AYŞE ALP


Adına ADAM diyorlar!!!

Adına ADAM diyorlar!!!


Yazar Anlatıyor…..
“Birini tanıdım,
Adına ADAM diyorlar!!!
Tanıdıkça, ADAM olmadığını görüyorsun,
Mesleği önemli;
Bir eğitim yuvasında 
MÜSTAHDEM olarak görev yapıyor.
Biliyorsunuz demi, 
“MÜSTAHDEM” ne demek.
O zamanların adıyla HADEME;
Şimdi, HADEME  ne diye soracaksınız,
Yani şimdiki adıyla  ''TEMİZLİK GÖREVLİSİ”
Neyse  Müstahdem arkadaş !!?
Devletten maaşını çatır çatır alıyor,
Devlet günü geldiğinde, onun maaşını hiç sektirmiyor,
Ama o devletten aldığı maşın hakkını ödemiyor !??
Bu arkadaş, özürlü kadrosundan faydalandığı için,
Devletin ona sağladığı tüm imkanlardan faydalanıyor.
Lakin onun karşılık ödemek gibi bir alışkanlığı olmadığı için
Devlete, karşılık ödemek yerine, 
Devleti kandırmayı seçiyor ???
Gel zaman, git zaman
Zaman aktıkça daha da pervasızlaşıyor.
Hatta o kadar pervasızlaşıyor ki,
Artık eğitim yuvasına bile uğrama gereği duymuyor.
Yetkililer ise susuyor,
Çünkü bizim ADDAM kılıklı soytarı artık !!!
İşi tehdide kadar götürüyor..
Bu arada, işleri iyice yoluna koyan MÜSTAHDEM
Ne eğitim yuvasını,
Ne kurumun en tepesini
Ne de Devleti takıyor.
Artan baskılara rağmen istifini bozmuyor...
Bir gün  idareci değişiyor,
Yeni gelen idareci buna takınca,
Kendince yeni yöntemler arıyor,
Ve sonunda buluyor.
Yerine bir gariban bularak, onu çalıştırıyor.
Ne kadar iyilik sever değil mi?
Herkes bunu düşünürken
O da ne,
Sahtekârlık  kokuyor, 
Bu işin dibine kadar.
ADAM zannedilen bu sahtekâr
Kendi yerine koruyor,
Devletten; eğitim yuvasında çalışıyor gibi
Maaş almaya devam ediyor,
Kendisi başka illegal işlerle, iştigal ederken,
Garibana da maaşının 10 da birini vererek
Eşek gibi çalıştırıyor.
Vay anasını….
Düşünsem kırk yıl aklıma gelmezdi.
Sonra nemi oluyor.
Sonra ADAM denilen soytarı,
Diğer ADAM denilen 
KORKAKLARIN , korkulu belası oluyor.
Yazarın anlattığını okuyunca,
Çevremize şöyle bir bakındım.
SOYTARI’ da çok
KORKAK’ da çok.