İlhami İNCEÖZ


2000-2005 Arjantin Sineması

DOKUZ KRALİÇE (NİNE QUENS 2000), AURA ( AURA- 2005 )


DOKUZ KRALİÇE (NİNE QUENS 2000)

AURA ( AURA- 2005 )

ASABİYİM BEN (-RELATOS SALVAJES - WİLD TALES-2014)

 

Yönetmenliğini Fabian Bielinsky’nin yaptığı ‘’Aura’’ filminin başrol oyuncuları, Ricardo Darin, Dolores Fonzi, Pablo Cedron, Alejandro Awada’dır.

2005 yılında vizyona giren filmin konusu ise kısaca şöyledir: 

‘’Espinoza, sürekli olarak aklında kurduğu kusursuz bir soygun planına, kazara yakaladığı bir fırsatla ulaşıverir. Bulduğu bu fırsat, dağda avlanmaya gittiğinde kazara öldürdüğü soyguncunun kulübesinde, aylardır üzerinde çalıştığı, bir kumarhane aracının soygun rotasıdır. Soyguncunun ölümüyle, sırlarını kendisine anlattığını söyleyerek iş ortaklarına ulaşan Espinoza, sonrasında kendini soygunun azmettiricisi olarak bulur. Ve planı, diğerleriyle hazırlandığı gibi tatbik etmeye koyulur.’’

Filmdeki Türk İzlerinden ilki ise, Espinoza’nın, 63.dakikanın 27.saniyesinde, öldürdüğü adam olan Dietrich’in kulübesinde etrafa göz gezdirmekteyken, Hotel Lauquen Casino’nun soygun planına dair okuduğu onlarca notu görürüz. Bu esnada okuduğu bir yazı şöyledir: ‘’Turco, numero en bsas, 4361-3194 Montero- Sosa’’. Yani, ‘’Türk ve Türk’ün adamları, Montero- Sosa’nın numaraları.’’ 

 

Nottaki ‘’Türk’’ dediği kişi, soygun işini asıl planlayan, bir mafya babasıdır. Sadece film boyu ismi geçmektedir ve kendisi asla bir karede görünmez. Fakat adamları filmin sonuna dek soygunun içinde olacaktır.

Yine filmin, 68.dakika 45. saniyesinde Montiero’nun Sosa’ya sorduğu, ’’Buenos Aires’te, Türk’e ödemeyi sen mi yapacaksın?’’ cümlesinden Türk’ün yerini, yani kendisinin Arjantin’in başkentinde olduğu bilgisini öğreniriz.

Filmin, 1 saat 58.dakika 43.saniyesine gelindiğinde ise, Sosa Espinoza’ya: ‘’Dietrich işi biliyor, Türk’ü tanıyor, ama ya sen? Cümlesiyle tekrardan aynı Türk (Turco) hatırlatılır seyirciye…

Eğer bu ‘’Turco’’ serüveni bu filmde kaldı, bunlar ile Arjantin dolaylarında ‘’Türk İzi’’ bitti sanıyorsanız şimdi, yanılıyorsunuz! 

Yanılıyorsunuz, çünkü Arjantin sinemasına yine aynı iki ismin (Bielinsky-Darin) beraber çalıştığı ilk film olan 2000 yılında vizyona giren ‘’Dokuz Kraliçe’’ adlı filme dönüyoruz şimdi. 

Yönetmen Fabian Bielinsky’nin Aura öncesinde ilk filmi olan Dokuz Kraliçe hem kendisinin ilk filmidir, hem ünlü oyuncu Ricardo Darin’in kendisiyle beraber çalıştığı ilk film olmuştur.

Gaston Pauls ve Ricardo Darin’in başrollerinde oynadığı ‘’Dokuz Kraliçe (Nıne Quens- Nueve Reinas- 2000 yılı) de bir dolandırıcılık tekniği ve hikâyesi konu edilir. 

Ve Aura filminde söz konusu edilen mafya babası ‘’Turco’’ ile aslında ilk kez burada karşılaşmıştır, Arjantin sinemasının hayranları. Aura’da bahsettiğimiz ‘’Turco’’ yine aynı şekilde film boyu hiçbir sahnede görülmez. 

Fakat büyük ustalıklara sahip olduğu dolandırma-tezgâh oyunları planlayıcısı olarak kendisinden burda da ‘’El Turco’’ olarak bahsedilir. Ve tabii ki, bir sonraki filmdeki gibi yine payını kimsenin almaya ve unutmaya cesaret edemediği, saygıda kusur edilmez, korkulur bir dolandırıcılık çetesi başıdır. 

 

 

Fabian Bielinsky sayesinde, 5 yıl sonra, ‘’Aura’’ adlı filmine ulaştığında ise dediğim gibi dolandırıcılık işlerinden artık banka-kumarhane soygunu gibi büyük işlere transfer edilmiş bir ‘’El Turco’’ tablosu ile karşılaşırız… 

Ee, biz ne diyelim, Türk’e biçilen kaftan onların…

 ‘’Demek ki, Arjantin’in tanıdığı Türk’ler, ya da Bielinsky’nin çevresindekiler, kendisinin anlattığınca görüldüğü üzere bu tür insanlarmış(!)?

Peki, bitti mi? Hayır! ‘’El Turco’’ ile işimiz bitmedi henüz!

Yine bir başka Arjantin sineması filmindeki başka bir ‘’Turco’’ profiline geçelim son olarak. 

 

Bu, başrollerinde yine Ricardo Darin’in olduğu, Buenos Aires ve çevresinde geçen, birbirinden bağımsız 6 farklı (öfke nöbetleri sonucunda işlenen) cinayet öyküsünün anlatıldığı ‘’Asabiyim ben!’’  adlı filmdir. (Orijinal adı Relatos Salvajes (Arj.) – Wild Tales (İng.)- 2014 yılı).  Filmin diğer başrol oyuncularından bazıları ise Maria Marull, Osmar Nunez, Cesar Bordon, Erica Rivas’tır. Yönetmen koltuğunda, bu kez Damian Szifron bulunmaktadır. 

 

Türk İzi ise, filmin 1 saat 41.dakikası ve 29.saniyesinde, düğün dansı yapılmakta olan damat, kendisini kucaklayıp havaya kaldıran arkadaşlarına, kendisini yere indirmelerini söyler. Bu onları durdurmaya yetmez fakat onlara yanaşan damadın annesi, damadın arkadaşlarına isimleriyle seslenir: 

‘’Marianito! Turco! Dikkatli olun çocuklar!’’

Buradaki Turco hakkında, Düğün öyküsünün kısalığı dolayısıyla pek bir fikir elde edemeyiz. Yani, ne Türk olup olmadığı, ne de oynadığı rolün genişliği, karaktere verilen rolün nerelere dayandığı belli değildir. Fakat bizim için yeterli olan şey, o roldeki oyuncunun Türk ismiyle çağrılmasıdır. Bu da Türk İzini, Arjantin sinemasında yaşatmaya devam etmektedir, üstelik henüz yakın bir zaman da, 2014 yılında çekilmiş olarak…