Türkiye'de derin yoksulluğun yükselmesi ile birlikte bireyler, yasa dışı faaliyetlerde bulunmaya daha meyilli hale geldi. Toplumun demografik yapısını ve suça sürüklenme nedenlerini araştıran çalışmalar iki olgunun doğrudan ilişkili olduğunu da ortaya koyuyor.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nden araştırmacı Yağmur Uzunırmak, son dönemde özellikle İstanbul'da görünürlüğü artan "yeni nesil çeteler"e yönelik bir çalışma gerçekleştirdi.
Araştırmada çalışma hayatı, siyasi parti tercihi, sosyal doku gibi parametreler dikkate alınarak bireylerin çetelere yönelme refleksleri analiz edildi.
"Hayatı boyunca kazanç karşılığı çalışmamış bireylerin oranı" grafiğinde Türkiye diğer ülkeler arasında birinci sırada yer alması dikkat çeken bir nokta.

"Türkiye’nin ekonomik entegrasyon seviyesine dair kritik bir gösterge sunmakta" olarak ifade edilen grafik "Türkiye, %38,4 ile karşılaştırmaya dâhil bütün ülkeler arasında birinci sırada yer almakta, Tayland, Güney Afrika ve Meksika gibi gelişmekte olan ülkelerin de üzerinde seyretmektedir. Listenin alt sıralarında ise Fransa, Avustralya, Birleşik Krallık ve İzlanda gibi refah düzeyi yüksek ve güçlü emek piyasalarına sahip ülkeler bulunmaktadır. Bu tablo, Türkiye’de emek piyasasına katılımın sınırlı olduğunu göstermektedir" denildi.
Öte yandan çalışmanın dikkat çeken kısımlarından biri de çete faaliyetlerinin yoğun olduğu noktalarda iktidar partisi AKP'nin de yüksek oy oranı yüksek görülüyor.

Grafik analizi için "AK Parti seçmeni sosyo-ekonomik entegrasyon açısından görece düşük düzeydeki bir diğer seçmen grubudur. Grafik 6, çete faaliyetlerinin yoğun olduğu diğer bölgelerde, AK Parti’nin oylarının İstanbul geneliyle karşılaştırmasını göstermekte" ifadelerine yer verildi.
Çalışmanın devamında yer alan analiz ise şöyle:
Veriler, bu bölgelerde AK Parti oylarının 2011 seçimlerinden bu yana ortalamanın altına düşmek bir yana, her seçim döneminde İstanbul genelinin en az 5–6 puan üzerinde gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. AK Parti’nin İstanbul ortalamasının altına düşmeyen hatta uzun yıllardır düzenli biçimde ortalamanın üzerinde seyreden oy oranları, bu mahallelerin sosyo-ekonomik profiline ilişkin önemli işaretler barındırmaktadır. Bugün itibarıyla AK Parti’nin oy oranları %30’lar seviyesinde ölçen çalışmalarda ev kadınlarının tek başına AK Parti oylarının yarısını oluşturduğu görülmektedir. AK Parti açısından “dirençli seçmen” olarak tanımlanan kitlenin önemli bir bölümünü sosyo-ekonomik entegrasyon düzeyi düşük gruplar oluşturmaktadır. Bu seçmenlerin yoğunlaştığı mahalleler ise genel olarak düşük gelir düzeyinin, sınırlı eğitim imkânlarının ve kuşaklararası sosyal hareketliliğin zayıf olduğu alanlar olarak öne çıkmakta.
Kaynak: Diğer / Haber Merkezi