“Bir Milli Güvenlik Sorunu Olarak : Beyin Göçü”
İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan YALDIR, TBMM kürsüsünden Beyin Göçü ve mesleki eğitim ile ilgili sorunlarını gündeme getirip hükümete çözüm önerilerini yöneltti.
YALDIR, beyin göçünü bir Milli Güvenlik sorunu olarak nitelendirirken “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” söylemiyle mesleki eğitimine verdiği önemi vurguladı.
İşte YALDIR’ın TBMM Kürsüsünden Yaptığı Konuşma
“Devletimiz ve milletimiz açısından hayati öneme sahip bir diğer husus da eğitim planlaması ve gençlerimizin geleceğidir. Üzülerek ifade ediyorum ki gençlerimiz ülke geleceğinden ümidi kesmiş durumdalar. Büyük emeklerle yetiştirilen, en zeki, en çalışkan ve en üretken gençlerimizi kaybediyoruz. Henüz lise çağındaki gençlerimiz dahi yurtdışında gelecek hayali kuruyorlar. Beyin göçünü durdurup, tersine beyin göçünün başlatılması, piyasadaki ara eleman açığının kapatılması ve nitelikli eğitim ancak doğru planlanmış bir eğitim sistemi ile mümkündür.
AK Parti iktidarın 21 yıllık eğitim karnesine baktığımızda sınıfta kaldıkları açıkça görülmektedir. Mesleki eğitimin yetersizliği her genci üniversite okumaya mecbur ettiği gibi birçok iş kolunda da ara eleman bulunamamasına sebep oldu. Esnaflarımız ve zanaatkârlarımız kalifiye eleman bulmakta zorlanıyor. Bu sebeple bazı meslekler bitmeye yüz tuttuğu gibi bazı meslekleri de sığınmacılara kaptırmış durumdayız.
Mesleklerimizi ve zanaatlarımızı korumak adına,gençlerimizin geleceğe daha umutla bakmasını sağlayacak tıpkı üniversite kampüsleri gibi Bölgesel Meslek Lisesi Kampüslerinin eğitim sistemimize kazandırılması artık bir zorunluluktur.
Mesleki eğitim için gereken teknolojik dersliklerden, laboratuvarlara, deney odalarından, uygulamalı eğitim atölyelerine, barınma ve beslenme imkanlarına, sosyal yaşam alanlarına kadar tam donanımlı Bu kampüslerde kaliteli mesleki eğitimlerini tamamlayan gençlerimiz böylelikle iş hayatına hem daha erken yaşlarda başlayacak hem de geçerli bir meslek sahibi olacaklardır.
Bugün iyi bir kaynak ustası 30 bin tl maaş ile kolaylıkla iş bulabiliyor iken, yeni mezun mühendislerimiz asgari ücretle iş bulamamaktadır.
Ak Parti iktidara geldiğinde toplam 74 olan üniversite sayısı bugün itibariyle 208’e ulaşmış durumda. Keşke eğitimde kalite de üniversite sayısı gibi artmış olsaydı.
Kimi fakültelerin öğrencisi var binası yok, kiminin binası var hocası yok, kiminin de hocası var öğrencisi yok!
Maalesef ki bir kısmı “Yüksek lise” niteliğinde olan yüzün üzerinde yeni üniversite açmak için harcanan emek ve sermayeyi, Dünya sıralamasındaki ilk 500 üniversite arasına her sene yeni üniversitelerimizi taşıyabilmek için harcamalıydık.
Her yere üniversite açmak, gençlerimizin hiçbir sorununu çözmediği gibi, yıllarını, emeklerini boşa harcamalarına ve sonunda hayal kırıklığına uğramalarına sebep oldu.
Nitelikten ziyade niceliğe, liyakatten ziyade yandaşlığa, particiliğe, hemşericiliğe ve mezhepçiliğe öncelik vermek gençlerimizin sorunlarını çözmediği gibi ne yazık ki bunlara yenilerini ekledi.
Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak ettiğimiz şu günlerde genç nüfusumuzla ülke olarak “altın” çağımızı yaşamamız gerekirken; AK Parti iktidarının en başta yanlış ve plansız eğitim politikaları yüzünden geleceğe umutla bakması gereken gençlerimiz iktidarın günlük siyasi hesapları ve umursamazlığı yüzünden gelecek kaygısına, umutsuzluğa ve maalesef ki son günlerde basına da yansıdığı gibi intihara varacak derecede bunalıma mahkum edildiler.
Sayın milletvekilleri, sizlere nispeten genç bir milletvekili olarak seslenmek istiyorum:
Zararın neresinden dönersek kârdır. Gelecek 100 yılımızı inşa ederken, gelin bu yanlışlardan dönelim. Her aileyi, her genci üniversite yarışından kurtaralım. Nitelikli mesleki eğitime önem vererek gençlerimizin toplumsal ekonomiye daha erken katılmalarını, meslek sahibi olmalarını sağlayalım ve ara eleman ihtiyacının karşılanmasının önünü açalım. Bilimsel temellere dayalı planlı bir eğitim sistemi temin ederek, Türk Gençliğinin ve Türk Milleti’nin umutlarını yeniden yeşertelim, elimizden kayıp giden pırıl pırıl gençlerimizi geri kazanalım. Bu milletin vekilleri olarak görev de sorumluluk da gençlerimizin vebali de başta iktidar partisi olmak üzere hepimizin üzerindedir.
Beyin göçü sorununun, bugün sayıları 10 milyonu aşan kaçak, düzensiz ve niteliksiz sığınmacı sorunuyla birlikte daha da önemli hale geldiğini hatırlatmak istiyorum.
Hükümetin, beyin göçünü durdurup, tersine beyin göçünü başlatmak ve gençlerimizin geleceğe yeniden umutla bakabilmesi için gerekli adımları tez zamanda atmasını ümit ediyorum.”