Metin KURT


Bir Damla Yağ, Bir Damla Vicdan

Bir Damla Yağ, Bir Damla Vicdan


Yağcılığın Felsefesi: Bir Damla Yağ, Bir Damla Vicdan

Böyle zamanlarda, insanın aklına şu sorular gelir: “Yağ mı önemli, insanlık mı?”. Cevap, elbette ki yağ! Ama hangi yağ? Zeytinyağı mı, motor yağı mı, yoksa yalakalığın simgesi olan mecazi yağ mı?

Köy kahvesinde otururken dedem şöyle derdi: “Yağcılık bir sanattır evlat, ama her sanat gibi icra edenine bağlıdır. Ya çok komik durursun ya da ustalıkla övülürsün.” Dedem yağdan kastını öyle bir üslupla anlatırdı ki sanki Michelangelo’nun şafak eserini tarif ediyor.

Hikâyemiz de bu köy kahvesinde başlar. Ahmet, köyde yaşanan her etkinlikte en ön safta olan biridir. Muhtar konuşma yaparken “Aman efendim, sizin gibi bir muhtar görmedik,” der. Kasabaya giden minibüsü geciktiren Mehmet’e ise “Muhtarımız sayesinde bu minibüs yürüyor,” diyerek ince bir dokundurma yapar. Herkes Ahmet’in yağcı olduğunu bilir ama çoğu zaman güler geçer.

Bir gün, köyde bir tartışma patlak verir. Kimin ineği daha verimli? Ahmet hemen atılır: “Muhtarımızın ineği var ya, günlük 30 litre sağıyor! Her sütü döktüğümüzde öyle bir parlıyor ki köyün geleceğini görüyorum o kovada.”

Bu abartı, muhtardan daha çok ineğin sahibi olan Mehmet Ağa’yı rahatsız eder. Mehmet Ağa da şöyle der: “Ahmet, senin yağın fıçıyı aştı. Benim ineğimin sütü, muhtarın ineğinin sütünün yanından geçmez ama biz de şişin çalkalamayı bırakıp gerçek işe bakarız.”

Ahmet, şaşkın bir ifadeyle gülümser: “Ben sadece gerçekleri söylüyorum Ağa’m. Siz bu yağı sindiremezseniz, ben ne yapayım?” Ama o gün Ahmet için bir dönüm noktasıdır. Yağcılığın ucu kaçtığında, muhtar bile ona şaşırır.

Sonunda, muhtarın şu sözüyle kapanır mesele: “Ahmet’im, yağın fazlası ateşe dökülürse yanar. Azı iyidir, tadı verir ama fazlası iğrendirir. Bundan sonra biraz az yağ kullan, olur mu evlat?”

Ahmet o günün öğretisini anlar mı, bilinmez. Ama biz biliriz ki, hayatta yağı kararında kullanmak, şeref ve onurla yürümek kadar önemlidir. Fazla yağ, kaygan bir zemine davetiye çıkarır. O zemin de dünya üzerinde kaybetmek istemeyeceğiniz yerlerin başında gelir.

Son sözümüz dedemden: “Evlat, yağ ol, insanlığı parlat. Ama sakın unutma, yağ bulaşan şey her zaman temiz kalmaz.”