TEMA: “Toprağı Kaybeden Yaşamı Kaybeder – Türkiye’de Kentsel Yeşil Alan Oranı %1’in Altında”
TEMA Vakfı, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada hızla artan betonlaşmanın yaşam için kritik öneme sahip toprak varlıklarını tehdit ettiğini belirterek “Sağlıklı Kentler İçin Sağlıklı Topraklar” çağrısında bulundu. Vakıf, iklim krizi, nüfus artışı ve plansız kentleşmenin, hem gıda güvenliğini hem de kentlerin yaşanabilirliğini ciddi biçimde riske attığı uyarısında bulundu.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, kentlerin kontrolsüz büyümesinin verimli tarım topraklarını yok ettiğini vurguladı. Ataç, “Kırsal alanları hızla yutarak büyüyen kentler toprağı yok ediyor. İklim krizi ve artan gıda ihtiyacı karşısında kentlerin dayanıklılığı ve refahı, sağlıklı topraklara ve toprakla var olan yeşil alanlara bağlı” dedi.
TEMA Vakfı’nın Dünya Toprak Günü verilerine göre hem Türkiye’de hem de dünyada kent alanları 35 yılda iki kat büyüdü.
1990–2018 arasında dünyada yaklaşık bir buçuk Türkiye, Türkiye’de ise bir İstanbul büyüklüğünde arazi kentleşme nedeniyle betonla kaplandı. Bu, dünya genelinde her gün 33 bin 170; Türkiye’de ise 667 futbol sahası büyüklüğünde toprağın yok olması anlamına geliyor.
Ataç, kişi başına düşen tarım alanının Türkiye’de son 30 yılda yüzde 50 azaldığını hatırlatarak, “Hiç kayıp yaşanmasa bile mevcut tarım alanlarımız 20 yıl sonra artan nüfusu beslemekte yetersiz kalacak” uyarısında bulundu.
Plansız kentleşme, erozyon, yanlış tarım uygulamaları ve yaygın kimyasal kullanımı nedeniyle tarım topraklarının yüzde 30’unun üretkenliğini yitirdiğini belirten Ataç, rakamların endişe verici boyutta olduğunu söyledi:
“Her yıl dünyada 75 milyar ton, Türkiye’de 642 milyon ton verimli üst toprak kayboluyor. Bu şekilde devam ederse 2050 yılında dünya tarım topraklarının yüzde 90’ı verimliliğini kaybetmiş olacak. Aynı dönemde gıda ihtiyacımız yüzde 50 artacak.”
Ataç, kentlerde yaşayan insanların da bu riskten doğrudan etkileneceğine dikkat çekerek “Kentte yaşasak bile gıdamızın güvencesi topraktır” ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre aşırı sıcaklıkların her yıl yüz binlerce kişinin ölümüne yol açtığını hatırlatan TEMA Vakfı, kentlerde toprağın hayat verdiği yeşil alanların sıcaklıkları 3–12°C arasında düşürdüğünü, gölge ve nem sağlayarak yaşam kalitesini artırdığını belirtti.
Bilimsel araştırmalara göre kişi başına en az 9 m², ideal olarak 50 m² yeşil alan bulunması gerekirken Türkiye’de bu oranların ciddi şekilde gerisinde kalındığı vurgulandı. TEMA’nın açıklamasına göre Türkiye’deki kentsel yeşil alan oranı yüzde 1’in altında ve mevcut yeşil alanlar ihtiyacın sadece altıda biri düzeyinde.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, toprağın korunmasının ekolojik olduğu kadar ekonomik ve toplumsal bir zorunluluk olduğunu belirterek karar vericilere ve yerel yönetimlere çağrıda bulundu:
“Toprağı kaybeden bir ülke, suyunu, gıdasını ve doğal varlıklarını da kaybeder. Sağlıklı kentler için sağlıklı topraklara ihtiyacımız var. İklim krizi ve artan afet riskleri karşısında toprak merkezli, bilimsel ve katılımcı planlamalar yapılmalı; bozulmuş toprakların iyileştirilmesi için acilen somut adımlar atılmalıdır.”
TEMA Vakfı, Dünya Toprak Günü vesilesiyle tüm bireylere ve yöneticilere “Biliyorsun, Sorumlusun!” diyerek toprağın korunması için harekete geçme çağrısı yaptı.
Haber Merkezi