Bir Toplumu Uyutma Sanatı: Masallarla Gülen Gölgeler
Bir varmış bir yokmuş, uzak diyarların birinde üç büyük köy varmış. Bu köylerin sakinleri, her sabah gökkuşağı renklerinde umutlarla uyanır, tarlalarında çalışır ve her akşam şairlerin anlattığı masallarla uyurlarmış. Lakin bu masalların altındaki tatlı kelimelerin ardında derin bir sessizlik saklıymış.
Günlerden bir gün, köyün meydanında öyle bir haber yayılır ki herkes soluğunu tutar: "Büyük Çoban yeni bir fırsat sunacak!" diye duyurulur. Yeni bir masalın vakti gelmiştir. Fakat bu defa çobanın elinde bir flüt vardı ve bu flütün sesi herkese mutluluğu vadeder.
İlk flüt sesi çaldığında halk bayram eder. Flüt, "Her şey yolunda!" diyen bir ninni gibidir. Köyün ileri gelenleri de bu ezgiye şöyle bir ahenk katar: "Endişeye mahal yok, çoban her şeyi düşünmüş. Büyük planları var!" Bu sözler halkı gönülden mest eder.
Ama tarlalarda ekinler çürümeye başladığında, halk çobanın yanına koşar. "Ne olacak bu halimiz?" diye sorar. Çoban flütünü çıkarır ve bu defa daha hareketli bir melodi çalar: "Bu zorluklar geçici. Bakın, uzaklarda ne kadar güzel şeyler var!" Halk bu yeni melodiyi dinlerken, ekinlerin çürümesi unutulur.
Sonra büyük bir susuzluk başlar. Bu defa halk yine çobana gider. Çoban, "Bakın, başka köylerde daha kötüsü var," der ve flütüyle "Sizin haliniz yine iyi!" şarkısını çalar. Halk, dertlerinin gölgesinde ötekilerin haline bakıp avunur.
Derken, bir grup meraklı köylü büyük bir dağa tırmanmaya karar verir. Dağın zirvesine çıktıklarında fark ederler ki çobanın anlattığı hikayeler, tüm köyü sakin ve çaresiz bırakmak için uydurulmuş birer masaldan ibarettir. Aşağıdaki gölgeleşmiş köyleri izlerken, "Masal, ışığa çıkınca yalan olur," diye düşünürler.
Fakat bu gerçekleri köye inip anlattıklarında, köy halkının yanıtı beklenmedik olur: "Flüt sesi daha güzel!" derler.
Ve öylece köy, flüt sesinde bir melodi gibi, bir ileri bir geri salınır durur. Ta ki masallara özlem duyan yeni nesiller gelene kadar.
Unutmayın, bir toplumu uyutmanın en iyi yolu, ona hayali bir mutluluk sunmaktır. Gerçekleri sormadığı sürece, masallar şarkısını hep duyacaklardır. Ama ya siz? Uyanık mı kalacaksınız yoksa çobana alkış tutanlardan mı olacaksınız? Masal sizin, karar da sizin.
