"Artık Koşmuyorum"
Bir zamanlar koşuyordum…
Hayalin peşinden, bir tebessümün ardından, bir "belki"nin ucunda…
Ama yoruldum.
Hayat dediğimiz bu inişli çıkışlı yolda, hep ileri atıldım. Umutlarımın peşinden rüzgâr gibi koştum.
Kimi zaman gözüm karaydı, kimi zaman kalbim.
Ama fark ettim ki, ben koştukça, her şey benden biraz daha uzaklaştı.
Peşinden koştuğum insanlar birer hayal oldu.
Arkamı döndüğümde, sadece kendi gölgem bana eşlik ediyordu.
Koşarken göremediğim şeyleri, şimdi durduğumda net seçiyorum.
Ve şimdi...
Artık koşmuyorum.
Artık hayatı yavaş yavaş yürüyeceğim.
Adımlarım temkinli, gözüm açık, yüreğim daha dikkatli.
Kimse için nefes nefese kalmam.
Koşup da ardına bile bakmayanlara, bir adım bile atmam.
Ben değer verdim…
Ama yanlış anlaşıldım.
Cümlelerimin arasına gizlediğim sevgiler görülmedi.
İçtenliğim, beklenti zannedildi.
Suskunluğum, umursamazlık gibi algılandı.
Ve fark ettim...
Bazı insanlar seni sadece ihtiyaç duyduğunda hatırlar.
Bazılarıysa senin varlığını, yokluğuna tercih eder.
Madem öyle...
Bana "Bir varmış, bir yokmuş" gibi davrananlara, ben de
"Ha varmışım, ha yokmuşum" diye davranırım.
Hiç sıkıntı değil.
Yorgunluk bazen sana kaybettiğini değil, aslında ne kadar gereksiz şeyler için çabaladığını öğretir.
Ben bunu öğrendim.
Artık daha az koşuyorum, ama daha çok görüyorum.
Daha az konuşuyorum, ama daha çok anlıyorum.
Yoruldum ama güçlendim.
Ve unutma hayat...
Ben artık koşmuyorum,
Ama bu yolun sonu olduğu anlamına gelmez.
Bu sadece… yeni bir başlangıç.