Eski AKP milletvekili Emin Şirin, katıldığı bir televizyon programında iktidarın seçim stratejilerine dair dikkat çekici iddialarda bulundu. AKP’nin geçmişteki vaatlerinin tam tersini uyguladığını söyleyen Şirin, partinin artık halk iradesini hiçe sayan bir yapıya dönüştüğünü söyledi. Sahil kentlerine yönelik siyasi baskıların arttığını belirten Şirin, Muğla, Balıkesir ve Çanakkale gibi illerin sıradaki hedefler olduğunu iddia etti.
Şirin, iktidarın 2027 sonbaharında seçim planladığını ve bu seçimle ilgili olarak elektronik oylama, daraltılmış bölge sistemi ve mültecilere seçmen kartı verilmesi gibi hazırlıkların yapıldığını öne sürdü. Şirin, bu senaryonun gerçekleşmesi halinde seçim sonuçlarının bugünden tahmin edilebileceğini söyledi. Bu nedenle muhalefetin erken seçim sandığını bir an önce milletin önüne getirmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
AK Parti'den 2002 senesinde milletvekili olduktan sonra 2003'ün Eylül ayında yani 10 ay sonra istifa ettim. İstifa ederken söylediklerim 22 sene sonra maalesef daha fazla geçerli hale geldi. AK Parti yasaklar, yolsuzluk bir de yoksulluk ile mücadele edecekti. Şu an hepsini yaşıyoruz. AK Parti'nin icraatını bugün savunabilmenin imkanı yok. Bugün yaptıklarını o gün düşünmenin de imkanı yoktu. Bugün öyle bir şantaj döneminin içinde himaye arayan insanları bünyesine alan halk iradesini önem verdiğini söylediği halde halk iradesini tamamen hiçe sayan bir AK Parti ile karşı karşıyayız. Gerek milletvekili transferlerinde gerek belediyelerinde yaptıklarından AK Parti'nin savunulacak hiçbir tarafı kalmamıştır. Diyorlar ki hastane yaptı, yol yaptı, bilmem ne yaptı, havaalanı yaptı. 23 senelik iktidarında tabii bunları yapacaktı minimum ama makul fiyattan yapacaktı. Dolayısıyla AK Parti'nin bugün savunulacak hiçbir tarafı kalmamıştır. Ne belediyede ne merkezi yönetimde kalmamıştır. Halka söz veriyorsunuz. Ben bunları yapmak için senden yetki istiyorum diyorsunuz. Ondan sonra ortada savunulacak hiçbir tarafı kalmıyor.
BÖYLE BİR SEÇİM HAZIRLIYORLAR
Sahillere bir bakalım Hatay, AK Parti’nin yönetimindedir. Devam edelim, Adana, Antalya, Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale bunlardan kim kaldı? Dikkat etsinler. Bunların üzerine gelinecek. AK Parti Adana'yı perişan etti. Muğla şimdilik duruyor. Tehditler var biliyorum. Tehditler ve teklifler var. Çünkü tehdit ve teklif beraber gidiyor. Arkasından Aydın skandalını yaşadık. Skandal bile demek insani bir skandal. Bir insanı bu şekilde himaye vererek transfer etmek ne demek? Balıkesir kalıyor, Çanakkale kalıyor. Bunların hepsi gündemlerindedir. Hiç tereddüt etmeyin. Muğla da gündemdedir. Murat Emir, seçmen bu konuya tepki gösteriyor dedi. Seçmen seçim olduğu zaman konuşuyor. Mesele demek ki seçim sandığını getirebilmekte. Bugün CHP komisyonu bir tarafa bırakıp tek konuya konsantre olmalı o da seçim sandığını milletin önüne getirmek. Türkiye'de artık başka bir gündem maddesi kalmamıştır. Ne komisyon önemi vardır, ne geri kalan hukuki tartışmaların önemi vardır. Hiçbirinin önemi yok. Bir tek önemli olan konu var. O da seçim sandığını milletin önüne getirmek. Bunun kararı ortaya çıktıktan sonra adayın kim olacağı da konuşulur, ittifaklar da konuşulur. Her şey konuşulur. Çünkü bu geciktiği takdirde başka daha neler konuşacağız onu da söyleyeyim. Daraltılmış bölgeyi getirecekler ve bunu seçimden 90 gün önce getirecekler. Hareket edecek kabiliyetiniz bile kalmayacak. Bunu zamanında Özal bir kere yaptı. Ondan sonra bu bütün Afgan ve Suriyeli mülteci şeylere sığınmacıları mülteci kabul edip onların hepsine de vatandaşlıkla beraber seçmen kartı verecekler. Böyle bir seçim hazırlıyorlar. 2027 senesinin sonbaharına elektronik oylamada bir de elektronik oylama gelecek. Bunun için o elektronik oylamayı istiyorlar.
Gerçekçi konuşalım elektronik oylamalı daraltılmış bir bölgede Suriyeli ve Afganlara seçmen hakkı verilmiş. 2027 senesindeki bir seçimin sonucunu bugünden isterseniz söyleyelim. O yüzden bir tek konu var. Erken seçim sandığını milletin önüne getirmek. Bunun için ne yapılacaksa yapılması lazım. Denilebilir ki biz bunu talep ediyoruz, rakamımız yok. Bu kadar seçmenin hareketlendiği bir ortamda siz bunu seçmenle beraber bu sandığı getirtecek eylem planlarından hareket etmeniz lazım. Yoksa Meclis’te onu konuştuk, bunu konuştuğunun hiçbir manası kalmadı. Çünkü Türkiye'de hiçbir şey ahlaklı ve liyakatlı bir yönetim gelmeden hallolmayacaktır. Bu yönetimin de çaresi erken seçim sandığıdır. Çünkü bakın gelecek ay Muğla'ya yapılan baskıları konuşacağız. Bir sonraki ay Balıkesir ve Çanakkale'ye yapılan baskıları konuşacağız. Tayyip Erdoğan karar vermiş sahilleri seçimden almadan bu yollarla alıyor. Ya kayyum atıyor ya bu yoldan alıyor. İşte bak Hatay hariç sahilde bir tane belediyesi yoktu. Adana'yı perişan etti. Zeydan Bey'i hapse attı. Muhittin Böcek'i hapse attı. Arkasından şimdi Muğla'yı sıkıştırıyor. Duyuyoruz. Aydın'ı transfer etti. Geriye kalan Balıkesir ile Çanakkale. Bunları iki ay sonra da onları konuşuyor olacağız.
Kaynak: Haber Merkezi