Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya gelen Atalay, düşük asgari ücretin enflasyonu önleyeceği iddialarını eleştirerek, bu algının yanlış olduğunu ifade etti.
Atalay, 2024 yılında asgari ücrette artış yapılmamasına rağmen enflasyonun yükseldiğini hatırlatarak, şu sözleri kaydetti:
“Asgari ücretin enflasyonu tetiklediğine dair bir algı var. Ancak asgari ücretin enflasyonla ilgili olmadığını özellikle bu yıl yaşadık ve gördük. Asgari ücret hiç artmadı, ama enflasyon artmaya devam etti. Bu canlı bir örnek.”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun üyelerinin kompozisyonuna değinen Atalay, komisyondaki işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin görevlerini yerine getirmesi gerektiğini belirtti. TÜİK'in enflasyon verilerinin ise piyasa gerçeklerini yansıtmadığı eleştirisini yinelerken, şunları ekledi:
"TÜİK'in açıkladığı veriler market ve pazar fiyatlarıyla uyuşmuyor. Bu nedenle gerçekleşen veya hedeflenen enflasyona dayalı bir asgari ücret belirlenmesi mantıklı değil."
"İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ÜCRET BELİRLENMELİ"
MÜSİAD’ın asgari ücret artışı için önerdiği yüzde 25'lik oranı eleştiren Atalay, insanların geçinebileceği bir ücret belirlenmesi gerektiğini savundu:
"Bu oranları konuşmak yerine komisyonun, insan gibi yaşamayı mümkün kılacak bir rakam tespit etmesi gerekiyor."
Ücretlilerin vergi yükünün hafifletilmesine yönelik çalışmaları desteklediğini ifade eden Atalay, fabrikalarını düşük maliyet nedeniyle yurt dışına taşıyan işverenleri ise sert bir dille eleştirdi:
“Türkiye'de köle pazarı yok, olmamalı da. 3 kuruş için fabrikalarını başka ülkelere taşıyanların bu davranışını doğru bulmuyorum.”
"RAKAM AÇIKLAMAK HÜKÜMETİN ELİNİ GÜÇLENDİRİR"
Komisyon toplantılarından önce net bir rakam açıklamaktan kaçındıklarını belirten Atalay, bunun işveren ve hükümetin pazarlık gücünü artıracağını söyledi:
"Rakam söylersek, ‘Türk-İş bunu istedi, bunun altına düşmeyelim’ diye hareket ediyorlar. Zamanı geldiğinde rakam açıklarız, ama şu an açıklamanın bir faydası yok."
Kaynak: İHA / Haber Merkezi