İstanbul Planlama Ajansı "Türkiye'nin İsraf Karnesi" başlıklı raporu yayınladı. Kur korumalı mevduattan kamu-özel işbirliğine kadar kamuyu milyarlarca lira zarara uğratan projelerin sıralandığı raporda, "Ekonomik kriz koşullarında yurttaşlardan tasarruf etmesi beklenirken kamu tasarruf etmemektedir" denildi.
İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ‘Kamu kaynaklarının halk için kullanımında neredeyiz?’ sorusuna cevap için bir araştırma yaptı. Dr. Ozan Bingöl ve Dr. Buğra Gökce’nin katkıları ile düzenlenen araştırmanın sonuçları ‘Türkiye’nin israf karnesi’ başlığıyla raporlandı. Raporda, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından bütçeye dolayısıyla da kamuya hiçbir yükü olmayacak bir politika aracı olarak tanıtıldığına değinilerek, “Ancak Kur Korumalı Mevduat yüzünden kamu iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğradı” tespiti yapıldı. Ayrıca KKM uygulaması nedeniyle sadece 2022 ve 2023 yıllarında 1.2 trilyon liranın üzerinde bir kamu harcaması yapıldığı ise belirlendi.
“1 TRİLYON 58 MİLYAR ZARARA UĞRATTI”
Kaynakların etkin ve verimli kullanılmadığı belirtilen raporda, şu tespitlere yer verildi:
"Kur korumalı mevduat uygulaması, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı tarafından bütçeye, dolayısıyla da kamuya hiçbir yükü olmayacak bir politika aracı olarak tanıtıldı ancak kur korumalı mevduat yüzünden kamu, iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğradı. Kamu- özel işbirliği uygulamalarına yapılan har camalar normal bütçede görülmeyerek gizleniyor Sayıştay ve Dünya Bankası verileri araştırılınca garanti ödeme tutarlarının, yatırım maliyetlerinin kat kat üstünde olduğu görülüyor.
Örneğin Kuzey Marmara projesinin Kınalı-Odayeri kesimi yatırım tutarının 1 milyar 40 milyon dolar olmasına rağmen garanti tutan yatırım tutarının 2,4 katına ulaşıp 2,5 milyar dolar oldu. Sayıştay raporlarında yer alan verilerden otoyol garanti ödemelerinin cari transferler kalemi kapsamında ödendiği anlaşıldı.
Kara- yolları Genel Müdürlüğü tarafından 2019'da 5 trilyon 109 milyon 568 bin 164 TL, 2020 de 10 trilyon 122 milyon 358 bin 616 TL, 2021'de 14 trilyon 255 milyon 620 bin 419 TL, 2022'de 36 trilyon 359 milyon 794 bin 340 TL garanti ödemesi yapıldı. Zafer Havalimanı'nda bu yılın ilk 8 ayında 22 bin 404 yolcu sayısı gerçekleşti. Garanti edilen yolcu sayısı ise 878 bin 488 olarak belirlendi. Garanti ve yatırım bedeli arasındaki hata payı yüzde 97,45 oldu. Kamu yönetiminde liyakat esasının göz ardı edilmesi, istisnai kadro uygulamaları, sınavsız atamalarla ehliyetsiz kişilerin üst düzey görevlere getirilmesi hem hizmet kalitesini düşürmekte hem de maliyeti artırmaktadır.
“KAMU TASARRUF ETMEMEKTEDİR”
19 yıldır bu konuda hiçbir iyileştirici adım atılmamış ve bu uygulamalar yaygınlaşarak mevcut yönetim anlayışı için bir ekol haline gelmiştir. Ekonomik kriz koşullarında yurttaşlardan tasarruf etmesi beklenirken kamu tasarruf etmemektedir. Kira artışına yüzde 25 sınır getirildiği 2022 yılından 2023 yılına olan dönemde lojman kira harcamaları yüzde 57,8 oranında arttı. Halkımız zor koşullarda yaşarken merkezi yönetimin kendisinden başlayarak israfla mücadele etmesi, kamu kaynaklarını etkin verimli kullanması beklenir. Rapor tam aksi bir tabloyu bizlere gösteriyor"
Kaynak: Haber Merkezi