YENİDEN REFAH PARTİSİ KIZILCAHAMAM’DA TOPLANDI

Dr. Fatih Erbakan ‘Kızılcahamam Seçime Hazırlık Kampı’ programı öncesinde Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi.

GÜNDEM 8.01.2023 12:22:00
YENİDEN REFAH PARTİSİ KIZILCAHAMAM’DA TOPLANDI

YENİDEN REFAH PARTİSİ KIZILCAHAMAM’DA TOPLANDI

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ‘Kızılcahamam Seçime Hazırlık Kampı’ programı öncesinde Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi.

‘’Hepinizin bildiği gibi bundan 4 sene evvel Yeniden Refah Partimizi kurduk ve 23 Kasım 2018'den bugüne kadar geçen 4 senede gerçekten de diğer pek çok partinin 14 senede alabileceği yolu aldık.

‘’Bu toplantımızdan kısa bir süre önce Yargıtay 7 ay aradan sonra herhalde artık bizim ısrarlı çağrılarımızdan bunaldı ve üye sayılarını açıkladı. Resmi olarak bu yedi aylık dönemde Yeniden Refah Partimiz en fazla üye kaydeden parti oldu. Her zaman ifade ettiğimiz gibi havalı ve paralı pek çok partiyi geride bıraktık ve mevcut üyemize %25 artışla 54.390 üye kaydı yaparak 271.000 üyeye ulaştık. İnşallah bu 271 bini en kısa süre içerisinde 300.000'in üzerine o inançlı kadrolar taşıyacaklardır Bundan en ufak bir şüphemiz yoktur ve bu rakamlar resmi olarak da ortaya koymuştur ki Yeniden Refah Partimiz Türkiye'nin en hızlı büyüyen partisi haline gelmiştir.  .’’

‘’Her zaman ifade ettiğimiz gibi havayla, parayla, hazine yardımıyla, iktidar gücüyle, medya desteğiyle, holding patronlarının desteğiyle değil cenabı Allah'a şükürler olsun ki davamızın bereketiyle, cenab-ı Allah'ın yardımıyla ve siz fedakar teşkilat mensuplarımızın gayretiyle, terlemesi ile bu noktalara gelmiş olduk. ‘’

‘’Her zaman ifade ediyoruz büyük sürprizi de 2023 seçimlerinde gerçekleştireceğimizi ifade ediyoruz. ‘’

‘’Milli Görüşün bu başarısı neden çok önemli? Sadece Yeniden Refah Partisinin bir başarı göstermesi, Zafer kazanması olarak değil, asıl olarak milletimizin kurtuluşu bakımından son derece önemli. 50 senelik tarihimiz bu gerçeğin ispatlarıyla doludur. Türkiye'de ne zaman Milli Görüş iktidar olmuşsa, milletimiz maddi ve manevi sıkıntılarından kurtulmuş, ne zaman Milli Görüş iktidardan uzaklaşmışsa aç kalmış, işsiz kalmış, borca esir olmuş ve manevi erozyona uçar olmuştur. Dolayısıyla Yeniden Refah Partisi, Milli Görüşün bu başarısı, bu şahlanışı asıl olarak milletimizin kurtuluşu için son derece önemli. 

 

Sloganımızda da gördüğünüz gibi ‘’yeniden vefa ile millet kazanır ‘’ diyoruz. 

‘’Yeniden Refahın başarısı, Yeniden Refahın zaferi milletimizin kazanması manasına gelir, milletimizin kurtuluşu manasına gelir. Şu anda Türkiye'de en önemli problemlerin başında ekonomik sıkıntılar gelmektedir. Bunu hepimiz yaşıyoruz, görüyoruz.’’

‘’İktidar  TÜİK’e ısmarlamayla enflasyonu %64 olarak açıklatıyor. Birdenbire bu enflasyon 20 puan düşüyor her ne olduysa. Halbuki gerçek hayatta bunun bir karşılığının olmadığını görüyoruz. Emekliye, memura, işçiye zam vermeye kalkıyorlar. Hatta kendi ısmarlama gerçeklerle ilgisi olmayan enflasyon rakamlarının dahi altında maaş zamları veriyorlar. Gerçek enflasyonun hissedilen enflasyonu %170'ler seviyesinde olduğunu biliyoruz.’’ 

