24 Temmuz Ayasofya'nın İbadete Açılışının Yıldönümü: Medeniyetimizin Kudretli Sembolü Yeniden Kıyamda
İSTANBUL – 24 Temmuz 2020 tarihi, milletimizin tarihî hafızasında eşsiz bir yer edindi. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıl aradan sonra yeniden asli kimliğine kavuşarak ibadete açıldı. Bugün, bu kutlu dönüşün beşinci yıl dönümünü, imanla, gururla ve sevinçle idrak ediyoruz.
Bir Mabedin Sessiz Feryadı: Ayasofya’nın Tarihî Yolculuğu
Mimarî zarafeti, manevî kudreti ve tarihî derinliğiyle asırlara meydan okuyan Ayasofya, 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilmiştir. 1453 yılında, Sultan II. Mehmed’in İstanbul’u fethetmesiyle birlikte camiye çevrilmiş, cami olarak hizmet verdiği 481 yıl boyunca İslam medeniyetinin kalbi olmuştur.
Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya'yı kendi mülkünden vakfetmiş, üzerine bir vakfiye düzenleyerek cami statüsünü hukuken de teminat altına almıştır. Bu yönüyle Ayasofya, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda ecdadın kıyamet sabahına kadar sürecek bir vakıf emanetidir.
86 Yıllık Hasretin Sonu: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tarihî İmzası
Ayasofya, 1934 yılında alınan bir Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmiş; ancak bu karar, millet vicdanında hep bir yara olarak kalmıştır. Nihayet, 10 Temmuz 2020'de Danıştay 10. Dairesi'nin aldığı kararla, Ayasofya’nın cami statüsü iade edilmiştir. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek 24 Temmuz’da cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açılmıştır.
Medeniyetimizin Taçlı Mührü: İstanbul ve Ayasofya
İstanbul’un kalbinde yükselen Ayasofya, sadece taş ve kubbelerden ibaret değildir. O, İslam’ın yeryüzündeki yükselişini temsil eden manevî bir mührüdür. Asırlarca ezan sesleriyle yoğrulan bu kutlu mabedin açılışı, İstanbul’un fethinin ruhunu yeniden diriltmiş, ümmet-i Muhammed’e umut olmuştur.
Ayasofya, artık sadece bir cami değil; aynı zamanda bir dirilişin, bir uyanışın ve yeniden ayağa kalkışın sembolüdür. Kudüs’ten Endülüs’e, Semerkand’dan Saraybosna’ya kadar uzanan İslam coğrafyasının yüreği, 24 Temmuz’da İstanbul’da atmıştır.
Milletin Zaferi, Ümmetin Secdesi
İbadete açılış günü olan 24 Temmuz 2020’de, milyonlarca insan caminin avlusunu ve çevresini doldurmuş, secdeye varan başlar bir asırlık hasretin gözyaşlarıyla ıslanmıştır. Ayasofya’da o gün sadece bir kapı değil, bir çağ açılmış; milletin iradesi, tarihin karanlık sayfalarına yeniden ışık tutmuştur.
Ayasofya Kıyamda, Millet Ayaktadır
Ayasofya’nın ibadete açılması, sadece dinî bir kazanım değil; aynı zamanda tarihî, kültürel ve hukuki bir zaferdir. Bu zafer, Fatih'in emanetine sahip çıkan bir milletin uyanışı; geçmişle gelecek arasında kurulan güçlü bir köprüdür.
Bugün 24 Temmuz. Ayasofya kıyamda, ezanlar göğe yükseliyor. İstanbul, yeniden ecdadına yakışır şekilde tarihe mühür vuruyor. Bu kutlu gün vesilesiyle, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyor, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açılışının yıldönümünü gururla kutluyoruz.
“Zincirler kırıldı, Ayasofya açıldı. Şükür secdesi milletimizin alnında parladı.”
Kutlu olsun, milletimize ve ümmete hayırlı olsun.

Yazan: Yalçın Çelik – Gazeteci Yazar, Teknik Öğretmen, Mekatronik Yüksek Mühendis