Bosna Hersek’in güneyinde, mistik atmosferiyle dikkat çeken, Buna Nehri’nin göz kamaştıran kaynağının kıyısında yer alan Blagay Tekkesi, Balkan coğrafyasında su ile tarihin, ibadet ile doğanın, tasavvuf ile mimarinin iç içe geçtiği nadide bir yapıdır. Osmanlı izlerini taşıyan bu tekke, yalnızca bir inanç merkezi değil; aynı zamanda sufi geleneğin, mimari zarafetin ve kültürel sürekliliğin canlı temsilidir.
Blagay Tekkesi ve Tarihi Derinliği
Blagay Tekkesi, Osmanlı'nın 15. yüzyılda bölgeye ulaştırdığı Nakşibendi tarikatına bağlı olarak inşa edilmiştir. Tarihi kaynaklarda “Kulačay Tekkesi” olarak da geçen bu yapı, özellikle Sarı Saltuk Gazi’ye ve onun halifelerinden Açıkbaş Dervişe atfedilen efsanevi geçmişiyle inanç turizminin de odak noktasıdır. Rivayete göre Sarı Saltuk, “Benden sonra bu nehre saçsız biri yol verecektir” demiş, bu da Açıkbaş Derviş’in gelişine işaret sayılmıştır.
Tekke Kompleksi: Manevi ve Mimari Bütünlük
Blagay Tekkesi, yalnızca bir ibadet alanı değil; geniş bir tekke kompleksi olarak yapılandırılmıştır. Bu kompleksin içinde bulunan mekânlar, hem dini ritüellerin hem de gündelik yaşamın sürdüğü alanları oluşturur:
Sufi Öğretisinde Mimari Anlam: Ruhun İhtiyacına Göre İnşa
Sufi geleneğe göre tekkeler, yalnızca fiziksel yapılar değil, ruhun terbiye edildiği mekânlardır. Blagay Tekkesi de bu anlayışla tasarlanmıştır. Odaların yönleri, ışık alma biçimi, suyla kurduğu ilişki, insanın içsel dönüşümünü simgeler. Mimari planlamada doğa unsurlarıyla uyum, tevazu ve sadelik esas alınır.
Teslim Taşı: Ruhani Kabulün Sembolü
Tekkenin cephesinde, kubbenin altında dikkat çeken kabartmalı bir taş yer alır. Bu taş, “Teslim Taşı” olarak bilinir. Yeni dervişlerin tarikata kabulünde bu taş önünde yemin ettikleri, nefis terbiyesine ilk adımı burada attıkları ifade edilir. Bu taş, tasavvufi literatürde teslimiyetin ve sadakatin maddi bir göstergesidir.
Zikir Geleneği: Ruhani Derinlik ve Kur’an Temelli Uygulama
Blagay Tekkesi'nde zikir, Kur’an-ı Kerim’in 33. suresi 41. ayetine dayanarak şekillenmiştir:
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.”
Zikir, dervişler tarafından özel solunum teknikleri ve belirli hareketlerle, yüksek sesle ya da içsel şekilde uygulanır. Söylenen ifadeler arasında:
Tasavvuf Geleneğinde Canlılık: Mevlit ve Dua Toplantıları
Savaş öncesi yıllarda tasavvufa ilgi azalmış olsa da, özellikle Blagay Tekkesi’nin restorasyonu sonrası bu gelenek yeniden canlanmıştır. Günümüzde haftada üç gün derviş halkaları tarafından düzenli zikir yapılmaktadır. Ayrıca Gomil Dua Geleneği olarak bilinen, kadın-erkek karışık olarak dua edilen mevlit toplantıları, hem dünyevi hem uhrevi huzur arayışının bir göstergesidir.
Bu toplantılar, Tuna Nehri kıyısında, doğanın kucağında, mezar zirvelerinde dualarla ve ilahilerle gerçekleştirilir. Blagay’daki derviş mevlidi, İslam dünyasında su ve doğa merkezli dua geleneklerinin Balkanlardaki en özgün örneklerinden biridir.
Bir Medeniyetin Sessiz Tanığı
Blagay Tekkesi; suyun, taşın ve ruhun birleştiği yerdir. Sessizliğiyle konuşan, sadeliğiyle büyüleyen bu yapı, sadece geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de inanç, estetik ve huzur anlayışına ışık tutmaktadır. Tarih, burada akıp giden su gibi; kesintisiz, berrak ve derindir.
Konum: Blagaj, Mostar – Bosna Hersek
Tarih: 15. Yüzyıl – Osmanlı Dönemi
Tarikat: Nakşibendi
Ziyaret Türü: Kültür ve İnanç Turizmi
Özgünlük: Suyun doğduğu yerde kurulmuş tek sufi yapısı
Yalçın ÇELİK
Teknik Öğretmen | Mekatronik Yüksek Mühendisi
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Pursaklar İlçe Bürokrasiden Sorumlu Başkan Yardımcısı
TÜRKAV ve Türk Eğitim-Sen Üyesi – Gazeteci-Yazar