‘’Rahmetli Erbakan Hocamız diyordu ki ‘’gerçek öyle bir şeydir ki, yerine hiçbir şey koyamazsınız. Çünkü koymaya kalkarsanız 40 yerden açık verir’’ diyordu. Gerçek hayatta yaşanan hayat pahalılığını, enflasyonu hepimiz görüyoruz, biliyoruz. ‘’

‘’Bakınız Türkiye Ziraat Odaları Birliği açıklama yapıyor. Son 1 yılda tarım ürünlerine, gıda ürünlerine gelen zamlar meydana gelen artışlarla ilgili; Kuru soğan %314, limon %202 ,toz şeker %164 ,yeşil soğan %163, ıspanak %163, lahana %159, Antep fıstığı %147, marul %142, portakal %141, kayısı %138, karnabahar %130, pirinç %125. Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin açıkladığı 2022'deki bir senelik fiyat artışları ortada ‘’

‘’Şimdi gerçekler böylesine can yakıcı iken ve bunu hepimiz 85 milyon yaşayıp hissederken, gidiyorlar asgari ücrete %55'lik bir zammı reva görüyorlar ve ondan sonra da vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz diyorlar. 

Bırakınız gerçek enflasyonu kendi TÜİK' in ısmarlama enflasyonunun dahi altında bir artış. Her zaman Yeniden Refah Partisi olarak ne diyoruz, imtiyazlı holdinglere gelince Çok Çok Çok Çok… İşçiye, memura, emekliye gelince Yok Yok Yok…. ‘’

‘’Asgari ücret 8.500 lira net olarak açıklandı. Ve bu ücret tabii ki sendikaları, işçi temsilcilerini ve milyonlarca asgari ücretliyi maalesef tatmin etmedi. Onu daha önce de ifade ettik. Biz ne dedik, Yeniden Refah Partisi olarak asgari ücretin olması gereken 14.000 liradır dedik. ‘’

‘’Açlık sınırının 9.059 lira olduğu ve Ocak ayı itibariyle hemen hemen 10.000 lira olacağı bir ülkede siz 8 milyon insanı açlığa mahkum edemezsin. Yoksulluk sınırının 27 bin liraya dayandığı bir ülkede 14.000 lira dahi az. En azından ilk etapta bir nefes almaları için bu rakama çıkması gerekirdi diye ifade etmiştik. 

‘’Ama maalesef  ‘’önce millet ‘’ anlayışına sahip bir iktidar olmazsa, önce imtiyazlılar anlayışına sahip bir iktidar olursa, maalesef olacağı önce millet anlayışına sahip olması için bir iktidarın da milli görüş ruhu olması lazım. Ne dedi Erbakan hocamız 54 hükümette ‘’önce vereceğiz sonra bulacağız ‘’ dedi. Ne demek bunun manası?  Bu milletin derdiyle dertlenmek demek. Bu milletin derdini kendi derdi olarak görmekten. Yoksa bahane mazeret çok. İmkanımız yok, kriz var, kaynak yok, sırtımızda küfe var, ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Erbakan hocamızda ‘’40 tane mazeret, bahane, gerekçe sayabilirsin, ama milletin derdiyle dertlendiğiniz zaman bunların hiçbiri gerekçe olmuyor’’ .

 

‘’Yeniden Refah Partisi olarak bizim bu aziz millete gerçek bir müjdemiz var ‘’en kısa zamanda geleceğiz ve %150 maaş zammını memura da emekliye de biz yapacağız ‘’ …

Neden ? Çünkü biz önce millet anlayışına sahip partiyiz, Milli Görüş partisiyiz de onun için.’’ 

‘’Yine her zaman söylediğimiz gibi ‘’biz bu aziz millete sadaka dağıtmaya değil, bu ülkede fakirliği ortadan kaldırmaya geliyoruz’’.  

Önce fakirleştiriyor, ondan sonra kömür dağıtıyor, erzak dağıtıyor, sadaka dağıtıyor. Asıl mesele, hele hele siyasi iktidarın asıl görevi sadaka dağıtmak değil, erzak dağıtmak değil, o halkın, o milletin, o toplumun, o sadakaya, o erzağı muhtaç halini ortadan kaldıracak adımı atmak. ‘’Sadakayı hayır kuruluşları, STK'lar, hayırsever vatandaşlar da dağıtıyor, herkes yapıyor. İktidarın görevi o muhtaçlığı ortadan kaldıracak adımları atmaktır

 

‘’Milyonlarca emekli ve milyonlarca asgari ücretliyi hesaba kattığınızda Türkiye'nin nüfusunun neredeyse %50'si açlık sınırının altında demek…

‘’Satın almak gücü bakımından 36 Avrupa ülkesi arasında sondan 7 olmuşuz. 27 Avrupa Birliği üyesi ülke 3 tane serbest ticaret Birliği üyesi ülke İzlanda Norveç ve İsviçre 6 tane de Avrupa birliğine aday ülke Karadağ Makedonya Türkiye Arnavutluk onları katıyorlar ve 36 ülke arasında Lüksemburg en yüksek satın alma gücüne sahip. Arnavutluk sonuncu. Türkiye'de sondan 7. noktaya gelmiş. Durum; bizi kıskanan Avrupa Birliği ülkeleri arasında 36 ülke arasında sondan 7 sıraya gelmişiz. 

