AYI
Kadınlarda serviks kanseri, dünya genelinde meme, akciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden sonra dördüncü sıklıkta görülen, ülkemizde ise onuncu sırada yer alan bir kanser türüdür. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, 2022 yılında dünya genelinde 662.301 yeni vaka görülmüş, aynı yıl 348.874 kadın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Serviks kanseri, kadınlarda kanser kaynaklı ölümler arasında dördüncü sırada yer almaktadır.
Ülkemizde serviks kanserinin görülme sıklığı yüz binde 4,5’tir. Son verilere göre, bir yıl içerisinde 2.374 kadına serviks kanseri tanısı konulmuştur. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, serviks kanserinin en önemli etkenlerinden biri olan Human Papilloma Virüs’ün (HPV), erkek kanserlerinin %1’inden, kadın kanserlerinin ise %5-10’undan sorumlu olduğunu bildirmektedir. Türkiye’de HPV ile ilişkili kanserlerin kadınları erkeklerden yaklaşık beş kat daha fazla etkilediği tahmin edilmektedir.
HPV ve Serviks Kanseri İlişkisi Serviks kanserinin büyük bir kısmı, HPV’nin bazı tipleri nedeniyle oluşmaktadır. Ancak bu virüsü taşıyan herkeste kanser gelişmemektedir. HPV, 200’den fazla virüs tipini içeren bir gruptur ve çoğu insanda enfeksiyon oluşturmaz. Yüksek riskli HPV tipleriyle kalıcı enfeksiyon, serviks kanserinin ana sebebidir.
Risk Faktörleri Serviks kanseri riskini artıran faktörler şunlardır:
HPV enfeksiyonu
Sigara kullanımı
Çok eşlilik
Çok doğum yapma
Erken yaşta cinsel ilişkiye başlama
Bağışıklık sisteminin baskılanması
Beslenme faktörleri
Genetik yatkınlık
Belirtiler Serviks kanseri öncesi değişiklikler genellikle belirti vermemektedir. Ancak düzenli pelvik muayene, Pap Smear ve HPV testleri ile erken dönemde tespit edilebilir. Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri gözlemlendiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır:
Vajinadan alışılmadık türde veya miktarda akıntı gelmesi
Adet dönemi dışında lekelenme tarzında kanama
Uzun süren veya ağır adet kanamaları
Cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında kanama veya ağrı
Menopoz sonrası kanama
Önleme ve Tarama Programları Dünya Sağlık Örgütü, serviks kanserini "önlenebilen bir ölüm nedeni" olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle tüm dünyada tarama yapılması ve ülkelerin kontrol politikaları oluşturması önerilmektedir. Türkiye’de de Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında, 30-65 yaş arasındaki kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi uygulanmaktadır. Bu testler; Sağlıklı Hayat Merkezleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ayrıca kırsal ve dezavantajlı gruplara mobil araçlarla tarama hizmeti sunulmaktadır.
Alınan numuneler, Ankara’daki Ulusal HPV Laboratuvarında ve 2024 yılında yaygınlaştırılan HPV Bölge Laboratuvarlarında yerli kitlerle analiz edilmektedir. Hastanelerde de fırsatçı taramalar yapılmaktadır.
Tedavi Seçenekleri Serviks kanseri, erken evrede cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir. İleri evrede ise radyoterapi ve kemoterapi uygulanmaktadır. Uygulanacak tedavi yöntemleri hastalığın evresine göre değişmektedir.
Korunma Yöntemleri
HPV aşısı: HPV’nin en çok kanser yapan tiplerine karşı koruma sağlar. DSÖ, 9-14 yaşlarındaki kız ve erkek çocuklara aşı yapılmasını önermektedir.
Düzenli tarama: 30 yaşından itibaren düzenli olarak HPV-DNA testi ve Pap Smear testi yaptırılmalıdır.
Erkeklerin sünnet olması
Sigara kullanmamak
Önemli Mesajlar
Serviks kanseri, önlenebilir bir hastalıktır.
Erken teşhis edildiğinde %100 tedavi edilebilir.
DSÖ’ye göre, serviks kanseri dünyada ortadan kaldırılabilecek ilk kanser türü olabilir.
Düzenli taramalar, hastalığın görülme sıklığını ve ölümleri azaltmaktadır.
Uygun tarama yapılmaması en büyük risk faktörüdür.
Farkındalık İçin Sloganlar
Bilgilen, tarama yaptır, aşı ol!
Serviks kanserinden korkma, geç kalmaktan kork!
Serviks kanserinden korkma, farkında ol!
Erken aşı, düzenli tarama yaptır, serviks kanserini ortadan kaldır!
Etkin tedavi ile hayat kurtar!
Sonuç olarak, serviks kanseri önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Toplumda farkındalığın artırılması, erken teşhis ve düzenli tarama programlarıyla kadınların sağlığı korunabilir. Her birey bu konuda bilinçlenmeli ve gerekli adımları atarak sağlıklı bir geleceğe yatırım yapmalıdır.
Haber: Metin KURT / Haber Merkezi