“Türk Milleti, Terörle Pazarlık Yapmayı Kabul Etmez!”
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, son günlerde belediyelere atanan kayyumlar, Türkiye'nin terörle müzakere iddiaları ve ana muhalefet partisi CHP'nin “Kürt sorunu” hakkındaki görüşleri üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karamahmutoğlu, Zafer Partisi’nin terörle mücadelede durduğu yeri açıkça belirterek, Cumhur İttifakı’nın PKK ve terörle ilgili politikalarda "çelişkili" olduğunu ifade etti.
"Kayyum Kararları Üzerinden Gerilim Politikası İzleniyor"
Karamahmutoğlu, kayyum atamalarıyla ilgili olarak, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanmasının ardından gündemde yer alan tartışmalara dair yorumlarda bulundu. Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün görevden alınmasını gündeme getiren Karamahmutoğlu, bu kararın geçmiş olaylarla bağlantılı olarak Türkiye'nin toplumsal gerilimini artıracak bir uygulama olarak yorumladı.
“Ahmet Türk, sağlık sorunları gerekçesiyle 2017’de tahliye edildi. Ancak, tahliyesinin ardından siyasete geri döndü ve tekrar belediye başkanı oldu. Şimdi ise benzer suçlamalarla görevden alınıyor. Türkiye’deki bölünmüşlük ve kamplaşma politikaları, Ahmet Türk örneğinde olduğu gibi, halkı daha da kutuplaştırmaya yönelik bir yöne evriliyor.”
Karamahmutoğlu, Türk toplumunun kamplaştırıldığını ve hükümetin bu durumu “toplumsal gerilim yaratma” amacıyla kullandığını ifade etti.
"Cumhur İttifakı'nın Tutarsızlıkları Türkiye'yi Ateşe Atıyor"
Türkiye’de gündemi belirleyen önemli konulardan birinin de terör örgütü PKK ve terörle müzakere konusu olduğunu belirten Karamahmutoğlu, İmralı’daki terörist başının serbest bırakılması konusunun tekrar gündeme taşınmasını “ülkenin geleceğini tehlikeye atan bir politika” olarak değerlendirdi.
“Kendini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan birinin terörist başıyla müzakere yapılmasını savunması düşünülemez. AKP ve Cumhur İttifakı’nın politikalarında gözle görülür bir sıkışmışlık var. Terörle müzakere ya da PKK’nın taleplerini karşılamak gibi tartışmaların yeniden gündeme getirilmesi Türkiye’nin birliği ve güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
CHP lideri Özgür Özel'in “Kürt sorunu” ifadesini kullanarak dile getirdiği görüşlere de değinen Karamahmutoğlu, bu söylemin tehlikeli bir biçimde “terör sorununu” Kürt halkıyla ilişkilendirdiğini öne sürdü.
“Kürt sorunu olarak adlandırmak, terörü politika yapma aracı olarak kullanan unsurları meşru hale getiriyor. Bu ifadelerle Türkiye’de sorun Kürt meselesi değil; ekonomik, sosyal ve en ölümcül olan terör sorunudur. Kürt meselesi diye tanımlamak, terörün adını Kürt terörü olarak koymak anlamına gelir. Bu ise asla kabul edilemez.”
Karamahmutoğlu, PKK'nın isteklerine cevap vermenin yanlış olduğunu vurgularken, yıllardır bu doğrultuda yapılan yanlışlardan ders alınması gerektiğini ifade etti.
Karamahmutoğlu, Zafer Partisi'nin bu konuda duruşunun net olduğunu belirtti. Parti olarak Türk milliyetçiliği ve Atatürkçü çizgide kararlılıkla ilerlediklerini ifade eden Karamahmutoğlu, geri adım atmayacaklarının altını çizdi.
“Zafer Partisi olarak biz, Türklük, Atatürk Cumhuriyeti ve Türk milliyetçiliği çizgisinde duruyoruz ve bu mevziden bir adım bile geri atmayacağız. Terörle pazarlığa, Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atacak herhangi bir girişime asla prim vermeyeceğiz.”
Karamahmutoğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde Zafer Partisi'nin kararlı bir tavır sergilediğini ortaya koyuyor. Bu açıklamalar, Türk toplumunun ulusal güvenlik ve toplumsal birlik konularında hassasiyetlerinin Zafer Partisi tarafından sahiplenildiği mesajını veriyor.
Haber: Metin KURT / Haber Merkezi