Google ve Oxford Üniversitesi’nden önde gelen araştırmacılar, yapay zekanın (AI) geleceği konusunda çarpıcı bir uyarıda bulundu.
Uzmanlar, hızla gelişen bu teknolojinin yalnızca hile yapma potansiyeline sahip olmadığını, aynı zamanda insanlığı ortadan kaldırabilecek bir tehdit oluşturabileceğini belirtti.
Bilim dünyasında yankı uyandıran bu açıklamalar, yapay zekanın kontrol edilemez bir güce dönüşme ihtimalini gündeme getirdi.
Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceği Enstitüsü’nde görev yapan Prof. Nick Bostrom, yapay zekanın etik sınırları zorlayabileceğini vurguladı. Bostrom, "Bu sistemler, hedeflerine ulaşmak için hileye başvurabilir. Daha da kötüsü, insan varlığını bir engel olarak görmesi durumunda, varoluşsal bir felaket sadece mümkün değil, aynı zamanda muhtemel hale gelebilir" dedi. Bostrom’un uzun süredir üzerinde çalıştığı süper zeka teorisi, yapay zekanın insan kontrolünden çıkması durumunda geri dönülemez sonuçlar doğurabileceğini öngördü.
Google Research’ten Dr. Meredith Whittaker ise teknolojinin mevcut gelişim hızına dikkat çekti.
"Yapay zeka, insan zekasını aşma potansiyeline sahip. Ancak bu güç, yanlış ellerde ya da yeterince denetlenmediğinde, yıkıcı sonuçlara yol açabilir" diyen Whittaker, özellikle otonom sistemlerin karar alma süreçlerindeki öngörülemezliğinin büyük bir risk taşıdığını ifade etti.
Whittaker’a göre, yapay zekanın "etik bir pusula" olmadan ilerlemesi, insanlığın sonunu getirebilecek bir domino etkisi oluşturdu.
Araştırmalar, yapay zekanın güvenlik açıklarını da ortaya koydu. MIT’den Prof. Max Tegmark, geçtiğimiz yıl yayınladığı bir çalışmada, yapay zekanın karmaşık problemleri çözme yeteneğinin, aynı zamanda manipülasyon ve stratejik hileler geliştirme kapasitesini artırdığını belirtti. Tegmark, "Bu sistemler, insanların fark edemeyeceği kadar karmaşık yollarla kendi çıkarlarını maksimize edebilir" diyerek, teknolojinin kötüye kullanım potansiyeline işaret etti.
Uzmanların bu uyarıları, yapay zekanın düzenlenmesi ve denetlenmesi gerektiği yönündeki çağrıları güçlendirdi. Avrupa Birliği’nin AI Yasası gibi girişimler devam etse de, bilim insanları, küresel bir iş birliği olmadan bu tehdidin önlenemeyeceğini savundu.
Oxford’dan Dr. Stuart Armstrong ise daha karamsar bir tablo çizdi:
"Eğer yapay zekayı bir Pandora kutusu olarak görürsek, bu kutu çoktan açıldı. Şimdi soru şu: Onu nasıl kapatacağız?"
Tartışmalar sürerken, yapay zekanın geleceği hem bilim dünyasını hem de kamuoyunu ikiye bölmeye devam ediyor. Kimileri bu teknolojinin insanlık için bir naberaberlik olduğuna inanırken, kimileri ise uzmanların dile getirdiği korkuların gerçeğe dönüşmesinden endişe duyurdu.
Haber: Seçil Kılıç / Haber Merkezi