‘’Şimdi bütün bunların sonunda bu kadar dil dökmemize gerek kalmayacak aslında sadece bir örnek var. Osmaniye'de 30 yıldır fırın işleten fırıncının basına yaptığı açıklama diyor ki :’’ Bakın, eskiden üç ekmek alan şimdi iki ekmek almaya başladı, eskiden iki ekmek alan şimdi bir ekmek almaya başladı. Bunun yanında bir de askıda ekmek var. Askıda ekmeğe olan talep son derece arttı. Bir de eskiden götürüp nehirde balıklara yem olarak attığımız bayat ekmekler şu anda yok satıyor. Ayda 200-300 tane bayat ekmek satılmaya başladı. Vatandaş taze ekmeğin yarı fiyatına olan bayat ekmeğe rağbet etmeye başladı ve balık yemi olarak kullanılan bayat ekmekleri şu anda vatandaşa satıyoruz ‘’ diyor. 

‘’Aya sert iniş yapacağız’’ diyenlerin, vatandaşı getirdiği noktayı ortaya koyması bakımından çok önemli. Balıklara atılan bayat ekmeklerin yenmesi… Neden böyle bir şey söyledim, emekli maaşı açlık sınırının yarısı, asgari ücret açlık sınırının altında… ‘’

 

‘’Ve şimdi sırtımızdaki küfelerin bir örneği olarak geçtiğimiz haftalarda basına yansıyan AK partili belediye başkanının makam odası ihalesi… Makam odasını yanlış duymuyorsunuz 28,5 milyon liraya ihale ediyorlar ! 10,5 milyon lira makam odasının inşaatı, 18 milyon lira makam odasının içinin tefrişatı elektrik elektronik aksamı için… 28,5 milyon liraya makam odası yaptı, vatandaş bayat ekmek yiyor. 

28,5 milyon lira (1,5 milyon dolar ) makam odası, bir belediye binası inşa edilmiyor! Yanlış anlamayın sadece belediye başkanının makam odasına yapılan masraf. Ama hiç önemli değil. Neden ? Çünkü hiçbir olumsuzlukta bir sorumluluk almadıkları gibi, hayat pahalılığının sorumluluğunu da kendi üzerlerine almıyorlar …’’

‘’Sayın Cumhurbaşkanının alışveriş yapıp tavsiye ettiği Tarım Kredi Kooperatifi Marketlerine ne diyeceğiz ??? Zam gelmeyen tek ürün 25 kuruşa satılan naylon poşet. O naylon poşet dışında diğer ürünlerdeki artış oranları %263'e kadar fırladı. Tarım Kredi Kooperatifinden bahsediyorum. Tarım Kredi Kooperatifi marketinde geçen yıl 2.75 lira olan bir paket makarna bu sene 11,5 liraya yükseldi, geçen sene 19.30 lira olan 1 kilo kaşar peyniri bu sene 147 lira oldu. Geçen yıl 15 liraya satılan 1 kilo Beyaz peynir bu sene 79 lira oldu. ‘’

 

‘’Bu hayat pahalılığının sorumlusu üç haneli enflasyon oranlarıdır’’. 

‘’3 haneli üretici enflasyon oranı %160 olmuş, tarım üretimindeki girdiler %400'e kadar artmış, akaryakıt, köprü, otoyol ücretleri, elektrik ücreti, ithal gübre, ithal tohum, ithal tarım ilacı, nakliye maliyeti, vergiler ….’’

‘’Peki enflasyon neden arttı? Enflasyon asıl olarak özellikle gıdada, tarımda iki sebepten. Birincisi üretimsizlik. Türkiye AK Parti iktidara geldiğinde 65 milyon nüfusu vardı, bugün 85 milyon nüfusu var. Tarım üretimi neredeyse yarı yarıya azalmış, senin nüfusun 65'ten 85'e çıkıyor, tarım üretimin yarı yarıya azalıyor. Çok temel bir arz talep meselesi, arz azalıyor talep artıyor. Bakınız daha dün Vakıf olduğum bir bilgi, Türkiye 2022 yılında dünyada en çok buğday ithal eden ikinci ülke olmuştur. Birinci kim ? ÇİN, zaten 1.7 milyar nüfusuyla birinci onu sayma zaten. Türkiye aslında dünyada en çok buğday ithal eden birinci ülke denilebilir bu rakam nereden nereye ‘’

 

‘’ Hayaldi gerçek oldu, gerçekten de yaparsa AK parti yapar ‘’ diyorlardı gerçekten doğru söylüyorlar.’’

‘’Bundan 20 sene önce Türkiye buğday ithal eden ülkeler sıralamasında yoktu bile kendi buğdayını kendisi üretiyor dünyada en çok buğday ithal eden ülke haline gelmiş. ‘’

‘’2021 Eylül'de Merkez Bankası'nın politika faizi %19 iken faiz indirimlerine başladılar Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla politika faizi %9'a kadar indirildi 19 seviyesinde olan enflasyon bugün %64 seviyesine gelmiş bu da Türkiye'den yani bu yeni ekonomi modeli enflasyonu düşürmemiş tam tersine patlatmış….’’

‘’İşsizlik azalacak diyorlardı, işsizlik %10.2'ye çıktı. Genç işsizlik bir ayda 2 puan artışla yüzde 22 seviyesine geldi. İşsizlik de azalmadı tam tersini arttı. Cari fazla vereceğiz diyorlardı cari açık 40 milyar dolar, dış ticaret açığı 110 milyar dolar ve yıllık ithalatta 350 milyar dolar seviyesine kadar gelmiş. Durum ne söyledilerse yeni ekonomi modeline hedefi olarak hiçbiri tutturulamadı. Tam tersine gitti. Faiz indirimlerine rağmen de ticari krediler, bireysel krediler, konut kredileri tam tersine yükseldi. Buradan Kim karlı çıktı ? Merkez Bankası'ndan %9 ile fonlanan özel bankalar. Bu %9'la aldığı krediyi %15 ile 20 ile 30 ile hazineye, şirketlere, vatandaşa, halka verdiler ve bir yılda karları yüzde 420 arttı. Faiz lobisi ile mücadele edeceğiz, faizi düşürüyorum diyor tam tersine faiz lobisinin karlarını yüzde 420 arttırıyor. Çünkü sen politika faizini düşürdün diye gerçek hayattaki faizler düşmemiş ve diğer söylediğin hedeflerinde hiçbir tanesini tutturamamışsın…’’

‘’Danıştay Türkiye'nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesine ilişkin nihai kararını verdi Danıştay onuncu dairesi sözleşmeden çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptalinin istenmesini reddetti onun iptalinin Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesini hukuka uygun buldu tabii danıştayım bu kararını yerinde buluyoruz hayırlı olsun son derece olumlu bir gelişme böyle de olması lazımdı’’

 

‘’Yeniden Refah Partisi var Milli Görüş var bir de diğerleri var ‘’

‘’Bunu laf olsun diye söylemiyorum masada kasada aynı kapıya çıkıyor… İktidar borç ve faiz ekonomisini sürdürüyor. Kasım ayında 2 milyar dolar borç almış hazine %9 dolar faiziyle 1 Aralık'ta 1,5 milyar dolar daha borç alıyor % 10 dolar faiziyle. %9 %10 dolar faiziyle iktidar borçlanıyor. Japonya yüzde 0.2 ile borçlanıyor da dünya rekoru, ama iktidara ait değil. Çünkü dünya rekoru Sayın İmamoğlu'na ait. İstanbul büyükşehir belediyesi'ne ait %10.75 faizle dolar borçlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tencere dibin Kara seninki benden kara, iktidar borç faiz ekonomisi uyguluyor diyorsun sen de aynısını belediyede yapıyorsun… ‘’

‘’Ne diyoruz Milli Görüş Yeniden Refah Partisi ve diğerleri… Tencere dibin Kara seninki benden kara. Diğer taraftan Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor :’’ ben iktidar olursam, beni başkan seçerseniz 500 milyar dolar borç getireceğim’’. Türkiye'nin dış borcu zaten 500 milyar dolara dayanmış Bir 500 milyar dolarda sen getireceksin 1 trilyon dolar olacak ….’’

‘’Yine altılı masadaki bir lider ekonomiden sorumlu devlet bakanı olduğu dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin ortalama faiz ödemesi 35 milyar dolar. Şu anda 17-18-20 milyar dolar ödüyoruz. Şimdi daha iyi, ne yapmışsın ki şimdi geldiğin zaman ne yapacaksın….’’

