“Aksaray Yerel Basını: Görmezden Gelinen Emek, Dışlanan Hakikat”
Aksaray’da Yerel Basının Sessiz Çığlığı:
Kurumlardan İlgi Yok, Ulusal Medyaya Gereksiz Övgü Var
İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır’ın “Sosyal çürüme, ahlaki çöküş, intihar ve uyuşturucu…” başlığı altında dile getirdiği toplumsal sorunlar kadar önemli bir mesele daha var: Yerel basının sistematik biçimde yok sayılması.
Bugün Aksaray’da yaşanan medya sorunu; basit bir iletişim eksikliği değil, kentin geleceğini etkileyen yapısal bir problemdir. Çünkü bir şehir, kendi aynasına bakmazsa doğruyu göremez. O ayna da yerel basındır.
Ama bu şehirde o ayna kırık. Daha doğrusu, kırılmaya zorlanıyor.
1) Yerel Basını Dışlayan Kurumlar: “Ulusal Basın Övgüsü” Hastalığı
Aksaray’da birçok kamu kurumu ve bazı özel yapılar, yerel basını yok sayıp ulusal basına şirin görünme çabası içinde.
Bu durum aslında iki sorunu ortaya çıkarıyor:
A) Şehir içi haber akışı tıkanıyor
Yerel basının dışlanması, halkın doğru ve hızlı bilgiye ulaşmasını engelliyor.
Ulusal basın ne yapsın?
Aksaray’ın günlük gelişmelerine, yerel sorunlarına zaten odaklanmıyor.
B) Kurumsal PR kültürü çarpık bir hâl aldı
Bazı kurumlar için “Ulusalda bir haber çıksın da nasıl çıkarsa çıksın” mantığı hâkim.
Oysa bir şehrin gelişimi için kritik olan:
Şeffaflık,
Hesap verebilirlik,
Kamuya güven veren iletişim,
ancak yerel basınla güçlü bağ kurmakla mümkündür.
Fakat Aksaray’da bunun yerine “yerel basına mesafe, ulusala yakınlık” gibi tuhaf bir ayrımcılık yapılıyor.
Bu da kurumların halktan kopması demektir.
**2) “Nasılsa Yerel Basın, Kim Takar Ki?” Mantığı Ne Getirdi?
Aksaray’da bazı üst düzey yöneticiler ve kurum temsilcileri, yerel medyaya karşı adeta körlük yaşıyor.
Bu yaklaşım:
Basın emekçilerinin motivasyonunu bitiriyor,
Reklam gelirlerini düşürüyor,
Haber üretim kalitesini zorlayan ekonomik bir baskı doğuruyor,
En önemlisi kentin kendini ifade etme gücünü yok ediyor.
Bugün Aksaray’da birçok gazeteci:
Asgari imkanlarla haber peşinde koşuyor,
Gece yarısı toplantı haberine gidiyor,
Kilometrelerce yol yapıyor,
Haber başına alın teri döküyor.
Ama kurumların büyük kısmında karşılığı ne?
“Basın bülteni atarız, yeter.”
Yerel basını yok sayan bir anlayış, aslında halkı yok sayıyor. Çünkü yerel basın halkın gözü, kulağı ve hafızasıdır.
3) Aksaray’ın Ulusalda Kötü Haberlerle Anılmasının Sebebi de Bu
Soruyu soralım:
Aksaray’ın adı ulusal medyada neden çoğunlukla olumsuz haberlerle gündeme geliyor?
Çünkü:
A) Yerel basın desteklenmediği için pozitif şehir imajı üretilemiyor.
Bu şehirde her gün çok güzel işler de oluyor:
Eğitim başarıları, genç girişimler, sosyal projeler, kültürel etkinlikler, tarım ve sanayide gelişmeler…
Ama bunları belgeleyip ülke gündemine taşıyacak olan yerel medyadır.
Fakat yerel medya görmezden gelinince, doğal olarak olumlu gündem de oluşmuyor.
B) Kriz anlarında ilk müdahaleyi yerel basın yapar
Ulusal medya, olumsuz bir olay olduğunda gelir.
Ama yerel basın her gün sahadadır.
Yerel medya güçlü olursa:
Şehir kendini daha iyi savunur,
Bilgi kirliliği azalır,
Kriz yönetimi daha sağlıklı olur.
Ama bu kadar dışlanan bir medya gücünden nasıl beklenti olabilir?
**4) “Basın Emekçilerinin Geçim Kaynağı Haber”…
Peki Aksaray Ne Kadar Sahip Çıkıyor?**
Acı ama gerçek:
Aksaray, yerel basını en az destekleyen illerden biri olma yolunda ilerliyor.
Reklam pastası dar,
Kurumsal ilanlar belirli ellere kayıyor,
Basına yapılan çağrılar objektif değil,
Ayrımcılık ve kayırmacılık var,
Haber değeri olan etkinliklere bile çağrılmayan gazeteciler var.
Bir şehrin yerel basını bu kadar ötekileştirilirse:
Haber üretimi kalitesi düşer,
Ekonomik sürdürülebilirlik biter,
Nitelikli gazeteciler mesleği bırakır,
Şehir sessiz ve sahipsiz kalır.
Bugün bunun zeminleri oluşuyor.
5) Çözüm İçin Ne Gerekiyor?
1. Kurumlar, yerel basınla düzenli ve şeffaf iletişim kurmalı.
Seçici, ayrımcı, kişisel yakınlığa dayalı davet anlayışı terk edilmeli.
2. Reklam ve destekler eşit, adil ve şeffaf dağıtılmalı.
3. Yerel medyanın güçlenmesi için belediye ve STK’lar pozitif katkı koymalı.
**4. Aksaray Valiliği ve Belediye Başkanlığı,
‘Yerel Basınla İşbirliği Strateji Planı’ oluşturmalı.**
**5. Kentin marka değerinin yükselmesi için
yerel medya–kurum–STK üçgeni acilen kurulmalı.**
**SONUÇ:
Yerel Basın Güçsüzse Şehir de Güçsüzdür**
Aksaray’ın en önemli sorunlarından biri; yerel medyayı küçümseyen zihniyettir.
Bu zihniyet değişmediği sürece Aksaray:
Ulusalda güçlü bir algı kuramaz,
Şeffaflık sağlayamaz,
Halkla bağını koruyamaz,
Medya özgürlüğü gelişmez.
Aksaray’ın güzelliklerinin konuşulması için önce o güzellikleri yazacak, anlatacak, belgeleyip duyuracak yerel basına sahip çıkılması gerekir.
Yerel basını yok sayan bir şehir, aslında kendi geleceğini yok sayıyordur.
Ve bugün Aksaray tam da bu tehlikenin eşiğinde…

