YRP Konya Milletvekili YÜKSEL, ''Yaşasın Özgür Filistin ''
YENİDEN REFAH PARTİSİ KONYA MİLLETVEKİLİ Ali YÜKSEL Gazze'de yaşanan zulüme sessiz kalmayacağız diyerek açıklamalarda bulundu. YÜKSEL açıklamasında ;
‘’İsrail Ortadoğu’ya yerleştiği günden bu güne kadar Ortadoğu’da kan, gözyaşı, yıkım, gasp ve zulümden başka bir şey yapmadı. Gaspçı Terör devletinin varlığından buyana, Ortadoğu huzur, barış ve mutluluğa hasret kaldı.
En son, 07 Ekimde başlayan ve her gün şiddeti artarak devam eden ve soykırım halini alan terör saldırıları, her geçen saat şiddetini artırıyor ve müslümanların kutsal beldelerini, kan gölüne çeviriyor.
İsrail, bölgedeki kaosun, çatışmaların ve belirsizliğin tek ve ana müsebbibidir. Bu kaos ve katliamlara, başta ABD olmak üzere bütün batı yönetimleri kayıtsız şartsız destek vermekle işlenen bütün katliamlara ortak olmaktadırlar. Eli kanlı İsrail ve destekçilerinin İslam coğrafyasına sapladıkları hançeri, sinemizden çıkarmak ise bütün müslümanların sorumluluğundadır.
İsrail'i, işgal ettiği Filistin topraklarından çıkarmak, tüm Müslümanların asli görevidir.
Başta ABD olmak üzere tüm emperyalist ülkeler, Filistin halkından, meşrû taleplerinden vazgeçmelerini istemektedirler. Siyonist İsrail, işgal ettiği toprakların her santimetrekaresinden çekilmediği müddetçe, bölgeye barışın gelmesi mümkün olmayacaktır. Siyonist İsrail'le normalleşme neresinden bakarsanız bakın işgallere ve katliamlara onay vermektir.
Sivillere yönelik hiçbir eylem, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırı, kabul edilemez.
Binlerce yaralıların olduğu hastanelerin vurulması,
Okulların, mâbedlerin bilinçli bir şekilde hedef alınması tam bir katliam ve terör hareketidir.
Savaş hukukunun olduğunu ve savaşın da bir ahlakının olduğunu, bu Siyonist canavarlara kim? nasıl anlatacak?
İsrail’in Gazze saldırılarında, bu ilkelerin ortadan kalktığının altını çiziyoruz. Yaklaşık 2.5 milyon insanın yaşadığı bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek, camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, insanların en temel insani ihtiyaçlarına erişmesini engelleyerek, içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalarla yerle yeksan ederek, velhasıl her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma, savaş değil katliamdır, terördür. Gazze'ye yönelik orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun saldırıları insan olduğunu kabul eden birinin kabullenmesi ve sessiz kalması mümkün değildir. Sivil yerleşimleri bombalamak, sivil insanları kasten öldürmek, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, üstelik bütün bunları maharet gibi sunmaya kalkmak, devlet değil ancak terör örgütü refleksi olabilir. İsrail, devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını da unutmamalıdır.
Kelimeleri, kavramları, olup biteni eğip bükerek, insanların doğuştan gelen temel hak ve özgürlüklerine fütursuzca saldırarak, verdikleri sözleri çiğneyerek yürütülen bir siyasetin hayırlı sonuçlar doğurmasının beklenemeyeceğini aklı selim olan herkes görmektedir.
Ne bölgenin ne de dünyanın, bölgedeki çatışmaların ve insanlık trajedilerinin sürmesine tahammülü kalmamıştır. Bu mesele, sadece Gazze’deki mazlum ve mağdur insanların sorunu değildir. Gelinen nokta itibarıyla mesele, başta müslümanlar olmak üzere dünyanın tamamının, iyi insanların haysiyet ve onur sorunudur. Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkûm edilmesinin müsebbiplerinden biri de, verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen uluslararası toplumdur. Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmış, ahde vefa göstermemiş, Filistinlilerin hak ve hukukunu koruyamamıştır.
1947'den itibaren Filistin ve İsrail'in topraklarında yaşanan değişimi içeren harita bugün herkesin malumudur. Bu değişim ve tablonun tek sorumlusu, Siyonist İsrail değil, aynı zamanda ona gizli ve aleni destek veren ve hiçbir yaptırım uygulamayan uluslar arası kurumlar ve devletlerdir. Bölgede bugüne kadar adaletsizliğe, zulüm ve katliamlara göz yuman insanlık, son hadiselerde de iyi bir sınav verememiş ve sınıfta kalmıştır.
Bölgede etki sahibi aktörlerin ABD başta olmak üzere, sükûnet ve itidali tesis etmek yerine, yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını, esefle ve şiddetle kınıyoruz. Amerika, Avrupa ve diğer bölgelerdeki devletleri, taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani dengelere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz.
Ne Gazze'de ne İsrail'de ne Suriye'de ne Ukrayna'da artık çocuklar, siviller, masum insanlar ölmesin, daha fazla kan akmasın istiyoruz.
Dünyanın tüm iyi insanlarına, “zulmün ateşi insanlığı kuşatıyor” uyarısında bulunuyor ve bütün insanlığı bu vahşet ve katliama karşı ses vermeye davet ediyoruz.
Bugün Gazze’de yaşananlar ve Katil İsrail’in yaptıkları “Sözün bittiği yerdir.”
Evet, bugün Filistin’de mazlumların kanı üzerine kurulmuş bir rejim ve Katil bir terör yapısı var ve bebekleri katletmeye devam ediyor.
İsrail, emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir “terör” örgütüdür.
İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur.
Bu rejime karşı direnen bir avuç insan, Gazze’li yiğitler, bütün dünyanın onurunu korumaya çalışıyor.
İnsanlık nerede? Onur nerede?
Kardeşlik nerede?
Bugün Filistin’de can pazarı kurulmuş…
Gazze’de çocuklar ölüyor!
Gazze’de kadınlar ölüyor!
Gazze’de yaşlılar ölüyor!
Gazze’de insanlık ölüyor!
Kan üzerine yükselmiş Batı Medeniyeti katille aynı safta…
Ey insanlık neredesin?
Biz biliyoruz, Filistin’de kardeşlerimiz onurlarıyla şehit oluyor.
Bizim tarafımız belli: Biz postallarıyla adaleti ve insanlığı ezenlerin değil, Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.
Biz, Filistin’in haklı davasının yanındayız, çünkü biz, insanız…
Ve insanlık, adaleti tutup kaldıracak ve Zalimlerden hesap soracaktır.
Er ya da geç İnsanlık kazanacak ve katiller kaybedecektir.
Kahrolsun İsrail…
Kahrolsun İsrail’i destekleyen emperyalizm…
Yaşasın adalet…
Yaşasın insanlık…
Yaşasın özgür Filistin ‘’ dedi.