‘’Sayın Akşener Nakitsiz Toplum Projesini hayata geçireceğim diyor. Biz iktidar olduğumuzda ekonomide Nakitsiz Toplum. Yani Nakitsiz Toplum dış güçlerin, küreselcilerin bütün dünyayı kendi kontrollerine almak için ortaya koydukları bir plan. Bizim sistemimiz, dijital sistemimiz dışında hiç kimsenin elinde, avucunda, yastık altında, bir değerli eşya, bir para bir kıymet kalmasın ve biz bu sistemde bir düğmeye bastığımızda istediğimiz vatandaşın, istediğimiz ülkenin, istediğimiz şirketin ekmek ve su almasını dahi engelleyebilelim. Nakitsiz Toplum dedikleri bu Sayın Akşener. Geldiğim zaman bunu hayata geçireceğim diyor. Şimdi diğer taraftan iktidara bakıyorsun en son Bali'de yapılan G20 zirvesinde Sayın Cumhurbaşkanı deklarasyona imza attı, o teklif maddelerinden bir tanesi de dünyadan Nakitsiz Toplumun inşa edilmez hedef farkınız var o zaman..’’

 

‘’Bu kadar Hayati kritik noktalarda uygulamada bir farkınız yok. Dünya Sağlık Örgütüne tam teslimiyette iki tarafta birbiriyle yarışıyor. Aman Dünya Sağlık Örgütü bir Emir verse de uygulasak diye birbirleriyle yarışıyorlar. Şu pandemi sürecinde ne idüğü belirsiz aşıları getirip zorla millete aşı yapmak için birbirleriyle yarıştı, diğer taraftan Paris İklim Anlaşması da art niyetli bir anlaşmadır. İklim değişikliği bahanesiyle bilimsel bir gerçekliği olmayan, iklim değişikliği bahanesiyle insanların beslenmesine müdahale etmeye kalkan bir anlaşma. Dış güçlerin bir planı, anlaşmasını mecliste güle oynaya iktidarıyla muhalefetiyle hepiniz oy verdiniz geçirdiniz’’

‘’Masa başındakilerle kasa basındakilerin bir farkı olmadı. CHP'li Nilüfer Belediyesi LGBT merkezi açmış, ne kadar günah, ne kadar yazık. Evet tabii biz de kınadık ama sizin iktidarınızda bizzat İçişleri Bakanlığı'nın onayıyla 22 tane LGBT derneği açıldı. Tencere dibin Kara seninki benden kara diye boşuna söylemiyoruz. Masa başındakiler özde namus kavramının kökünü kazıyacağım diyen İstanbul Sözleşmesini gelir gelmez tekrardan uygulamaya sokacağım diyor, bununla övünüyor manasına gelen 6.284'ü uyguluyor, e bu noktada da bir farkınız kalmıyor ‘’‘’Sayın Cumhurbaşkanı geçen sene bir basın toplantısında ifade etti. Dedi ki ; Ey Avrupa Birliği bugüne kadar ne istediniz de yapmadık, neyi istediniz de biz bunu yerine getirmedik. Daha bizden ne istiyorsun… Öyleyse dış politikada da farklı bir şey söylediğiniz yok ki ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Uluslararası anlaşmalar bakımından ekonomi alanında dış politikalarında sosyal politikalar alanında ailenin korunması ahlak ve maneviyat noktasında uygulamalarda bu verdiğim örneklere göre bir farkınız yok.

 

‘’Öyleyse biz ne diyoruz başından beri, Diyoruz ki :Ya siz boşu boşuna iki ayrı masraf yapıyorsunuz, gelin hepiniz aynı masaya oturun, 9'lu masayı kurun, çok daha iyi iş yapmış oluruz ‘’

 

‘’ En güzeli bir dokuzlu masayla yola devam etmeniz ve böylece Milli Görüş ve diğerleri sözü de apaçık bir şekilde, daha da net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Ve bütün bunların üstüne son olarak diyoruz ki kurtuluşun adresi 50 seneden beri olduğu gibi bugün de bundan sonra da sadece ve sadece Milli Görüştür, Yeniden Refah Partisidir. Milli Görüş olmadan Kurtuluş olmaz ‘’

‘’Milli Görüş’ün kırmızı çizgilerine riayet edilmeyecekse bizim herhangi bir ittifakın içerisinde yer almamızın anlamı yok.’’ DEDİ.


17.1°