Tarih: 10.09.2024 11:58

Türkiye'de iflaslar tsunami gibi geliyor...

Facebook Twitter Linked-in

Ekonomik kriz Türkiye'de etkisini tüm gücüyle hissettiriyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bu yılın ilk 7 ayında 15 bin civarında firma kapısına kilit vurduğunu açıkladı. bu yılın ilk sekiz ayında 982 şirket için konkordato sürecine girdi.

Türkiye'de sıkı para politikalarının getirdiği ekonomik baskılar, iş dünyasında sarsıcı etkiler yaratmaya devam ediyor. Son bir yılda uygulanan yüksek faiz politikaları, enflasyonu kontrol altına almaya çalışsa da, iş dünyası bu süreçte büyük bedeller ödemek zorunda kalıyor.

Haziran 2022'de başlayan ve toplamda 4.150 baz puanlık bir faiz artışıyla devam eden süreç, enflasyonu yüzde 52'ye düşürdü. Ancak bu başarı, binlerce firmanın kapanma ve iflas riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, bu yılın ilk yedi ayında kapanan şirket sayısı geçen yıla oranla yüzde 28 arttı ve 15 bin civarında firma kapısına kilit vurdu.

Konkordatotakip.com verilerine göre ise bu yılın ilk sekiz ayında 982 şirket için konkordato sürecine girildi. Bu sayı, geçen yılın tamamında alınan geçici mühlet kararlarının neredeyse iki katı.

KREDİYE ERİŞİM ZORLAŞTI

İnşaat ve tekstil gibi yüksek sermaye gerektiren sektörler, bu süreçten en çok etkilenenler arasında yer alıyor.

Ekonomistlere göre, bu tabloya yol açan temel unsurlardan biri yüksek faiz oranlarının krediye erişimi zorlaştırması.

İşletmelerin finansman ihtiyacını karşılayamaması, borçlarını yönetemez hale gelmelerine yol açtı. Aynı zamanda artan enerji maliyetleri, döviz kuru oynaklıkları ve azalan ihracat siparişleri de bu süreçte şirketlerin belini büken faktörler arasında.

"ŞİRKETLERİN AYAKTA KALMASI İMKANSIZ"

Çorum’da faaliyet gösteren ve konkordato sürecine giren 3F Tekstil’den bir yetkili, faiz oranlarının yüzde 60-70'leri bulmasının iş dünyası için "Kaldırılamaz bir yük" haline geldiğini vurguladı.

"Türkiye’nin bozuk enflasyonunun bedelini iş dünyası ödüyor" diyen yetkili, borç yönetiminde yaşanan sorunların şirketlerin ayakta kalmasını imkânsız hale getirdiğini belirtti.

Çorum’daki bir iplik fabrikasının ortağı Bülent Demirci ise ekonomik şartları "Öngörülemezlik" olarak tanımlayarak, birkaç ay önce fabrikalarını kapatmak zorunda kaldıklarını ifade etti. "Borcumuz yok ama özsermayeden yiyorduk. Gemi bu şekilde yüzemez" sözleri, iş dünyasında yaşanan zorlayıcı koşulların bir özeti niteliğinde.

Türkiye’de iş dünyasında yaşanan bu kriz, istihdamda da ciddi kayıplara neden oldu. Tekstil sektörü temsilcilerinden Doğan Duman, fabrikasında kapasite kullanım oranının yüzde 60’a düştüğünü, çalışan sayısının ise 300’den 210’a gerilediğini dile getirdi. “Artan enerji maliyetleri ve sabit kur, siparişlerin azalmasına yol açtı” diyen Duman, işini sürdürmekte zorlandığını belirtti.

"İŞLETMELER REKABET GÜCÜNÜ KAYBEDİYOR"

Ekonomist Dr. Erdem Erkal, yaşanan durumu şu şekilde özetliyor: “Faiz artırımları enflasyonu kontrol altına almak için bir araç olarak kullanılabilir, ancak bu araç aşırı kullanıldığında, özellikle Türkiye gibi krediye dayalı büyüyen ekonomilerde, işletmelerin finansmanına darbe vurur. Bu da iflasların ve konkordato süreçlerinin kaçınılmaz hale gelmesine yol açar.”

Ekonomist Elif Yalçın ise "Döviz kuru ve enerji fiyatlarındaki istikrarsızlık, özellikle ihracat odaklı sektörlerde büyük baskı yaratıyor. İşletmeler, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü kaybediyor" diye ekledi.

2-001.jpg

1-001.jpg

 


Kaynak: Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —